11/12/05 – NOEL’E HAZIRLIK DEVRESİ – 3. Pazar Günü - B

 

İlk Okuma                        İşaya 61,1-2°.10-11                        Mezmur                        Luka 1,46-50.53-54

İkinci Okuma                        1Selaniklilere 5,16-24                        İncil                         Yuhanna 1,6-8.19-28

 

On Emir, eski Ahitten geldiği şekilde, harfi harfine uygulanırlarsa, şahsi fikirlere ve egoizmimizden etkilenerek değişik şekilde uygulanabilirler. İsa bunu farkına vardı ve öğretiminin bir kısmını bu hataları düzeltmeye ve gökten üzerine inmiş olan Kutsal Ruh ile onları tamamladı. Matta İncil’inde okuduğumuz dağdaki vaazında İsa yedi kere için şöyle demiştir. “Size söylüyorum ki…” (5,20…) O sayfalarda Matta bize İsa’nın “On Emri” teker teker ele alarak onları harfi harfine almayıp, Peder’in sevgisinin içimizde gelişmesi gerektiğini göstermektedir. İsa, Peder’e itaatin içimizde bir zorlama duygusu yaratmadığını, aklımız ve yüreğimizle en güzel ve en derin enerjilerimizi geliştirmemize yardım ettiğini öğretmektedir. On Emri okurken bunların gerçek açıklayıcısının İsa olduğunu ve sadece O’nun Ruh’u ışığında onları anlayabileceğimizi ve yaşayabileceğimizi unutmamalıyız. Bu emirler kaprisli bir Allah’ın verdiği ve kendini bize zoraki kabul ettirmek isteyen bir Allah’ın soğuk emirleri değildir, onlar bizi doğru yola yönlendirmek isteyen sevgi dolu Babanın sözleridir.

 

İlk Okuma İsa’da gerçekleşen bir vahiy hakkındadır: Rabbin Ruh’u üzerine kondu ve böylece O, Allah’ın insanlığa hediyesi oldu. O herkesin beğendiği bir hediyedir, çünkü Peder’in sevgisini müjdelemektedir ve bize O’nu tanıtmaktadır, huzurunda kalmamızı sağlamaktadır ve Sözünü dinleyip cevap vermemizi sağlamaktadır. İsa bir hediyedir, çünkü bizi Allah’ın yanlış bir imajından gelen korkudan ve kölelikten kurtarmaktadır. İsa’nın müjdesini dinleyerek içsel bir hürriyete kavuşuyoruz ve yakınlarımızdakilerle dikkatli, sevgi dolu yaşamamızı sağlamaktadır. Böylece mezmurda dinlediğimiz, Meryem’in ilahisinde sezilen sevinç dolu iman, barış, huzur, mutluluk, çevremizde de yeşerecektir.

İşaya’nın vahiyi yüzyıllar öncesinden gelmektedir. Ancak Yahya gerçekleşeceği zamanın yakın olduğunu bilmektedir. Kendisinden konuşmak istemez, çünkü o sadece gelecek Olan için yaşamaktadır ve çalışmaktadır. Kendisi hakkında sadece beklenenin kendisi olmadığını söyler, ama sesi bekleneni ilan etmektedir. Yahya sadece ruhları O’nu karşılamaya hazırlar, O gelince ise yürekleri Allah’ın Kutsal Ruh’u ile dolduracaktır! O karşılaşmayı bir arınma ile hazırlamaktadır. Ona güvenenlere ve günahkar olduğunu kabullenenlere, yüreklerini günahı doğuran davranışlardan arındırmaya yardım etmektedir. Bu sebepten Allah’tan uzak oldukları ve kurtuluşa muhtaç oldukları bilincini uyandırmaktadır.

Yahya, “sizin tanımadığınız birini” alçakgönüllülükle karşılamaya hazırlar. Kimse O’nun hizmetkarı olmaya bile layık değildir. Yahya Musevilerin kolay cana anlayabildikleri, bizim ise anlayabilmemiz zor olan bir cümle kullanır: “Ben O'nun çarıklarının bağlarını çözmeye bile layık değilim". Bu cümle ile Yahya, İsa’nın İsrail’in damadı ve Allah’ı oluşu durumunu çalmak istemediğini gösterir. İsa beklenen damattır, sadece O gerçek ve üretken bir sevgi ile sevmeyi bilir. İsa’nın bizi sevmesine izin vererek biz de Allah’ın oğulları oluruz ve ailesini büyütürüz. Kutsal Yazılarda birçok kez Allah’tan, halkın damadı olarak bahsedilir: şimdi O, temelli olarak halkını sevmek için gelir, bunu görülür şekilde İsa aracılığıyla yapar: bunu haçta da ispatlayacaktır.

Biz bu dünyadaki yürüyüşümüze, İsa’nın tekrar gelişini uyanık bir bekleyiş içersinde devam etmekteyiz. Bu Noel Bayramına Hazırlık devresinde de bu bekleyişi daha hevesle ve hazırlanarak yaşamaktayız. Aziz Pavlus bize birkaç davranış şekli önermektedir, bunlar İsa’ya olan sevgimizin işaretleri olmalıdır: sevinç dolu olmalıyız, devamlılıkla dua edip şükretmeliyiz, iyi olanı seçmeye dikkat etmeliyiz ve kötülüklerden, denenmelerden kaçınmalıyız. Rab bizi sevmeye devam etmektedir ve bizi bu davranışlar içersinde bulursa tamamen kutsallaştıracaktır, yaşamımızı Kutsal Ruh’u ile dolduracaktır. O zaman biz de İsa’yla şöyle diyebileceğiz: “Yüce Allah'ın Ruh'u üzerimdedir… yoksullara müjde vermek için beni gönderdi! Meryem ile beraber de şöyle tekrar edeceğiz: “Canım Rabbi yüceltir; Ruhum, Kurtarıcım Allah sayesinde sevinçle coşar!”.