20/01/2008 - OLAĞAN DEVRE - 2. Pazar Günü – A -

1.Okuma Yeş. 49,3.5-6 Mezmur 39 2.Okuma 1 Kor. 1,1-3 İncil Yuh. 1,29-34

Hıristiyanların birliği için dua haftası

 

Peder Allah’a inanıyorum…! İsa’yı dinleyerek Allah’ın sevgi dolu kutsal yüzünü tanıyabiliriz! Günahkâr oğul ve kaybolan kuzu mesellerini düşünürsek, Baba’nın günahkârlarla karşılaştığında duyduğu sevinci görür ve onları cezalandırmayı düşünmediğini anlarız; bağcı örneğinde ise Baba bağcı gibi gösterilmekte ve kendisinin sevgiyle bağına baktığını görürüz. İsa’nın af hakkında söylediklerini hatırlayalım, çünkü bu affı ilk Allah’ın bağışlayabileceğini bilmekte. Baba sadece sevmeye kabiliyetli gibi gözüküyor: O “güneşini iyiler ve kötüler üzerine doğurtur!” Allah’ın sevgisi insanın kapasitelerinin öncüsü, hatta Onun sevgisi, onları doğuran ve büyütendir: Bir mezmur şöyle diyor: “Senin iyiliğin beni büyüttü”.  Allah’ın bizi cezalandırdığı hissine kapıldığımızda bile gerçekte o sadece sevgidir: O, günahımızın getireceği daha büyük acıları çekmemizi önlemek istemektedir. Sonra İsa’nın duasında, Baba’nın özel bir açıklamasını bulmaktayız:  bu duayı ezbere biliriz ve Baba’yı tanıyabilmemiz için tükenmeyen bir kaynaktır. O “bizim” Babamızdır, yani İsa’dan evladı olmayı öğrenen herkesin babasıdır. O göklerde saklıdır, biz Onu göremiyor ne de etkileyemiyorsak da, O daima bizim yanımızdadır! Onun kutsallaştırmak istediği bir adı vardır ve kutsallaştırmak için yaşamımızın güzelliğini ve beraberliğimizi kullanmakta. Onun bir hükümdarlığı var ve dünyada kurmak için bizden faydalanmakta ve bunun sayesinde yaşamımızı da zenginleştirmektedir. Onun bir arzusu var ve bu sevgiden başka bir şey olamaz, onu gerçekleştirmek için de işbirliği yapmamızı ister. Her gün için bir ekmeği var, bu ekmek sayesinde bizleri şahıs olarak ve cemaat olarak büyümekteyiz; bir affetme kapasitesi var, onun sayesinde yaşamımızı bir bayrama çevirir! Denenmelerde yanımızdadır, bizi mahvetmek için yakalayan kötülükten kurtarmaya hazırdır. Baba Allah’a inanıyorum!

 

Bugünkü litürji İsa’ya ve Yahya üzerine yansıttığı ışığa bakmaya devam etmemizi öneriyor. Yahya öğrencilerine ve kalabalığa şöyle diyor: herkesin beklediği ve onun gördüğü, tanıdığı kişi hakkında konuşuyor, O kişi onu sevmekte ve tüm dünyanın Ona ihtiyacı var: O “dünyanın günahlarını kaldıran Allah’ın kurbanıdır”, O’nun “üzerine Kutsal Ruh bir güvercin şeklinde indi”, O, “Kutsal Ruh” ile vaftiz eder, O’nun adı “Allah’ın Oğuldur”! İsa’yı tarif eden tüm bu sıfatlar daha derinlemesine açıklama gerektirir. Ama bu sıfatları Museviler elbette iyi anlıyordu. Çünkü her biri Kutsal Kitapta yazılı olan halkın yaşadığı olayları hatırlatır ve Allah’ın mevcudiyeti ile doludurlar ve kurtuluş sözünü yansıtırlar.

Allah’ın kurbanı, paskalya kurbanıdır, kanı sayesinde halk Mısır’da iken, ilk doğanları öldüren ölüm meleğinden kurtarmıştı. Aynı zamanda her sene halkın tüm günahlarının yüklendiği ve çöle ölüme yollanan kuzu idi. Yine sunak masasında her şahsın günahının silinmesi için kurban edilen kuzuydu. Daima onun ölümü kurtarıcı ve arındırıcı oldu. Ölümüyle kuzu herkes için değerli oluyor. Yahya, İsa’yı “Allah’ın kurbanı” diye çağırarak öldürüleceğini bize söylüyor ve ölümüyle bizim için çok önemli olacağını da belirtiyor.

Üzerine Kutsal Ruh’un güvercin şeklinde indiğini söylerken dünyanın yaratılışını hatırlatıyor, Ruh’un sular üzerinde yüzdüğü ve baştaki karışıklığı düzene soktuğu zamanı! İsa, vaftiz olduğu Ürdün nehrinden çıkarken, dünyaya Allah’ın istediği gibi bir başlangıç veriyor. Yeni bir dünya olacak, orada artık insan Allah’tan kaçmayacak tersine Onu arayacak, sevecek ve itaat edecektir, Ona güven verecektir.

Yahya bize İsa’nın “Kutsal Ruh’ta vaftiz eden” olduğunu söylerken peygamber Hezekiyel’in de peygamberliğini gerçekleştirdiğini söyler: bu peygamber Allah tarafından yeni bir yaşam, yeni bir yürek sözü veriyor, bunlar da içimize yerleştirilen Allah’ın Ruh’u aracılığıyla gerçekleşir. Vaftiz arınma gerçekleştirmekte ve yaşamı değiştirmekte: İsa içimizi temizler ve Allah’ın yüreğini hareket ettiren aynı ruhu içimize verir. İsa’nın insan için gerçekleştirdiği eylem tamamen yenidir, çünkü bizlerin ilahi yaşama katılmasını sağlar!

İsa’nın Allah’ın Oğlu olduğunu söylerken Yahya, ikinci mezmuru düşünmemizi sağlar. O mezmur Allah’ın Oğluna tüm insanlar üzerine hükmetmeye izin verildiği söylenir; O, Davut’a bildirildiği ve Daniel’in haber verdiği Allah’ın hükümdarlığını gerçekleştirir. O halde İsa kraldır, Allah’ın dünyada gerçekleştirmeye söz verdiği hükümdarlığın kraldır: insanları, çobanın kuzularını sevdiği ve onlara baktığı gibi sevecek ve özellikle hastalık ve yaralanmalarda, dağıldıkları yerlerden onları toplayacaktır.  Allah’ın Oğlu unvanı, Ona bakarak Allah’ı görebileceğimizi aklımıza getirir, çünkü her oğul babasının doğasındadır.

Yahya’nın şahitliğini kabul edelim ve onunla bakışlarımızı İsa’ya doğru çevirelim, böylece Onu seveceğiz ve özellikle de Onunla karşılaşmak ve Onu tüm sevgimizle takip etmek için koşacağız. Bu arzu Havarinin ve peygamberin de arzusudur, onlar bugün bize Baba’nın yolladığını kabul etmemiz için bize yardım etmektedirler.

Duamız Kilisenin birliğinin gerçekleşmesi için bir dua olacaktır.