14/09/2008 - KUTSAL HAÇ BAYRAMI – A -

1.Okuma  Say. 21, 4-9 Mezmur 77 2.Okuma Fil. 2,6-11 İncil  Yu. 3,13-17

 

“Peder ve Oğul ile birlikte tapılan ve yüceltilen”. Baba’ya ve Oğul’a taptığımızda tapılan ve şan alan Kutsal Ruh’tur. Kutsal Ruh, Baba ve Oğul ile birlikte Allah’tır. Ne birinden ne de ötekinden ayrı tutulamaz: Kutsal Ruh, onlarla birlikte çalışır, onlarla itaatimizi ve sevgimizi alır. Biz Baba’ya ve İsa’ya taparız. Günümüzde “tapma” sözcüğü bir kişiye veya bir hobiye veya çok zevk veren bir alışkanlığa karşı duyulan şiddetli bir isteği belirtmek için kullanılır. Biz Hıristiyanlar ise sadece Allah’a olan itaatimizi, sevgimizi ve sadakatimizi belirtmek için kullanırız. Tüm Kilise Kutsal Ruh’a tapar ve yüreğimizi gelip doldurması, düşüncelerimizi iyiye yöneltmesi, bizi merhametli, dengeli ve Allah’ın Oğlu’nun Sözlerine dikkatli kılması, Onun aracılığıyla Baba’nın arzularını gerçekleştirmemizi mümkün kılması için yalvarır. Biz Allah’a tapmak için sadece övgü ve şükran sözleri kullanmayız, aynı zamanda diz çökme, tapınma gibi hareketler de yaparız. Ancak bu davranışlarla birlikte yeni bir hayat yaşamaya özen göstermeliyiz, Rabbin öğretilerine uygun yaşamalıyız, yoksa O’nun sertçe azarladığı Ferisilerden kötü oluruz. Allah’ı “ruhta ve gerçekte” tapalım: ruh nefes alışımızdır, gerçek ise gizli Allah’ın kendini belirtmesidir. Allah’ı “ruhta ve gerçekte” tapmak, nefesimizle, yani günlük yaşamımızla Allah’ın sevgisini göstermek demektir. Baba’ya ve Oğul’a taptığımızda bunu içimizdeki Kutsal Ruh aracılığıyla yaparız, bu sebepten bizi sevgiye dönüştürmesine izin vermekle Ona da şan vermiş oluruz. Birçok kere şu duayı söyleriz: “Peder’e, Oğul’a ve Kutsal Ruh’a şan ve şeref olsun”! Bu dua, Kutsal Üçlüğün üç Kişisini yüreğimizde birleştirmekle kalmıyor, her bir Kişinin sadık sevgisinin işareti olmamız ve Kutsal Üçlüğün Birliğini belirtmemiz için düşüncelerimizi ve eylemlerimizi yöneltmesini sağlıyor.

 

Bugün Kutsal Haç Bayramını kutluyoruz: Kostantinos’un Yeruşalim’de Golgota Tepesinde ve Kutsal Mezar üzerinde, 13 eylül 335 yılında inşa ettiği Bazilikaların kutsanmasını ve ertesi günde İsa’nın haçının parçaları göstererek kutlanan bayramı hatırlarız. Bu aynı günde 628 yılında Heraklios, Perslileri yendi ve bunların daha önce ele geçirdikleri Haçın kutsal kalıntılarını iade alarak Yeruşalim’e tekrar getirdi.

Litürji bizi şöyle dua etmeye davet eder: “Oğlun Rabbimiz İsa Haç üzerinde ölerek insanların kurtuluşunu sağladı, öyle ki, bir ağaçta galip gelen Şeytan, yine bir ağaçta Rabbimiz Mesih tarafından yenilsin ve ölüm bir ağaçtan geldiği gibi, hayat yeniden bir ağaçtan da gelsin”. Bu duanın kökeni bugün okuduğumuz Kutsal Kitabın metinlerinden kaynaklanır. Haça ağaç denilmekte ve cennetteki, Adem’in yanına konan ve Adem’in saygı göstermediği, ağacı anımsatmaktadır.  “İyilik ve kötülüğü bilme ağacından” Adem hiçbir şey “yememeliydi” , çünkü sadece Allah bizim için neyin iyi ve neyin kötü olduğunu bilir. O ağacın meyvesinden yemek Allah’a itaat etmeme anlamına gelir ve kendini Allah’tan daha bilgili, akıllı ve iyi zannetmektir. Musa’nın çölde yükselttiği asa da bir çeşit ağaçtır ve yılan tarafından sokulan İsrailliler ona bakarak iyileşiyorlar ve kurtuluyorlardı. O ağaç üzerinde bakırdan bir yılan bulunurdu, bu da, haç üzerinde ölerek “insana benzemeyecek” duruma dönecek,  Mesih İsa’nın işaretiydi. İsa, ”Kim ona iman ederse ebedi yaşama kavuşacaktır” dedi: Kim haçta gerili İsa’ya bakarsa Baba’nın, dünyayı kurtarmak istediği, tam sevgisini görür.

Kim haçtaki İsa’ya bakıyorsa bir cevap vermeye mecburdur: “Sevilmeyi kabul ediyor musun? Benim seni sevilmemin bu kadar pahalı olmasını kabul ediyor musun? Bu sevgiyi kabul edersen, sen de sevmeyecek misin? Sen de gerçekten sevmek için ölebilirsin! Egoizmini dinlersen yaşamın gerçekten güzel olacak mı? Sadece sevdiğini yaparsan yaşamın sana zevk vereceğine mi inanıyorsun? Egoizmin sevdikleri seni aldatır ve yüreğinde boşluk ve huzursuzluk bırakır! Benim seni sevdiğim gibi, sev!” Haçta olan İsa’ya bak! Yılanın zehri Adem ile Havva’yı baştan çıkardı ve Allah’ın Sözüne itaatsizlik ettiler. Haça bakarsan eski yılanın zehri sana kötülük yapamayacak. İsa’nın hacına sevgiyle bak, ondan utanma, boynunda taşıdığın haçtan veya evinde asılı haçtan utanma. İsa’nın sevgisine sevgiyle bak, o zaman sevmenin biraz ölmek olduğunda da sevmek için güç bulacaksın. İsa haça gerilirken kendini alçalttı, son derece alçalttı. Haça sevgiyle bakmak Allah’ın bakışlarına katılmaktır, O, Oğlunu yüceltmek ve Ona her isimden üstün ve güzel bir isim vermek ister. Havari Pavlus, İsa’nın adının tüm insanların ve meleklerin tapınmasını hak ettiğini söyler. Herkes Onun ilahiliği karşısında diz çöker. Onun Rab olduğunu söylüyoruz, bu da İbraniceden Allah’ın adının yunanca tercümesidir. İsa haç üzerinde Allah’ın sevgisinin bütünlüğünü kendi bedeninde gerçekleştirdi. Bu sebepten haça sevgiyle bakmak İsa’yı yüceltmektir, Onun Allah olduğunu tanımaktır ve kendi bedenimizde, günlük yaşamımızda, aynı sevgiyi alçakgönüllülük ve güvenle yaşamaktır.