10/09/2006 OLAĞAN DEVRE – (23. Pazar Günü) – B -

İlk Okuma                        Yşa. 35,4-7°  Mezmur                        145/146

İkinci Okuma                        Yak.1-5  İncil  Mar. 7,31-37

 

Herkes evliliğe saygı göstersin. Evlilik yatağı günahla lekelenmesin. Çünkü Allah cinsel ahlaksızlıkta bulunan ve zina edenleri yargılayacak (İbr 13,4). Birçok Hıristiyan cinsel yönü de kapsayan Allah’ın sözlerini sevgi ile yaşamışlardır. Örnek olarak alabileceğimiz birçok misal vardır. Cinsel yaşamlarını, hayranlık uyandıracak bir sevginin kaynağı ve aracı olarak kullanmış birçok kadın ve erkeği unutmak istemiyoruz. Birçok şehidi hatırlayalım, bekâretlerine saygısızlık etmemek için ölümü tercih edenler: Luçiya, Agnes, Çeçilya, Maria Goretti ve değişik yer ve zamanlarda yaşamış birçokları! Birçok evli çift de evlilik çağrılarını kahramanca bir sadakatle yaşadılar: Kaşya’lı Rita, Covanna dö Şantal, Canna Beretta Molla v.s… Kaç evli çift başka çocuklara sahip olamayacaklarından veya eşlerinin rahatsızlığı, hastalığı yüzünden evliliklerini fedakârlık için cinsel ilişkisiz fakat huzur ve sevinçle yaşamaktadırlar. Birçoğu doğal doğum kontrolü hakkında bilgiler edinip başka doğumları engellemek için bu yolu seçmektedirler.  Birçok aziz ve azize sevgi enerjilerini fakirlere, muhtaçlara, ufaklara, hastalara, ölüm döşeğinde olanlara, cüzamlılara adayarak yaşamışlardır. Birçok Hıristiyan İsa’yı sevmeyi seçerek evlenmekten vazgeçerek kendilerini duaya ve terk edilmiş kardeşlere sunuyorlar.  Etrafımızdaki en güzel, en dikkatli ve cömert, en güvenilir kişiler, cinsel arzularına hükmetmeyi bilen ve sevgilerini Rabbe itaate ve hizmete sunmuş olanlardır. Birçok kardeşimiz neşeli ve güçlü yaşamlarıyla bize cesaret vermektedirler ve kendi cinselliğimize saygı duymamıza ve onu saflık ve cömertlikle Allah’ın kutsaması altında yaşamamıza yardım etmektedirler.

İçimizden bunu sormak gelir: Yaşadığımız bu dünyada çok bozuk, gençlerimizin ve çocuklarımızın vicdanlarının bozulmaması ve yaşam alışkanlıklarını değiştirmemeleri için ne yapabiliriz? Mezmur yazarı bile zamanında kendine bu aynı soruyu soruyordu: “Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla!” (Mez 119,9). Gençleri Allah’ın Sözüne yaklaştıralım, onlar da çamur ortasında bile olsalar, güzel ve kokulu çiçekler gibi büyüyeceklerdir. Allah’ın Sözü, bunun sırrıdır, bu dünyada güçlü, iffetli ve dengeli yaşamak için de tek yoldur. Sözü aramak ve sevmek azizlerin tavsiyesidir, çünkü Söz Allah’ın armağanıdır ve yaşamını onun sayesinde bize ulaştırır.

 

İsa’nın sağır dilsize susmayı ve kimseye gözlerini açtığını ve dilini çözdüğünü söylememeyi emretmesi, garibimize gelir. İsa niçin mucizelerinin anlatılmasını istemiyor? Mutlaka bizim tamamıyla anlayamadığımız sebepler vardır. Mucizeleri anlatmak, daha iman işareti değildir, daha O’nun ilahiliğinin şahitliğini anlatmak değildir. Mucizeleri dinleyenler kolayca heveslenebilirler, ancak haça giden sevgiyi kabullenmeye hazırlamaz. Birçok kişi uzaklarda gerçekleşmiş veya gerçekleşen mucizeleri görmek için enerji ve zamanlarını harcarlar. İşte bu kişiler, acı teklif eden değil de onların arzularını gerçekleştirecek bir Allah aramaktadırlar: genelde cömertlikle bir haç taşıyamazlar ve şikayet edemeden duramazlar. Çok sık olarak bu kişiler yardıma hazır değillerdir ve Kiliselerinde devamlı bir görev almaktan sakınırlar. Mucizeleri görenler ilk önce İsa’nın Allah’ın Oğlu olduğunu kabul etmeleri gerekir ve bu sebepten O’nu dinlemeye hazır, pahalıya mal olsa da Sözüne itaat etmeye hazır ve gerekiyorsa yaşamlarında büyük bir değişiklik yapmaya hazır olmalıdırlar. Bu şekilde yaşayanların hayatı Rabbe bir övgü duası olacaktır!

Biz Efendimiz hakkında birçok mucizeler anlatabiliriz, ama en büyük mucize yaşamımızın değişmesidir. Bizler, imanda zengin olup dünyevi şeylere bağlı olmazsak, yaşamayan mucize olacağız. Aziz Yakup bize bu yolu göstermektedir. Allah gerçekten de bize merhametini ve her şeye kadir olduğunu göstermek için fakirleri seçti. Sağır dilsiz gibi yaşamlarını kazanmaya elverişsiz birçok engelliyi seçti: onlar sayesinde kendini bize gösterdi ve varlığından zevk almamızı sağladı. Biz O’nu taklit edeceğiz: zenginden çok fakire dikkat edeceğiz, zenginliği seven ve zenginlik tarafından yönetilen dünya gibi yapmayacağız: böylece Allah bizim içimizde de tüm büyüklüğü ve iyiliği ile gözükecektir.

O halde İsa’nın başkalarına yaptığını anlatma, fakir ve alçakgönüllü ol ki senin aracılığınla kendini göstersin!

İşte Rabbim İsa, beni fakir ve zayıf bırak, beni dünya için kör ve beceriksiz kıl, içimde ve aracılığımla Sen hareket et! Ben sana aittim, beni kurtar!