NOEL'E HAZIRLIK DEVRESİNİN 1. PAZARI  -  A YILI

Birinci okuma  İşaya 2,1-5        Mezmur  122   İkinci okuma    Rom 13,11-14  

İncil        Mt 24,37-44

Bu pazar günü, Noel'e hazırlık devresinin 1. pazarı ile, dinsel yeni bir yıla başlıyoruz. Her başlangıç dönemi için ümitle, dilekle ve motivasyonla dolu bir istek gerekir. İsa'nın yürüyüşünü yeniden katetmek tekrar başlamak için de bir teşvik gerekir!

Aziz Pavlus bunu bize veriyor! O, uyuşuk insanlar olan  bizlere sesleniyor. "Artık uykunuzdan uyanma saati geldi" diyor bize! Uykumuz nedir? Hedefsiz bir hayatı sürdürmektir; yalnız bu dünyaya ait olan projeleri yapmaktır; zenginliği, rahatlığı, kendi çıkarımızı ve geçici zevkleri aramaktır; kıskançlık ve kin tutmaktır. Hıristiyan kişi her zaman bir insan kalır; İsa'dan uzaklaştıran ayartmalar ve tepkiler tarafından devamlı  denenilir. O, İsa'ya benzememeye, İsa'nın duygularını ve düşüncelerini kendi yüreğinde tutmamaya devamlı itilir. "Rab İsa Mesih'le donanın" diye Pavlus bizi teşvik ediyor. Üzerimizde ve içimizde İsa'nın ışığını ve barışını taşımak, sevgisinin ve huzurunun işareti olmak, İsa'yı izlemek için uyanalım!

İsa da bize Nuh'un zamanındaki tufanı hatırlatarak bizi uyandırır! O dönem, insanların tamamen Tanrı'yı unuttudukları bir dönemdi. O zamanda onlar sadece, düzensizliği, vahşiliği, cinsel sapıklığı ve her türlü şiddetleri sonuç olarak getiren dünyasal ihtiraslara ve zevklere doğru yönelerek yaşıyorlardı. Nuh'un çağının insanları büyük bir cezaya layıktı, fakat bunun farkına dahi varamıyorlardı bile. Onlar düzensizce yaşamaya devam ediyorlardı. Ne Nuh'un çağrıları ne de Nuh'un durust hayatının ayrıcalığının farkına varıyorlardı. Uyuşuklardı.

İsa kendi devresindeki insanların da öyle olduklarını görür. Kim O'nu dinler? Kim O'nun Tanrı'dan gönderilmiş  olduğunu ferkeder? Hiçbirşey olmamış, Tanrı onlara konuşmamış gibi, herkes kendi tekdüzen akışında devam eder. İsa günümüzde de, İnsanoğlu gelişinde de böyle olduğunu bize söyler. Birkaç insan O'nun farkına varıp, O'nun tatlı sesinden kendilerinin cezbedilmelerine izin verirler, O'nun tatlı sesini izlerler. Birçokları ise hiçbirşeye farkına varmayıp, İsa'yı izleyerek sevinçle doldurulan arkadaşlarının bile farkına varmazlar.

"Bunun için uyanık olun"! Uyanık olmak ne demektir? Rabbin işaretlerini anlamak için, çevremizde ne olduğuna dikkatli olmak demektir. Eğer aydınlığı, ışığı görüyorsan, günün geldiğini anlayıp, bu yüzden kalkman gerektiğini ve işlerini başlaması gerektiğini biliyorsun. Işık kesinlikle gelir: bu yüzden kalk ve hazır dur! İsa gelecek, daha doğrusu neşeli davetlerini kabul etmeye ve O'nunla işbirliğe yapmaya senin hazır olup olmadığını görmek için sık sık gelir! İsa onun tam özgür bir şekilde bize davranacağını anlayalım diye, kendisini bir hırsıza bile benzetir. Hırsızlar gibi ceple aracılığıyla bize haber vermez.

İsa'yı seven kişi, onun gelişinden sevinçlidir ve her zaman hazırdır! O'nu seven, onun gelişini diler ve O'nun gelişinin habersiz ve güzel bir sürpriz olduğunundan memnun olur!

İsa'yı seven, O'nu karşılamak için yola koyulur!

İsa'yı seven insan, İşaya Peygamber’in yaptığı gibi, bu mutlu karşılaşmaya başka insanları da çağırır. İşaya ilan etti ki bütün milletler, putperest milletler bile, Rabbi arayacak, Yeruşalem'deki O'nun Mabetinde O'nu karşılamak için yola koyulacak. İşaya sayesinde Rab, "Rabbin sözü Yeruşalem'den geleceğini" ve bütün insanlara ulaşacağını vaadetmiştir. Bu Söz herkese silahlarını ve uyuşmazlıklarını bırakmalarına yardım eden bir barış sözdür. Şavaş fırsatlarını karşılıklı sevgiye ve işbirliğine çeviren bir sözdür.

"Rabbin ışığında yürüyelim!". İsa'yı kabullenme yürüyüşüne sevinçle ve kararla yeniden başlayalım! Küçük olalım diye, küçük bir çoçuk olarak O'nu kabul edeceğiz. Böylece O'nun  bütün sözlerini ve özellikle haça kadar O'nu izlemenin çağrısını kabul edebileceğiz. O bizi Peder'in görkeminde, ebedi şanında kabul edecek!

Gel, ya Rab İsa!