21/07/2002  OLAĞAN DEVRESİNİN  16. PAZARI -  A YILI

 

Birinci okuma Bilgelik Kit. 12,13. 16-19       Mezmur  86

İkinci okuma  Romalılara 8,26-27                 İncil        Matta 13,24-43

 

"Sen, ey Rabbim, bağışlayan ve acıyan bir Allah'sın,

hemen öfkelenmezsin,

lütufkar ve sadıksın.

Bana gözlerini çevir ve acı bana".

Bu mezmuru sözleri bugünkü okumalarının bir özeti gibidirler.

Bugünkü okumalar, insanın, kendi içinde iyiliği yapmaya engelleri ve kötülüğe teşvikleri bulduğundan dolayı, yaşadığı zor durumunu gerçekçi bir şekilde göz önünde bulundurur. 

Fakat aynı zamanda tam bir güvenle Allah'ın iyiliğini ilan eder. Allah, gerçekten her şeye kadir ve adil olduğu halde, kendi yarattığı olan insanları o kadar sever ki, sanki hemen hemen öyle olmayı unutur! 

O her şey ile ilgilenir, yargılarda yumuşaktır, büyük bir hoşgörü ve sevecenlikle davranır! Kendi davranışı aracılığıyla bize insanları sevmeyi öğretmek için öğretmeniz olur! Hepimiz, biz ve başkaları, günah işleyebiliriz ve O bize tövbe etme imkanını devamlı verir. Böylece sabırlı, yumuşak ve hoşgörülü olan Allah'ımızı tanıyoruz! O bizi,cezalandırmak için değil, tersine bizi iyileştirmek için bizi arar! 

İsa bu öğretişi bir benzetme ile devam ediyor. Göklerin Hükümdarlığının düşmanları vardır. Göklerin Hükümdarlığı her zaman zaferli bir egemenlik değildir, problemsiz değildir.

Rab onu, dikkatle işini yaptıktan sonra, başkası tarafından kendi işinin bozulduğunun farkına varan bir ekiciye benzettir. İyi Ekici tarafından dünyaya Allah'ın ekmiş olduğu oğullarının yanında Şeytan'ın oğulları da başarıyla gelişirler! 

Ne kadar çok düş kırıklığı, acılar, umutsuzluk! "Ne kötülük yaptım? Hayatım boyunca her zaman iyiliği ektim, kötülük yapmadım. Çocuklarıma bu şeyleri ben hiç öğretmedim...". İşte öyle: sen daima iyilik yaptın, barışı aradın, uyuşma diledin, sevgi eylemleri yaptın, dua ettin, ve şimdi tarlanda (ailende, iş yerinde, mahallende,...), adaletsizlik, düşmanlık, nankörlük, isyan buluyorsun. 

Bu, delicedir. Nereden geliyor? Sen onu ekmedin. Kim onu serpti? Kim Kiliseye ayırmalar, zorbalıklar, para açgözlülüğü, sapıklıklar, zinalar ve alınganlığı getirdi? 

İsa realisttir ve suç duygusu onda yoktur. O, kendisinin Allah'ın Sözünü ektiğini bilir. O'ndan katiyyen bu tür şeyler gelemezler. Düşman ise çalıştı. Bir düşman var, kalleş ve namussuz bir düşman var. İlk bakışta böyle görünebilirse de, bu düşman insanlar değildir. Bu düşman Şeytan'dır. O, o kadar düşman ki kendi fena tasarıları için insanları kullanır ve onların yüreklerini bozarak kötülük araçlarına çevirir. 

İsa'nın şakirtleri Şeytan'ın bu kurbanlarından uzaklaşmaya, onlara yardımdan kaçınmaya, onlardan sevgiyi esirgemeye teşvik edilirler. Rab ise o kadar çabuk ümidini kesmez. Yalnız ürün toplama anında, yani dünyanın sonunda, yargılayan, ayırt eden ve ayıran Olan olacaktır. İşimiz, görevimiz bunu yapmak değil, ama sabretmek, hoşgörmek, dayanmak, sevmektir. 

Bu sabır doğru insanların, Peder'in isteğine göre yaşayanların hayatlarını parlatıp gösteren ışıktır.

Biz zayıf ve cahiliz, ne hangi kararı vereceğimizi, ne de Allah'tan neler dileyeceğimizi biliriz.

Biz, buğdayı da sökme tehlikesi pahasına, tarladan deliceleri toplamak isteyen uşaklar gibiyiz ve sık sık Allah'ın istemediği şeyleri yaparız. 

Rabbe şükredelim çünkü içimizde bilgelikle, alçakgönüllülükle devamlı dua eden Kutsal Ruh bize verildi. Nitekim O Peder'in dileklerini tanıyıp onlara uygular. Bundan başka vicdanımızı zorlamadan, baskı etmeden, "sözle anlatılmaz iç çekişlerle", yani bizim kullanamayacağız ve kabul edemeyeceğimiz sözleri kullanmadan, bizim için ve içimizde dua eder. 

O, içimize Allah'ın yumuşaklığını ve alçakgönüllülüğünü koyar.

Bize, içgüdülerimize hakim olmamız için ve başkalarıyla hoşgörülü olabilmemiz için, güç verir.

Gel Kutsal Ruh! Gel, Peder'imiz tarafından senin duan kabul etsin!