19/12/2004  Noel Bayramına Hazırlanış Devresi – 4. Pazar Günü – A yılı

 

İlk Okuma        İşaya 7,10-14              Mezmur      23

İkinci Okuma   Romalılara                       İncil            Matta 1,18-24

 

Ayine gitmek için sadece temiz kıyafetler giyip bayram elbiselerimizi koymakla yetinmemeliyiz, aynı zamanda kendimizi ruhani ve kültürel olarak da hazırlamalıyız. Yani iyi bir temizlik için içsel bir banyo olarak güzel bir tövbe yapmalıyız: sadece küçük ve büyük günahlarımızdan arınmak için değil, İsa ile birlikteliğimizi derinleştirmek ve kardeşlerimizle birlik içersinde olabilmek için hiç bir engel bırakmamak için, bunu yapmalıyız. Bazıları ise Pazar ayinine hazırlanmak için Cumartesi gününden veya daha da önceden okumaları okur, en azından İncil’i ve bir açıklamasını okuyarak hazırlanır.

Hazır olan için Efkaristiya daha güzeldir, ve mutlaka da daha fazla meyve verecektir. Katılımı kardeşlere en güzel armağandır.

Allah, halkının Oğlu aracılığıyla söylediği Sözü ve kurtuluş mucizelerini karşılamaya hazır olmasını istemiştir: bunun için çok daha önceden olayları bildirmişti. Bugün İşaya peygamberin kitabından okuduğumuz sözleri, Meryem yıllar sonra meleğin ağzından duymuştur. Meryem sözleri Kutsal Kitap’tan biliyordu: onları dinlemeye alışıktı ve onu ilgilendirdiklerini anladı. Matta İncil’inin anlattıklarına göre, Yusuf da rüyasında daha önce bildiği sözleri duyunca, huzur ve barış içersinde, Meryem’i yanına almaktan kaçınmadı.

Allah’ın Sözünün önemi, bu Pazar günkü ana temalarımızdan biridir: Allah’ın Sözü önemlidir, çünkü gerçekleşmektedir, insanların tarihine girerek beden almaktadır. İşaya peygamberin Kral Akaz’a yönelttiği sözler, aşağı yukarı beş yüzyıl sonra bakire Meryem’i kapsıyorlar ve o gerçekten hamile kalıyor. O hiç bir şey yapmadı, ama Allah, Kutsal Ruh’u vasıtasıyla hamileliğini gerçekleştirdi. Kutsal Ruh, Allah’ın Sözünü gerçekleştirince Meryem, anne oldu. İnsan Allah’ın Sözüne kendini tamamen teslim etmeli: aynısını Yusuf da yaptı. Yusuf Meryem’in Oğluna isim verdi, İşaya’nın “Allah-bizimle-birlikte” dediği ve “Emmanüel” anlamına gelen adı verdi. Eğer Allah bizimle beraberse, kurtulduk, her zaman için emniyetteyiz, kötülüğün etkisinden kurtuluyoruz! Bu ad o halde, “İsa”dır, “Allah kurtarıyor” ve “Allah kurtarıcıdır” anlamlarını da taşımaktadır.

Yusuf, Allah’ın Oğluna, isim verdi ve böylece kendini de onunla ele verdi. İnsanlar onu hor görebilirler, onunla alay edebilirler, onu engellemeye çalışabilirler: o, Sözü gerçekleştirmek için Allah ile iş birliği yaptığını bilmektedir. İnsanlar Allah’ın Sözünü ret edebilirler, aynen kral Akaz gibi. İnsanlar kendilerini üstün görüyorlar... onlara sevgi ile konuşan Allah’tan da üstün: o zaman Allah’ın Sözünü tutanlarla, hiç bir zaman iyi bir ilişkileri de olmayacaktır. Yusuf acı çekti, ama Meryem’in itaatine iştirak etti, ve Allah’ın planları için değerli bir insan oldu. 

Kısa bir müddet sonra İsa’nın doğumunu kutlayacağız: Peder Allah’a minnettar olacağız, ancak Meryem Ana’ya da şükredeceğiz, çünkü o, İsa’ya beden vermeyi kabul etti; Yusuf’a da teşekkür edeceğiz, çünkü o da, alçakgönüllülükle Allah’a itaat ederek Allah ile işbirliği yaptı; bu Gizemin müjdesini bize ulaştıranlara da teşekkür edeceğiz. Hepsi itaatleri ile “Kurtarıcı Allah’ın” tadını tatmamızı sağladılar, yanımızda varlığını hissetmemizi sağladılar ve şimdi bizim taşımamız gereken sorumluluğun bilincine varmamızı sağladılar! Biz Meryem ‘in, Yusuf’un, her havari ve şakirdin “evet”ini tekrar edebiliriz. Böylece, Allah’ın Sözü, sevgisiyle birlikte tüm insanlara, ortamlarında ve tarihlerinde ulaşabilmesi için “beden” olmaya devam edecektir.

Aziz Pavlus bu sorumluluğa sahip olmaktan mutlu, bize de, Peder’e hemen ve cömert bir “evet” deme, hevesi iletmektedir. Böylece Oğul yeni ufukları aydınlatarak doğacak, birçok başka kişiye kurtulmuş, sevilmiş, ve herkesin Peder’i tarafından kabul edilmiş olduklarının güvenini hissettirecektir.

 

http://www.cinquepani.it