01/01/2003 – Allah’ın Annesi MERYEM BAYRAMI - B / www.cinquepani.it

İlk Okuma

Mezmur

İkinci Okuma

İncil

Sayılar 6, 22-27

66

Galatyalılara 4, 4-7

Luka 2, 16-21

 

Musevi ebeveynler için erkek oğullarını doğumunun sekizinci gününde sünnet etmek şarttır. Bu gelenek ile bebek, Allah ile halkı arasında yapılmış antlaşmaya dahil edilir. Bu adet, İsrail’in imanının babası, İbrahim zamanında başlamıştır. Sünnet olan çocuk, Allah tarafından neslin ilk atasına verilmiş kutsanmalara “hak” kazanmaktadır. O zaman o da krallar ve peygamberler tarafından beklenene doğru yöneltilecektir. İsa sünnet ediliyor! Onun için sünnet daha tam bir anlam alıyor, hatta onun sünnet olması diğer İbranilerin sünnetine anlam kazandırıyor: Onlardan biri olduğu için, her şey, ile vaatlerin sahibi halktan biri olduğu için, O, İbrahim’in ve tüm halkların kutsamasıdır! Tüm halk, bu bebek sayesinde, Allah’ın gözünde önemlidir!

Bu vesileyle O’na isim de veriliyor. Meryem ve Yusuf, O’nun adının ne olduğunu biliyorlar: her ikisine de melek bunu bildirmişti, bu sebepten O’na: “Allah kurtarıyor”, “Allah’ın kurtuluşu” anlamına gelen “İsa” adını koyuyorlar! Allah verdiği sözleri gerçekleştiriyor, bu sözler merhamet ve barış vaatleridir: bu çocuk Allah’ın planlarını gerçekleştirecektir!

Meryem, meleğin ağzından Allah’ın oğlu için olan projelerini bildiğinden, sessizce bekliyor. Oğlu, halkın tüm çocukları gibi fakir, küçük ve yardıma, beslenmeye ve şefkate muhtaç: O nasıl “ebediyen hüküm sürecek olan” olabilir? Meryem sessizlikte düşünüyor, kalbinde duyduğu sözleri tekrar ediyor, etrafında olanlarla bildiklerini bağdaştırıyor: hayret içindeki sevinçli çobanların ziyareti Allah’ın bir eylem içersinde oluşunun bir göstergesi. Allah eylemlerini en çok sevdiği şekilde yapmaya devam ediyor: buna gerçekleştirmeye küçük, saklı Nasıra’da başladı, sonra tanınmayan bir kızdan işbirliği istedi, ve şimdi fakir ve anlamsız çobanlarla doğrulamayı yapıyor. İsa, Peder’inin bu şekildeki davranışına dikkat edecek ve O’na teşekkür edecektir: "Sana şükrediyorum göklerin ve yeryüzünün Rabbi, Pederim, çünkü sen bu şeyleri hikmetlilerden ve akıllılardan saklayıp, küçüklere gösterdin”.

Meryem nerdeyse tüm dikkatlerin merkezidir: O, çobanların aradığı bebeği kollarında taşımaktadır. Meryem O’nu tanıştırıyor, Meryem O’nu gösteriyor, Meryem O’na bakıyor. Herkes O’na bakıyor, biz de onun tek, gerçek “İsa”, kurtarıcı olduğunu biliyoruz. Ancak bugün Meryem’i unutamayız, bize gösterdiği tatlı ağırlığı kollarında taşıyan, sessiz anneyi unutamayız. Her anını İsa için yaşayarak geçiren anneyi unutmamız hayırsızlık olur. Bugün büyük bir gerçeği söyleyelim: Meryem, “Allah’ın annesidir!” Evet, çünkü o bebek, Allah’ın büyük sevgisinin beden almasıdır, O Allah’tır, ve bizi de Allah’ın evladı yapmak için “kadından doğan, kanunlar altında doğan” Oğlu’dur! Meryem’i, Allah’ın Annesi olarak kutlarken, İsa’nın tanrısallığına olan imanımızı ve dolayısıyla Peder’e olan itaatimizi de kuvvetlendirdiğimizi biliyoruz.

Meryem’in bugünkü bayramı yeni yılın ilk gününe denk gelmektedir: bunu Meryem’in elinden bize verdiği bir hediye olarak alalım ve her gününü Oğluna sunarak yaşamaya söz verelim. Her başlangıçta, her iyi şeyin başlangıcı O’lana dikkatimizi çevirelim ve ona hem teşekkür edelim, hem de Allah’ın hükümdarlığı için işçiler olduğumuzun bilincinde olduğumuzu söyleyelim. O halde yeni yıla şükrederek girelim; sadece Oğlu insanlar için önemli diye önemli olduğunu bilen Meryem gibi, yeni yıla alçakgönüllülükle girelim! Başkalarına, İsa’yı götüreceğimiz zaman, biz de önemli olacağız, o zaman barış artacak, yani yukarıdan gelen sevgi ile birlik kuracağız!

Meryem, İsa’nın annesi, bize sunduğun Oğlunu karşılamamıza yarayan sessizliğin için sana şükrediyoruz. Allah’ın yolladığı İsa’nın sevgisiyle birbirimizi sevmemiz ve barış içersinde yaşamamız için dua etmeye devam et!