31/07/2011 - Olağan Devre 18. Pazar Günü – A -

 

 

1.Okuma Yeş.55,1-3 Mezmur 144 2.Okuma Rom. 8,35.37-39 İncil Mt. 14,13-21

 

Bugün Allah mesajını, gıda ve içecek, susuzluk ve açlık, sembollerini kullanarak vermektedir ve bu şekilde sevgisini iletmektedir. İnsanın, bütün insanların, öyle derin istekleri vardır ki bunları gerçekleştirmeden kendisini huzur içersinde hissetmiyor, huzursuz oluyor. Aramaya devam ediyor, ancak yanlış yönlere bakıyor, dolayısıyla kendi “susuzluğunu” ve “açlığını” arttırmaktan başka bir şey yapmıyor. Yeşaya peygamber işte şu noktada konuşuyor: şiirsel bir soruyla, yorulup geçici şeyler için para sarf edip yüreğini mutlu edememenin tersliğine ışık tutmaktadır. Sadece Babamız Allah, bize neyin sevinç vereceğini bilmektedir. Sonuçta da işte, tereddüt etmeden ve meraklanmadan Ona koşmaya çağrılıyoruz. Onun yanında iken yüreğimizi dolduran sevgiyle mutlu olabiliriz.

İsa’yı izleyen kalabalık doğru yolda olduğunun farkında: Çünkü bu yol onları gerçek sevince, derin memnuniyete götürmektedir, nitekim İsa, Allah’ın ve sevgisinin mevcudiyetidir. Hastalar bile Ona gitmekte, çünkü O’nun sağlık kaynağı olduğunu anlamaktadırlar. Rabbin bakışı, her sözü, eylemi, nefes alışı, gölgesi, temiz yüreği insanları çekmektedir, çünkü İsa’da olan her şey sevgidir, Allah’ın armağanıdır, lütuftur, bizler için yaşam tamlığıdır. İsa, her şeyden önce kendisini izleyen insanların ruhani susuzluğunun farkında! Bu insanlar kendi hallerine bırakılmışlar, onları kimse eğitmiyor, kimse dinlemiyor, kimse sevmiyor: İsa onlara bilgeli sözler vermeye başlıyor. Ardından da sorularını dinliyor, hasta olanları iyileştiriyor. Bu insanlar tüm gün kendisiyle birlikte olduğundan, onların açlığıyla da ilgileniyor. İsa gerçekten iyi çobandır: kendisine güvenenlerin her sorunuyla ilgileniyor. O, şakirtlerinin herkesi kendi haline bırakmaları tavsiyesine uymuyor. Hayır, çünkü iyi çoban özellikle kuzularına aç olduklarında rehberlik ediyor. Bu sorunun parayla da çözülmesine karşı: çünkü para Onun düşmanı, para kolayca insanın yüreğine sahipleniyor! İsa şakirtlerine şöyle diyor: “Onlara siz yemek verin”. Elimizde ne varsa, az da olsa, onu İsa’nın emrine koyalım, O bunun herkes için yetmesini sağlayacaktır. Eğer yüreğimiz Onunki ile beraber seviyorsa, Baba’nın sevgisinin mucizelerini göreceğiz. İsa, gerçekten baba olan Baba’sına sesleniyor. Kalabalık yere otların üzerine oturabiliyor ve beklebiliyor: şakirtler herkese hizmet edecek. İsa, şakirtlerin herkese hizmet etmesini istiyor ve halkın da bunu kabul etmesini arzuluyor. İnsana gerçek besin İsa’dan, şakirtlerinin elleri aracılığıyla gelir. İsa bunu, Baba’nın yüreğinden, O’na çevirdiği bakışları, duaları ve kutsamaları sayesinde alır.

Şakirtler artıkları topluyorlar, böylece gelecekte de herkes acıktığında nereye gitmesi gerektiğini bilecektir, yaşamı bulmak için kime koşmak gerektiğini de bileceklerdir: bunların hepsini İsa’nın şakirtlerinin ellerinde arayacaksın!

Bugünkü İncil, bize Rabbin çehresini göstermektedir: O, iyi çobandır, her ihtiyacımız için Allah’ın merhametidir. O, sözünü insanların beslenmesi için sunan, onları birlik içinde tutan ve gerçek dinlenmeyi veren, kandırılmalarını önleyen, Kilisenin başıdır. Kilise, hepimizin istediğimizde beslenebileceği on iki sepetin koruyucusudur, ancak bu sepetlere daima alçakgönüllülük yanaşacağız, yani dileyip bekleyeceğiz, on iki havarinin elinden besleneceğiz. Kilise bizi başına, yani İsa’ya birlik içinde tutar: biz Ondan hiçbir zaman ayrı kalmak istemiyoruz, kimse de bizi ayıramayacak! Rab’den ayrılırsak ne yaparız? Hiçbir sıkıntı, acı, tehdit İsa’nın bizi sevmesinden ve bizim Onunla kalmamızdan, alı koyamaz. Aziz Pavlus Romalılara mektubunda bunları yazmaktadır.

İsa’ya bakmaya devam edelim, Sözüyle ve ekmeğiyle de beslenelim: Onu daima Kilisesinde bulacağız. O, kalabalıklara şahsen ekmeği vermek istemedi, Havarilerin dağıtmasını tercih etti, böylece lütfünün ve iyiliğinin çözülemez bir şekilde Kiliseye bağlı olmalarını sağladı. Biz ona ait olmaktan mutluyuz, ama alçakgönüllülükle, çünkü ona muhtacız ve zayıfız. Bizim tek hazinemiz ve tek sevincimiz Rab İsa’dır.