06/01/2002 - Epifanya - Yıl A

Birinci okuma

Mezmur

İkinci okuma

İncil

İşaya 60, 1-6

71

Efesliler 3, 2-3. 5-6

Matta 2, 1-11

Yeryüzündeki tüm halklar sana tapacaklar, Rabbim!

Bu cümle ile peygamber İşaya’nın  çağrısına cevap veriyoruz. İşaya halkların karanlığını gördü. Bu halklar sahip olmadıkları ışığı bekliyorlardı. Ama bu ışık onlara gökten inen bir hediye gibi verilecekti. Putperest halklar zamanı beklemeden memnuniyet ile Rabb’e doğru koşuyorlar. Çünkü onda onların ışığını tanıyorlardı. Altın ve tütsüler ile, çok değerli hediyeler ve hediyelerdeki dopdolu anlamlar ile geliyorlar. Kahinler Yeruşalem’e geldiği zaman İşaya’nın peygamberliği (mezmur 71’de de  tekrarlanıyor) gerçekleşiyordu.

Nitekim Matta gerçekleşmiş bir çok peygamberliği bize betimliyor. İsa bir kusursuz yerde, tarihin bir kusursuz zamanında, bir karanlık ve ümitsiz zamanda doğdu. Çünkü kanlı ve kibirli kral Herodes’in egemenliği vardı. Ama Tanrı halkların tarihine müdahale etmek için yetkililerden izin almıyor. Tanrı onların büyük bekleyişine cevap vermek için bilge sayılan kişilerin saçma araştırmalarını kullanmaktan korkmuyordu. Kahinler belki de yıldızlarda yaşam için mesajlar arayan astrologlardı. Tanrı’nın sözünü tanıyamayan kişiler yaratılanlarda bilgelik ve akıl arıyorlar. Tanrı onlarda iyi inançlar ve temiz istekler görüyor ve bu kişilere cevap veriyor: Kahinler bir ana kadar doğru sokakta bir yıldız tarafından götürüldüler, ama yıldız yeterli değildi. Yaratılanlar tam bir yanıt veremez. Herkes için gerekli olan şey Kutsal Kitabı dinlemektir. Bu kitap aracılığıyla İsa’ya ulaşıyoruz. Kutsal Kitap kahinlere bazı kişiler tarafından verilmiştir. Bu kişiler ne alçak gönüllük, ne iyi amaçlarla ne de iyi isteklerle Kutsal Kitabı okuyan kişilerdi. Onların kötü inancına rağmen Kutsal Kitap kahinleri var olan gerçeğe götürüyordu. Çünkü bu gerçek Tanrı’nın insanlara hediyesidir. Seni İsa’ya götüren kişi mükemmel olmayabilir ya da günahkar olabilir, ama bu önemli değil çünkü İsa senin kurtarıcın olarak kalıyor. Haber veren kişinin ne yoksulluğu ne de günahkarlığı İsa’nın mesajında bir değişiklik yapmıyor. İncil’in sayfalarında büyük gizler var. Bu gizemle her gün yeniden yenileniyor.

Halklar gerçeği arıyorlar. Ve İsa’ya rastlayan kişiler, basit ve yoksul Hıristiyanların aracılığıyla ışık, barış ve büyük mutluluk alıyorlar. Bu örnek bugünün Hıristiyanlarına konuşuyor. Çünkü bugünlerde yıldızlara ve medyumlara çok ilgileniyorlar. Gerçek bu Hıristiyanlardan gizli kalacak. Çünkü ondan isteyerek uzaklaşıyorlar.

Kahinler Beytlehem’e yalnız geldiler. Kahinler Herodes’in ve tavsiyecilerinin eylemleriyle ilgilenmiyorlar. Dünyanın büyükleri, bilginleri ve ünlü kişilerden hiçbir şey beklememeliyiz. Onlar bildikleri şeylere inanmıyorlar.

Kahinler yıldız ve insanların verdiği tanrısal işaretleri izliyorlar. Tanrı’nın önünde oldukları zaman bir bebek ve onu kucaklayan fakir bir anne buldular. Kahinler onların alçak gönüllüğü sayesinde onun tanrısallığını kabul ediyorlardı. Onun önünde onlar bir basit hareket gösteriyorlardı. Ama bu basit hareketin içinde bir peygamber gibi oluyordu. Onların sandıklarını boşaltıyorlardı. Onların sandıklarının içinde altın, tütsü ve mür vardı. Bunlar insanların kalbindeki arzu ve isteklerin sembolüydüler: zenginlik, şeref, daha uzun bir hayat (nitekim mür ölüleri mumyalamak ve evlilerin odasına güzel koku vermek için kullanılıyordu).

Kahinler sandıkları boşaltıyordu: İsa’ya zenginlik olsun! İsa’nın ellerindeki altın insanların ellerindeki altından daha farklı bir anlam kazanıyordu. İnsanların ellerinde kıskançlıklar, zorbalıklar, şiddetler ve ölüm getiriyor. Ama İsa’nın ellerinde sevginin ve ihtiyacı olanların ve fakirlerin dikkatliliğinin aracı oluyor. Tütsü gösteriyor ki bu bebek Tanrı’nın şerefine layıktır. Bebeğin düşüncelerini gerçekleştirmeliyiz. Onun kelimelerini hayatın içinde yaşamalıyız. Çünkü Tanrısal bir kelimedir. Sevginin kelimesidir. Mür İsa’ya layıktır. Çünkü sadece onun izi bütün yüzyıllar boyunca kalmalıdır! Benim varlığım değil ama onun varlığı bütün soylar boyunca  kuşakların insanlarına kalmalıdır. Kahinler tapınıyorlar, seviyorlar, insan için olan en derin ve en güzel hayatı tecrübe ediyorlar. Şimdi onlar insanlar için ünlü değiller, küçük ve yoksul, alçak gönüllü ve basit oldular. Bebek onları değiştirdi. ve daha büyük bir şey yaptı. Onun haçına dokunabilmeleri için onları layık kıldı. Gizli bir şekilde evlerine döndüler.

İsa sana tapınıyorum. Seni arzu ediyorum. Seni arıyorum. Senin Kutsal Kitabın için sana teşekkür ediyorum. Çünkü seni bulmak için bana yardım ediyorlar. Senin buluşmandan gelen ışık ve mutluluk için sana teşekkür ediyoruz.