MESİH İSA'NIN KRALLIĞININ BAYRAMI  -  C YILI

Birinci okuma  2.Samuel 5,1-3       Mezmur   121

İkinci okuma   Kol 1,12-20              İncil         Lk 23,35-43

Birinci okuma İsrail'in Yaşlılar tarafından kutsal yağ ile Davud'un kralı olarak meshetmesinden bahsediyor. Başlangıçta İsrail Halkı tarafından krallık Rabbin otoritesinin bir işaretti olarak görülüyordü. Nitekim gerçek Kral Rabdir. Her insan için ve halkının düzenli hayatı için sevgiyle dolu olan, birinci ve son olan söz O'nundur. Kral sadece bir işarettir! Davud da bunu her zaman hatırlamalıdır. Kendi ihtiraslarını izlemeyi, kendi çıkarını aramayı dileceği zaman Davud'a Rabbin isteğini hatırlatan peygamberlerin azarlamalarını dinlemelidir!

İsa Nasıra'da Cebrail Melek tarafından,  iki kör adam ve İsrail halkına ait olmayan insanlar tarafından "Davud'un Oğlu" ünvanı ile çağrıldı. Kendisinin hakkında konuşarak da İsa aynı ünvanı kullandı. Davud'un oğlu, yani İsrail'in Kralı, Yahudilerin Kralı demektir. Bu ünvan Tanrı'nın Oğlu'na aittir! Çünkü İsa halk yararına gerçek kralılığı yaşadı ve gerçekleştirdi. İsa'yı seven biz, yürekten bu ünvanı O'na veriyoruz. Fakat Kutsal Yazılar'dan gelen bu ünvanın anlamını iyice ve doğruca anlamamız gerekiyor. İsa'yı onu yaşamına göre anlamamız gerekiyor çünkü bütün Kutsal Yazıları gerçekleştiren O'dur! O zaman İsa'nın Yahudilerin Kralı olması ne anlama gelmektedir? Bunu anlamak için kim bize yardım edebilir? Yahudilerin din önderleri bu ünvan dolaysıyla İsa'yı ölüm cezasıyla kınadı, Pilatus ve Hirodes bu ünvanı kullanmasıyla O'nunla alay ettiler, askerler acımasız bir oyun olarak O'na dikenli bir taç giyidirdi. Sonunda haçtayken  O'nu ayartmak amacıyla bu ünvan kullanıldı: "Eğer sen Yahudilerin Kralı isen, kurtar kendini!". Fakat İsa kendi kralılığını bir ayrıcalık  olarak, kendi şanının aracı olarak, insanı ıstıraplarından kaçma fırsatı olarak yaşamadı. O bizim için dünyaya geldiğini biliyordu. Nitekim bizim için  bu ünvanla alay edilmeyi kabul etti. Kral olmanın gerçekten ne demek olduğunu  tam haçta  ölerek açıkladı. Nitekim tam o sırada en açık bir şekilde Tanrı'nın bütün sevgisiyle O bizi sevdi ve bize hizmet etti!

İsa'nın kralılığının gerçek anlamını anlamak için bize yardım eden bir kişi var. Bu kişi haça gerilmiş suçlulardan biridir! Bu kişi dini bir adam değildir, devlet adamı değildir, bilgili bir insan değildir, örnek olabilen davranışlı bir kişi değildir, tersine bir günahkârdır! İsa'yla birlikte acı çeken bir günahkâr! Bu insan, Tanrı'nın günahkâr insanları sevmek için İsa'nın şahsında insanın ölümünü çektiğini, onların kısmetine katıldığını, kendi üstüne dünyanın günahını kabul ettiğini anladı. Bu insan İsa'nın hiçbir kötülük yapmamasına rağmen, sızlanmadan, isyan etmeden acı çektiğini farketti. O,  İsa'nın insanları korkutarak ve onları öldürerek eğlenen krallardan farklı olduğunu, gerçek bir kral olduğunu anladı. O suçlu insan İsa'ya, "Ey İsa, kendi Krallığının Ülkesine girdiğinde beni hatırla!" diye  seslenerek, bize büyük bir ders örnek verdi. O, İsa'yı bekleyen bir egemenin  olduğundan, kendi eğemenliğinde İsa'nın bu dünyadaki krallar tarafından reddedilenleri ve günahkârları kabul ettiğinden emindi. Haçta İsa dinler ve cevap verir. İsa'nın cevabı kralın armağanıdır! "Bugün benimle birlikte cennette olacaksın"! Bugün: İsa bekletmez, günahlı durumu değil, ama kendisine  başvurana sevinci vermeyi düşünür! Kurtuluş hemen, bugün gelir çünkü kurtuluş Isa'dır ve O'nu kabul eden insan zaten o anda kurtulmuş olur! Benimle birlikte... olacaksın: bu vaat İsa'nın kendi öğrencilerine vaadettiği ödüldür. İsa'yla birlikte olmak ebedi hayattır, mutluluktur, İsa'nın benim için dilediği şeydir! Cennette: barışta ve Peder'in birliğinde olmaktır. İsa'nın Krallığı Tanrı'nın Krallığıdır. Çünkü İsa O'nun sevgili Oğludur. Bugün İsa'ya yalnız benim değil, yalnız hıristiyanların değil, ama bütün evrenin kralının O olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü bütün yaratılışın, bütün insanlığın O'na ihtiyacı olduğunu görüyorum. İsa'sız evren boştur, insanlık kederli ve çökmüştür. İsa'dan mahrum uluslar huzur ve uyumda yaşabilmek için İsa'yı bekler!

Koloslulara yazarak Aziz Pavlus da İsa'nın Krallığı hakkında bahseder. Ona göre Tanrı'nın Oğlunun krallığı İsa'ya inanlılarla birleştiğimizde Peder'in sevgisi sayesinde girdiğimiz durumdur. O anda günahlarımız bağışlamış oldu. Bunun için Tanrı'nın ve kardeşlerin birliğindeyiz, karanlıkların güçlerinden kurtulduk! Hakikatten İsa büyüktür çünkü "kendisinin manevi bedeni olan Kilise'nin başıdır". Büyüktür çünkü İsa'da "Tanrı yetkinliğinin tümü bulunur, yani dünyayı yaratan ve günahlı insanları kurtaran tanrısal sevginin tümü O'ndadır!