17/07/2011 - OLAĞAN DEVRE -16. Pazar Günü – A

 

 

1.Okuma Bilg. 12,13.16-19 Mezmur 85 2.Okuma Rom. 8,26-27 İncil Mt. 13,24-43

 

Allah’ın gücü, sevginin gücüdür: Bugün Bilgelik kitabından okuduğumuz metnin öğretisi, işte budur. Allah bu şekilde güçlüdür, fakat Ona isyan eden yanlış bir şekilde gücünü görür. Onu sevenlerin hepsi ise şefkatini, hatta merhametini görür. Gerçekten de Allah’ın sevgisi affetmeye kabiliyetlidir. Biz Allah’ımızın bu özelliğinden çok mutluyuz ve Onu örnek alarak da, herkese karşı merhametli olmayı öğreniyoruz. Allah’ın bana verebileceği en güzel şey, günahlarımdan pişman olmam ve kimseyi yargılamak istemememdir, herkesi, hatta düşmanlarımı da merhametle karşılamamdır.

İsa, Allah gibi, yani merhametli, alçakgönüllü, herkesi seven kişiler olabilmemiz için bize örnek hikâyeler anlatmaktadır. Bugün bakışlarımızı üç örneğe çevirelim. Bunlar geçen haftaki öğretilerin devamıdır. İyi tohumun yanında gereksiz ve zararlı otlar da yetişmektedir ve bunlar, ürünün bol ve iyi olması için çalışanları yıldırmaktadır. Eğer tohum küçükse cesaretimizi kaybetmemeliyiz, çünkü boyu boyuna orantılı olmayan bir güce sahiptir. Kadınların ekmek için kullandığı maya da tohuma benzemektedir: az ve saklı ama büyük bir un miktarını, değişikliğe uğratan gücü hayret uyandırır.

Herkesin iyiliği için İsa’yı yüreğimizde taşımaya çalışıyoruz, ama aynı anda, yanımızda bunu yapmamızı engellemeye çalışan insanlar da var. Bizim uğruna yorulduğumuz Allah’ın Hükümranlığını, yanımızda yaşayanlar, hatta bizimle Yaşam Sözünü dinleyenler bile, engellemek istiyor. Ne karmaşa! Ne yapabiliriz? Kilisenin içinde bile karışıklık yaratanlar var ve nesillerin kurtulması için çalışan ve kendilerini sunanların işini bozanlar var. Hatta yüreğimin derinliğinde, Allah’a itaat etme ve Göklerin Hükümranlığını inşa etme arzumun yanında geriye dönmemi ve etrafımdaki dünyaya benzememi söyleyen bir ses de var. Ama ben hiçkimseyi uzaklaştırmamalıyım, yoksa ben de uzaklaşmalıyım. Olgun olmayan veya sahte bir imana sahip olanlara sabrediyorum. Bütün gücümle Allah’ıma sadık olmaya, İsa’yı sevmeye ve dinlemeye, Ruhunun beni yöneltmesine izin vermeye çalışıyorum. Böylece Rab'bimin sevinci olacağım, birilerine de Allah’ın çağrısını dinlemesine veya iman etmesine sebep olacağım. O halde bu hikâye başkalarına, ne onları yargılamak için ne de davranışlarını benimsemek için, bakmamamızı öğretiyor ve Allah’ın çobanımız olması için Gönderdiğine hep bakmamıza teşvik ediyor. Son günde ancak ve ancak Allah tüm ürünleri toplayacaktır: O kendisine ait olmayanları uzaklaştıracak ve sadece Onunkileri tanıyacaktır.

İsa’yı sevenler az mı? Evet bu doğru, hatta çok azlar. Ama kalabalık olmaları şart değil. O az kişiler eğer sadık kalırlarsa ve kendi iman kimliklerini muhafaza ederlerse, yani Sözü yüreklerinde muhafaza edip yaşamlarında bunu gösterirlerse, onlar Allah’ın elinde büyük bir güçtürler. Az olanlar artıyorlar ve büyük bir kalabalık oluveriyorlar: aynen Yeruşalim’de Pentekost’tan sonra olduğu gibi. Cesaretini kaybetmemelisin: Sözü içinde tut, yüreğinde taşı, yaşanılan hayat olmasını sağla, Kilisenin büyümesini göreceksin. Şehitlerin kanı, yeni Hıristiyanlar için tohumdur, bu bilinmekte! Ölüme kadar yaşanan Allah’ın Sözü boşa yaşanmış değildir: o daima meyve verir; Allah’tan geldiği için hayal kırıklığına uğratamaz. Sözün meyvesinden sadece Allah ve onun aracıları mutlu olmaz, birçok kişi bundan faydalanır, Sözün meyvesi sadece Allah'ı ve onun aracıları değil, birçok kişi mutlu kılar, aynen hardal bitkisi gibi, büyüdüğünde kuşların yuva yapmasına yaramaktadır. Kutsal Kitapta, göklerdeki kuşlar, yeryüzünün putperest milletleridir: tüm dünya Hıristiyanların sadakatinden fayda almaktadır.

İsa bu fikrini diğer maya hikâyesi ile de pekiştiriyor. Bu kadar küçük ve fakir bir Hükümranlığın önemi olabilir mi? Allah’ın ise küçük olduğunu söyleme, çünkü Allah’a ait olan içinde Allah’ın gücünü taşır, bu güç de, tüm insanların toplu gücünden kuvvetli olur. Maya, az olmasına rağmen, çok unu ekmeğe dönüştürebilir. Az Hıristiyan, Allah’ın Hükümranlığı olarak birlikte ise, dünyanın yaşanabilir olması için ona yeni yetenekler verir: bu birçok defa gerçekleşti ve bundan sonra da olacak.

İsa’yı dinleyelim ve Onun bize karşı merhametli olduğu gibi, biz de herkese karşı merhametli olmaya devam edelim:  o zaman mucizelerine şahit olacağız. Allah’ın Ruh’unun, Baba’ya tüm imanlılar için içimizde duasını yükseltmesine izin verelim!