08/12/09 – Meryem ana’nın günahsızlığı bayramı - C

1.Okuma Yar. 3,9-15.20 Mezmur 97 2.Okuma Ef. 1,3-6.11-12 İncil Lk. 1,26-38

 

Kilise liturjik takviminin ilk Meryem Ana bayramıdır ve hep Noel’e Hazırlık Devresinde kutlanır. Bu devrede İnsan-Oğlu’nun son gelişi hakkında düşünülür ve ilk gelişini kutlamaya hazırlanılır. Günahsız Meryem Bayramı, bu devreyi zenginleştirir. Allah’ın harika işleri hakkında düşünmek için fırsat yaratır ve gelişini daha arzu ile beklemek için sebeptir.

Kurtarıcıyı niçin beklemekteyiz? Dünyada ne kadar kötülük var, içimizde de ne kadar kötülük buluyoruz. Bu nereden gelmekte? Bundan kurtulmak mümkün mü? Kim bizi kötülük sebebi olmaktan kurtarabilir? Kötülüğe kötülükle cevap vermemizi kim durdurabilir? Günahın kökleri hepimizi sardı mı?

Kurtarıcıyı beklemekteyiz, çünkü kişisel durumumuzun ve tüm insanlığın durumunun farkındayız: kötü davranışları yüzünden karanlık ve acı dolu bir durumdur! Nasıl ki soğuk bir şey dışarıdan bir etken gelmezse ısınamıyorsa, aynen bizim kibrimiz ve vahşetimiz, bizi değiştirmeye biri dışarıdan gelmezse, tatlılığa ve alçakgönüllülüğe dönüşemez. Kim derin bir hendeğe düşüp kemiklerini kırdıysa, dışarıdan gelen birinin yardımı olmadan çıkamıyorsa, yine aynen kendini şeytana kaptıran da, tek başına bundan kurtulamaz. Bu sebepten arzu ile kurtarıcıyı beklemekte, kötülüğe batmış olduğumuzdan kendi başımıza elde edemeyeceğimizi verecek Olanı beklemekteyiz. Biz, Baba’dan çok uzaklaştık, biri elimizi tutup da yolu göstermezse ve Ona adım adım yaklaşmamızı sağlamazsa, biz Ona nasıl yaklaşabiliriz? Bir Kurtarıcı bekliyoruz çünkü Allah onu yollayacağına söz verdi: O, “mesh edilmiş” olan, “kutsanmış” olan Mesih’tir. Bizim gibi bir insan olarak geldiği için de, ona bir isim verildi, Nasıra’lı İsa. O bizi kurtarıyor ve kurtaracak. Ne şekilde? Bunu gerçekleştirmek için içimizden kötülüğün kökünü olan itaatsizliği sökmesi gerekmektedir. İtaatsizliğin gücü içimizde ve etrafımızı saran dünyada o kadar kuvvetlidir ki, bu durumdan kurtulmuş olanlara bakmasak, ondan kurtulabileceğimize ümidimizi kaybederdik.

Biz bugün gözlerimizi, itaatsizliğe ve asiliğe götüren egoizmden özgür bir kişi üzerine dikkatlerimizi çeviriyoruz. Adem ve Havva bu egoizm ruhundan özgür değildi, ona göre davrandılar. Meryem ise insanlık tarihinde bir yeniliktir, çünkü Allah’ın lütfu sayesinde, Adem’in itaatsizliğinin etkisi altında olmadan doğdu. Onun aldığı armağan hepimiz için bir armağandır: O bizim için örnek ve kesin ümit sebebidir. Meryem alçakgönüllülüğü ile itaatini lekesiz muhafaza etti: bu ona da zor geldi, çünkü o da etrafını saran dünyanın günahının yükünü ve ezikliğini hissetti ve acı çekti. Meryem için Adem’in, tüm nesilleri sürüklediği karmaşanın dışında kalmak bir armağan oldu ama bu, bizden de istenilen gayreti gösterme çabasından onu da yükümsüz bırakmadı. Hatta bu çaba Meryem için daha da ağır olmuş olmalı!

Bugünkü bayramda Kilise, İncil metninde bizlere Meryem’in Allah’ın Sözü ile ilk karşılaşmasını anlatmaktadır. Meryem’e Sözü ileten bir melektir, bu melek ona “Allah için hiçbir şeyin imkansız olmadığını” hatırlatmaktadır. Meryem, daha önceleri peygamber Yeremya ve Eyüp’ün söylediği, İbrahim’in ise imanına destek bulduğu bu sözü dinlediğinde hemen hizmete hazır olduğunu söyledi. Adem ile Havva, Yaratıcının Sözünden şüphe etmişlerdi, Meryem ise o Sözün kendi yaşamında gerçekleşmesini istemektedir. Böylece de oldu. Meryem’de Söz beden aldı, mükemmel bir şekilde kendi yaşamı oldu: tüm yaşamı ilahi arzuları belirtmekte ve onda Allah’ın Oğlu beden almaktadır.

Bugün biz de onun sevinci ile seviniyoruz: Melek ona “sevin!” dedi. Biz onunla ve onun için seviniyoruz. Onu “günahsız” diye çağırmaktan mutluyuz. O, Doğu Kilisesinin dediği gibi, “Tümüyle Aziz”dir. Mutluyuz, çünkü onda ileride olacağımızı görüyoruz, bizler de günahtan ve günahın etkisinden kurtulacağımızda Oğlu Mesih İsa’nın huzurunda bulanacağız. Allah bizi kutsal olmamız için yarattı, bizler de, Rab tarafından af edilerek ve Onun bize bağışladığı sevgiyle yaşayarak, buna ulaşacağız.

Allah’ın ve Meryem’in Oğlu İsa’nın gelişini bekliyoruz, buna hazırlanıyoruz. Bu bekleyişi Meryem Ana sevgisiyle yaşayalım, çünkü bu sevgide hiç egoizm yoktur. İsa’nın son gelişine hazırlanırken ve ilk gelişini kutlarken Meryem’in yardımını dileyelim. Onunla birlikte ışığa doğru yürüyüşümüze devam edelim!