PASKALYA DEVRESİNİN  2. PAZARI   -  C YILI 

(Hav. Kit. 5,12-16   Apok 1,9-13. 17-19   Yh 20,19-31) 

İsa haftanın ilk günü dirildi (İbraniler için haftanın ilk günü pazartesi değil, ama pazar günüdür. Çünkü onların kutsal günü cumartesidir) ve akşama doğru kendi şakirtlerinin ortasında kendini gösterdi.

Haftanın sekizinci günü, yani tekrar pazar günü, şakirtler yine evde toplanmışlardı. Bu demek oluyor ki onlar İsa’nın dirilişinin gününü her hafta hemen kutlamaya başladılar. Bizim de bugün, ve her pazar günü yaptığımız gibi! 

İsa da onların aralarına tekrar gelmek için tam o günü seçti!

O gün İsa merhametle Tomas’a kendi yaralarına dokunma izni veriyor. O gün Tomas imana varıp, kendi Rabbi ve Allah’ı olarak İsa’yı kabul ediyor. 

İsa, öldüğü zaman O’nu bırakmalarına rağmen, kendi dirilişinin gününde, şakirtlerine kendini gösterirken, onlara esenliği sunuyor ve bir görev veriyor. “Kimin günahlarını bağışlarsanız, onun günahları bağışlanmış olacak”. Onlara, Peder’den uzak ama O’na dönmek isteyenleri affetme görevini veriyor.

İsa’nın cemaatı, yani Kilise, İsa’nın dirilişi aracılığıyla ve O’nun verdiği Kutsal Ruh aracılığıyla, Tanrı’nın merhametinin ve affının yeri oluyor. O günden itibaren dünyada Tanrı’nın affının ve huzurunun olduğu bir yer oluşuyor.

Bu yüzden yüzyıllar boyunca Kilise Rab’bin Gününü, yani pazar gününü, kutlamaya devam etti ve devam edecek. Çünkü bu günde İsa kendi zaferini, lûtfunu, huzurunu, gücünü ve bilgeliğini gösteriyor. 

Affeden Kilisede vucudun ve ruhun hastalıklarından iyileşmeler de gerçekleşiyorlar: birinci okumayı oku!

Dirilen İsa’nın Sözü yazılmalı, bütün imanlılara ulaşmalıdır!

İkinci okumada Yuhanna tam Rab’bin Gününde İsa’nın yeni bir gösterisini görüyor.

İsa Yuhanna’nın üzerine sağ elini koyar. İsa her pazar günü toplandığımızda, bu merhamet ve cesaretlendirme, takdis ve kutsama eylemini tekrarlıyor. Rahip gibi giynmiş olan İsa, Yuhanna’ya söylediği gibi, bize de söylüyor: “Korkma, İlk ve Son, Ben’im. Yaşayan, Ben’im. Ölmüştüm, ama şimdi ebediyen yaşamaktayım”.

Dirilen İsa, hayatımıza yeni ve dolu bir anlam veriyor. Bu yüzden cesaretimizi kırmak için herhangi bir sebep yok!

Kendi hayatında İsa’nın ölümünü ve dirilişini kabul eden insan, kendini sunarak, Tanrı’yı severek ve O’nu överek yaşar. Onun hayatı Peder’in yüzünün, ışığının ve şefkatinin belirtisi oluyor. 

Rab İsa, üzerime ve üzerimize koyduğun elin için sana teşekkür ediyorum!

Kilisende Havarilerinin ağzından aldığım af için sana teşekkür ediyorum!

Senin huzurunda kardeşlerimle beraber toplandığımızda bulduğum barışın için ve hissettiğim huzurun için  sana teşekkür ediyorum! 

Alleluya!