20/06/2004  -  OLAĞAN DEVRE  -  12. PAZAR GÜNÜ  -  C YILI

 

Birinci okuma Zakarya 12,10-11. 13,1    Mezmur 63 (62)

İkinci okuma   Galat. 3,26-29                   İncil       Lk. 9,18-24

 

Aziz Pavlus Galatyalı'lara Mektupta, insanlar arasında kıskançlıklar ve rekabetler yaratan, acı veren ayrımcılıkların  yok olacaklarını ilan etmektedir. Pavlus, o zamandaki İsrail halkı için en önemli farklılıklardan bahseder: "Artık ne Yahudi, ne putperest, ne köle, ne özgür insan, ne erkek, ne kadın ayrımı vardır ". O farklılıklar insanları bölmeye, aralarında çeşitli sınıflar ve kapalı gruplar yaratmaya, üstünlük duygularını ve aşağılık komplekslerini beslemeye, kendilerini başkalarından daha üstün saymaya, başkalarını küçümsemeye neden olurlar: artık bu ayrımlar  şimdi geçersiz oldular. Neden? Ne oldu? "Mesih'i giyindik", vaftiz aracılığıyla "Mesih'te Allah’ın oğulları" olduk. Artık bu, tek niteliğimizdir. Allah'ın oğulları olarak yaşayarak, insan bencilliği tarafından kurulmuş bütün başka kimlikleri yok eden yeni bir kimliğine kavuşmaktayız.

Mesih'te vaftiz olmak ne demektir? Neden bu vaftiz ilişkilerimizi temelden değiştiriyor?

Mesih'te vaftiz edilmek, İsa'nın, Peder'e kurban olarak sunmuş hayatına girmek demektir; Kutsal Yazılara, yani Peder'in, insanların yararına projelerine itaat olarak, İsa tarafından kabul edilmiş ölümde O'nun yaşadığı sevgiye katılmak demektir. Bu sevgiye katılan kişi, bu tecrübeyi etmeden önce dayandığı değerlere artık hiçbir önem vermiyor. Feda edilmiş bir hayat, sevgiye dönüşen bir hayat, tüm yaşamı kapsayan ve her şeyden özgürlük veren bir tecrübedir, sevgi olan Allah'a benzeten bir lütuftur. Aziz Pavlus bu sevginin dışındaki her şeyin "çöp" olduğunu söylemişti.

İsa, öğrencilerinin O'nun kimliğini doğru tanıyıp tanımadıklarını yoklamak istediği zaman, öncellikle bu görüş açısından O'nu tanımalarını istiyordu. İsa'nın hayatının bu yanı çok önemlidir. Bunu tanıtmadan önce, İsa dua ediyor ve öğrencileri de O'nunla beraber dua etsinler diye, onları rahat bir yere götürüyor. Dua, İsa'nın kimliğini ciddiye alıp, kabul etmemizi  sağlayabilen tek 'ortamdır’. Dua ederken, özel bir lütuf anında bulunmaktayız, yüreğimiz Allah'ın yeniliklerine ve sürprizlerine açıktır. Dua esnasında İsa şakirtlerinin, hem halka hem de onlara göre, O'nun kim olduğunu ifade etmelerini diliyor ve sonra da, Peder'in isteğine göre kendi gerçek kimliğini açıklıyor. Petrus'un cevabı doğru olmasına rağmen, henüz yeterli, tam değildir. Petrus, İsa'nın Mesih olduğunu söylemekte, fakat İsa'nın hangi şekilde kendisini tanıtacağını, O'nun misyonunu yerine getireceğini bilmeyip, ifade etmiyor. Bu yüzden İsa hiç kimseyle bu konu hakkında konuşmamalarını buyuruyor, çünkü henüz her şeyi bilmemektedirler.

"İnsanoğlu'nun çok acı çekmesi... gerekir": 'gerekir' kelimesi kullanarak İsa, zaten Kutsal Yazıların önceden bildirdiklerini hatırlatıyor. Halkın yöneticileri bile, bunları anlamış değildiler, çünkü "Eski Antlaşma okunurken zihinleri peçeyle örtülü kalıyor. Çünkü bu peçe ancak Mesih aracılığıyla kalkar. Ne var ki, bugün bile Musa'nın yazıları okuduğunda yüreklerini bir peçe örtüyor. Oysa ne zaman biri Rabbe dönerse, o peçe kaldırır". (2 Kor 3,14-16)

İsa, kendi ıstırabı, ölümü ve sonraki Peder tarafından yüceltilmesi olan dirilişi hakkında konuştuğu anda, kendisini, Peygamberlerin önceden ilan ettikleri Mesih olarak, tanıtmaktadır. O'nu Mesih olarak tanıyıp, kabul etmek, sevgisine katılmak demektir. Sevgisi kendini düşünmeyen bir sevgidir; insanları Allah'la birleştirmek için, nefret arasında da sevmeye devam eden ve ölüme kadar kendi haçını taşıyan bir sevgidir. Böyle bir sevgide yaşarsak, hayatımız kurtulur, ve kardeşler için bir armağan oluyor.

İnsanların düşmanlığı sebebinden ıstırap çeken İsa, avunma ve lütuf kaynağı oldu. Peygamber Zekerya'nın bildirdiği gibi, İsa'nın ölümü herkes için üzüntü ve acı nedeni olacak, o gün "büyük bir matem günü olacak", fakat ölümünden, bir pınardan fışkırıyormuş gibi, Allah'ın takdisleri üzerimize geliyor. Bunun için biz de onun ölümüne katılmaya hazırlanmak istiyoruz: o zaman yaşamımız da birçokları için bir takdis kaynağı olacaktır.

 

Rab İsa, sana teşekkür ediyoruz: Sen bize yaşamının ve ölümünün en değerli anlamlarını açıklıyorsun ve bununla kalmayarak, bunlara katılmamızı bile sağlıyorsun. Seni yüceltiyoruz, sen ise bize merhamet eyle, çünkü biz güçsüz ve zayıfız! Ruhumuz sana susuyor, sana güveniyoruz.