23/06/2002  OLAĞAN DEVRESİ  XII. Pazar Günü -  A YILI  

Birinci okuma    Yer 20, 10-13      Mezmur  68

İkinci okuma     Rom. 5, 12 -15      İncil         Matta 10, 26-33

  Bugünkü Ayin şu dua ile başlıyor: “Sevgine bağlı olanların hiçbirinden yardımını esirgemezsin”! Bu tecrübe, denemeler ve zorluklar çeken aziz peygamberlerindir ve bunu hepsinin adına haykıran Yeremya’dır. Birçok kişi, arkadaşlar da bunlara dahil, Allah’a güvenenin sonu ne olacak diye bakıyorlar.  Onlar Allah’a yakın olanı çekemiyorlar: onun yaşamını, kendi egoist davranışları için bir mahkumiyet gibi görüyorlar! İnsanların, sadece sevmek ve sevgi kanununu getirmek isteyen kişilere karşı olan olumsuz davranışların sebebi bir sırdır. Kim bu düşmanlığı anlayabilir?  İnanılmayacak bir şey bu! Ancak bu düşmanlık gerçekten vardır, ve her zamanda var olmuştur, hayatını iyileştirmek isteyen, insanlıkla iyi geçinmek isteyen, iyi niyetli insanların cesaretini kırmaya çalışmıştır. Gerçekten Allah’a ve insanlara düşman, kötü bir güç var!

Ancak imanlılar ümitlerini kaybetmeyip, zorlukları, Rabbe olan arkadaşlıklarını göstermek için bir olanak olarak görüyorlar. Onu övüyorlar, çünkü O zayıfları korur ve zamanı gelince onları kurtarır! Bu günkü mezmur, sebepsizce takip edilen ve buna rağmen sadık kalan birinin harika duasıdır!  

Mezmur ve peygamberin sözleriyle,  “dürüst” İsa’nın acı çekmesi ve bunu kabullenmesi, önceden  bildirilmektedir.

İncil’de ise, İsa’nın ağzından bazı talimatlar ve değerli teşvikler dinliyoruz. Şakirtler takip edildikleri zaman veya fayda görecek kişiler tarafından ret edildiklerinde nasıl davranmaları gerekecektir? Korkuya katlanmaları mı gerekecek?  

İsa, şakirtlerine bakışlarını Peder’e yönelik tutmaları için yardım ediyor: En küçük şeyleri, serçeleri, başımızdaki saçları bile koruyan O, yaşamımızı korumayacak mı? O halde Peder’e güvenelim, ona minnettar olalım! Bu güven her korkuyu uzaklaştıracaktır!  

İsa ile arkadaşlıkta ilerlemek için Peder’e olan güven, kuvvet verecektir. Gerçekten de dünyadaki tüm insanların faydalanması için O’nun adı  müjdelenmektedir.  Allah’ın Oğlunu tanımaktan daha büyük bir fayda yoktur! Fakirler O’ndan ışık ve mutluluk alırlar, zenginler cömert olmak için kuvvet alırlar, ezilenler ümit, günahkarlar tövbe arzusu kazanırlar. İsa’nın adı herkese açıklanmalı ve müjdelenmelidir, çünkü, Aziz Pavlus’un dediği gibi: “İsa, günahkar insanlar için her iyiliğin kaynağıdır”. O, lütuf içinde olup herkesi kurtarandır. Hepimiz günahkarız, hepimiz. İnsanlar bizi takip ettiğinde veya haksızlığa uğradığımızda, biz şöyle diyeceğiz: “Ne kötülük yaptım?”. Bunu sadece gerçek masum, İsa, söyleyebilir, ama söylemiyor. Biz ki günahkarız, hacın yükünü onunla taşıyoruz. Bizim de acılarımız, bizi kurtaranın acısı ile aynı değerde olacaktır!

O halde, bizimle alay edildiğinde, veya bizi incittiklerinde, haksızlığa veya baskıya uğradığımızda, imanımız ve sevgimiz yüzünden ret edildiğimizde veya suçlandığımızda, cesaretimizi kaybetmeyeceğiz, korkuya kapılmayacağız, İsa’ya sadık olmaya devam edeceğiz. Fırsatlar çok olacak, İsa bize önceden haber verdi. Hazır olalım, verdiği sözleri tutan, Peder’e bakışlarımızı çevirelim. O’ndan kesin mükafatımızı alacağız.