08/12/2008 - GÜNAHSIZ MERYEM BAYRAMI

1.Okuma Yar. 3,9-15.20 Mezmur 97 2.Okuma Ef. 1, 3-6.11-12 İncil  Luka. 1, 26-38

 

Bakışlarımızı tekrar Meryem’e yöneltelim. Bugün onu bizde olmayan bir armağanı için kutluyoruz, hatta ondaki bu armağanı kıskanıyoruz! Meryem ilk günahı olmadan doğdu. Onun bu armağana sahip olması, bizim içimizde beslediğimiz ümidin gerçekleşeceğinin kanıtıdır. Ondaki armağan, kaynaktan gelen bir saflıktır, Adem’in kaybettiği ve mükemmel Oğul, yeni Adem hariç, hiçbir evladının sahip olmadığı bir saflıktır. Meryem, Tanrı’nın sevgisinin sınırsız bedavalığını gösteren bu büyük armağana sahiptir! Meryem Tanrı’dan şüphe etmeye, Ona itaatsizlik yapmaya olan içsel yatkınlığı Adem’den miras almadı. Bu sebepten biz bugün sevinçliyiz: Anne olmak için, Tanrı’nın Oğlunun ve, tek bir beden olarak, Onunla birleşenlerin Annesi olmak için seçilen Meryem, günahtan korunmuştur. Ancak kendisinin bu armağanı almış olması, bunu yaşamakta zorlanmadığı anlamını taşımaz. Meryem de denendi, kötülük Ona denenmeler yaşatmaktan çekinmedi. Meryem’in günahsız oluşu için Allah’a şükredelim, ama ona da çektiği zorluklar için teşekkür edelim.

Meryem yeni Havva’dır. İlk Havva Allah’ın Sözünü dinledi ama denendiğinde, kendisine sevgi ve hikmetle konuşana gereken güveni gösteremedi: o kendi duyularına kulak vermeye karar verdi, Allah’ın kati bir “hayır” dediklerini güzel ve iyi gördü. Meryem, yeni Havva, yaşayanların gerçek annesi, Tanrı’nın Sözünü dinliyor, seviyor ve onu gerçekleştirmek için kendini tamamen sunuyor. Kendi gördüğüne ve bildiğine önem vermiyor: Tanrı’nın kendi yeteneğinden üstün olduğunu biliyor. Meryem kendisine konuşanı seviyor ve Ona inanıyor, hatta Ona söyleneni gerçekleştirmek için kendini sunuyor.

Meryem Tanrı’nın ışığıyla parlamaya devam ediyor. Günahın lekesi ondaki Allah’ın kutsallığına gölge düşüremiyor: Nasıra’da herkesin şüphelerini ve anlayışsızlıkları çektikçe acı çekiyor, ama kutsallığı yaşamında parlamaya devam ediyor; Kefernehum’da da İsa hayranlıkla izlenirken ama inanılmazken o orada; Kudüs’te yine İsa’ya olan sadakati ve sevgisini en son derecede deneniyor. Ama Meryem’de günah tutunamıyor, bize olduğu gibi ona yapışamıyor.

Havari şöyle diyor, “dünya yaratılmadan önceden beri Onun önünde sevgide kutsal ve günahsız olmak” için seçildik. Bizlere kutsallık ve arınma, vaftiz aracılığıyla verilmektedir, vaftiz de, yani ilahi yaşama dalmamız kendimizi İsa ile Baba’ya sunmamızla gerçekleşir. İsa sayesinde bize verilen armağanları yaşamak için Meryem’e bakabiliriz: Oğluyla birlik olma yolu her birimize örnek, şefaat, güçtür!

Günahsız Meryem, Kilisenin imajıdır, bugünkü adaklar üzerine duanın dediği gibi, “Mesih’in lekesiz ve kırışıksız, güzelliğiyle parlayan, gelindir!” Kilise ne ise Meryem o’dur! Meryem ne ise de Kilise o’dur! Kiliseye dahil olan her derecedeki tüm günahkarlar Meryem’in kutsallığından ve lekesiz parlaklığından sevinç duyar ve faydalanır: onlar da İsa’yı sevdiklerinde Meryem’in kutsallığıyla parlarlar. Bizler Adem ile Havva’nın suçlarının yaralarından iyileşmeliyiz; bu suçlar, bizim ve atalarımızın Allah’a itaatsizlikleriyle tekrarlandı, yenilendi ve büyüdü. İsa sayesinde iyileşeceğiz ve böylece Meryem’in çehresinde tam olan güzelliğin işaretleri bizde de gözükmeye başlayacaklardır.

Bugünkü bayram, Noel Bayramından iki hafta kadar öncesine denk gelmektedir. Mutlaka biz de Meryem sayesinde, dünyanın Kurtarıcısını saf bir ortamda, gurur ve kötülükten uzakta, karşılamayı arzuluyoruz. Bu sebepten Bakirenin saflığına bakarak günahlarımızı itiraf etmeye hazırlanalım ve İsa’ya dönmeye devam edelim. Noel Bayramına sadece yüzeysel işaretlerle hazırlanmayacağız: bunların içimizde gerçekleşen bir şeylerin işareti olması için çalışacağız. Kutsal Bakire Meryem Kilisedeki mevcudiyeti ile kutsallık yürüyüşümüze bize yardım etsin: Tanrı’nın ışığı dünyada bizim sayemizde de parlayacaktır!