NOEL'E HAZIRLIK DEVRESİNİN 3. PAZARI  -  A YILI

Birinci okuma  İşaya 35,1-6. 8. 10  Mezmur 145  İkinci okuma   Yakup 5,7-10    İncil Mt 11,2-11

Bügünkü İncil okumasının konusu yine Yahya'dır. Hapishanede bulunuyor ve ıstıraplar onu kederlendirmektedir. Bu dertler onun için bir iğvaya dönüşebilir. O, İsa'yı Allah'ın kuzusu olarak nitelendirmişti, güvey ve Rabbin Egemenliğinin kralı olarak. Nasıl olur da O, kendi kudreti ile kendini bu zindandan çıkarmaz? O'nu bu şekilde tanıtlamakla bir yanılgıya mı düşmüştür? İsa'nın etkinlikleri nezaket, şefkat ve merhamet göstermektedir. Yahya'nın kendisi ise O'nu daha sert olarak göstermişti: her çeşit adaletsizlik ve şer ortadan kaldıracaktı. Kimbilir, belki O, Mesih değildir? Nihayet O'na bu soruları iletsin, İsa'ya iki şakirdi gönderiyor.

Yahya'nın, kendi kuşkularını gidermek için böylece İsa'ya doğrudan doğruya başvurması güzel bir şeydir. Demek ki O'na tamamen güvenmektedir. Ayrıca kendi sözcüleri O'nu tanıyacaklar ve böylece, İsa gerçekten beklenen Mesih ise, O'nun birlikte kalabilirler.

Yahya kendi manevi hayatımız için bir üstaddır. Kendisini tanıtmak için İsa'dan başka hiç kimse bize yardım edemez. Kuşkularımız varsa, ancak O bize gerçeği, hakikatı açıklayabilir. Hem de, bizi sevenler ve dinleyenler ancak O'nu izlemelidirler: biz kendimiz sadece birer araç ve rehber olmalıyız, aksi halde bizi dinleyenleri yanlış yola sevkederiz.

İsa Yahya'nın şakirtlerine açık cevap vermiyor: O'nun cevabı kendi salahiyetini göstermez, bir zorlama değildir, sadece gözleri açmaya davet ediyor. Yahya'nın habercileri peygamberlerin sözleri yerine geldiğini görebilecek. Bugünkü birinci okuma parçası ve sonra 145 inci mezmur bunlardan bahsetmektedir: "Körlerin gözleri açılıyor, sağır olanların kulakları işitiyor, topal olan ceylan gibi zıplayacak, dilsiz ise sevinçten haykıracaktır".

İsa'nın bir şeyi söylemesine ihtiyacı yoktur. Gözleri olan Mesih'in yaptıklarını görecek: bunlar zaten önceden, bir teşhis alameti olarak ilan edilmiştir. Kulakları olan, müjde ve ümit ilan eden sözleri duyacaktır. Yahya'nın şakirtleri zindana dönebilirler ve kendisine, İsa'nın gerçekten gelecek olan olduğunu söyleyebilirler. Yahya'nın habercileri İsa'nın tanıkları olurlar. Zaten İsa sözleri tekrarlayanları değil, sadece tanıklar aramaktadır. Tanıklar daha güvenilir kişilerdir.

Herkes Yahya'nın habercilerinin sorusunu işitmiştir. Şimdi İsa, Yahya'nın hayatından ve mesajından konuşmaktadır. O, yani Yahya, şimdi zindanda yatmakta, çünkü bir fırıldak değildir: bilakis, kendi menfatını düşünmeyerek halka Rabbin sözünü iletmiştir ve peygamberlerin bir sözünü yerine getirmiştir. İsa'nın kendisi de onu bir peygamber, hatta bir peygamberden üstün olduğunu açıklamıştır. Tevrat onu, "Senin önünde yolunu hazırlayacak habercim" olarak tanıtmıştı. İsa, bu sözleri kendini de tanıtmıştır. Eğer Yahya, İsa'nın önünde yolu hazırlamakta ise, demek ki gelmekte olan Rab, İsa'dır. Ve eğer Yahya, tek ve önemli olan kendi görevi için bütün insanlardan daha büyük olursa, İsa'yı izleyen kişi Yahya'dan daha büyüktür. Çünkü İsa'yı izleyen, Mesih'in Vücudu'nun üyesidir! İsa'ya inananlar ve O'nu izleyenler biz, Rabbin şanını ve bizim büyüklüğümüzü sık sık göremiyoruz. Tersine şok defa dertler ve endişeler, hevesler ve diğer zorluklara tahammül etmeliyiz, belki de, bize umut ve güven veren bu güzel imanımızdan dolayı zulüm ve hakaret görmekteyiz.

İkinci okuma parçasında Yakup, çiftçilikten alınan güzel bir örnekle bize yardımcı olabilir. Çiftçi tohum eker ve sonra sabırla beklemektedir. Ve onun sabrı boşuna gitmez. Bundan emindir. Biz de aynı şekilde, alçakgönüllülükle devam ederek beklemekteyiz ve en sonunda Rab'bin geleceğinden emin olabiliriz.

Maranatha! Gel Rab İsa, gel!