17/02/2002 Paskalya Hazırlık Devresi I. Pazar A yılı
Birinci okuma: Tek. 2, 7-9; 3, 1-17 Mezmur: 50
İkinci okuma: Rom. 5, 12-19 İncil: Matta 4, 1-11
Geçen
Çarşamba günü, biz Latinler, Kutsal Paskalya Hazırlık
Devresine başladık. Rahip bize "Tövbe edin ve İncil'e inanın"
ya da "Topraktan geldin ve toprağa döneceksin" derken, başımıza
biraz kül koydu. Gerçekten zavallı ve güçsüzüz, günaha düşmeye
hazır kişileriz, günahın sonucu ölümü hak eden insanlarız!
Bugünkü okumalar bir daha bizim zayıflığımızı, günahlarımızı
ve geçici olduğumuzu bize hatırlatıyor.
Allah
insanı yarattı, ona hayat verme gücü verdi, her şeyi onun
emrinin altına bıraktı, hatta mutluluğunu korumak için ona
bir kural verdi. Ne yazık ki insan yılanla, Allah'ın düşmanının
simgesi, tartışmaya girdi. Bu 'şahsiyet' insan için hiç bir iyi
şey yapmamıştı, buna rağmen insan onun etkisinin altına
girdi, o dereceye kadar ki ona hayat veren bu kişinin, gerçekliğinden
ve iyiliğinden şüphelenmeye başladı. Kandırılmış
insan, Allah'ın başka bir tasviri ve görüntüsünü kabul etti, O
artık Baba değil, bir Patrondu! Bu görüntüden cezbolmuş insan
artık kendisini Allah'ın evladı olarak değil, bir köle gibi
kabul edip O'ndan uzaklaşmaya başladı. Bu şekilde
kendini ayartıcının elinde buldu!
İsa
da, dua etmek için çöle gittiği zaman, aynı denemeyi tecrübe eder.
Sirak kitabının yazdığı gibi: "Oğlum, eğer
hayatını Allah'ın hizmetine bırakmak istersen, denemelere
hazır ol!"(2/1) İsa 'Müjde'yi' ilan etmeden önce kendisini
hazırlıyordu. Ayartıcı O'na, sahte bir görünümle, Allah'ın
Baba değil, patron olduğunu tekrarlayarak bunu kafasına sokmaya çalıştı:
taşların ve ekmeklerin patronu, hayatın ve hayati seçimlerin
patronu, yeryüzü ve insanların patronu! Ayartıcı bunu önerdi:
"Eğer Allah'ın Oğluysan," demek patronun oğlusun,
o halde sen de patron ol, istediğini yap! Herşeyin patronu, hayatın
patronu, Allah'ın Sözünün patronu, diğer insanların patronu ol!
İsa
bu düşüncelerde ve bu görüntülerde şeytanın var olduğunu
anlar. O bunu fark eder ve tanır, çünkü Allah'ın Sözünü hatırlar
ve güvenceli olduğunu bilir. Kutsal Sözler O'nun için herhangi düşünceden
daha önemlidir, o kadar ki aldığı sıkıştırmaları
bile düşünmek istemez, ama onları kandırmayan ve güvenceli
olan sözlerle, yani Kutsal Kitap'ta yazılmış sözlerle cevap
verir!
İsa
yumuşak huylu kalır. Onun kalbinde bu düşünceyi okuyabiliriz:
"Allah'ın Oğlu olduğum için, itaat edip Oğul kalıyorum,
ve karar verme yerine Babama ne yapmam gerektiğini sormaya devam ediyorum."
Bu
şekilde bu denemeleri ve daha sonra Haç'takı denemeleri zaferle kazanıp
bizi kurtarır. Biz O'na güvenebiliriz,
O'nunla birlikte Allah'a itaat edebiliriz. İsa 'adaletini' bizim üzerimize
döker. İsa doğru yerde kaldığı için, itaatkâr Oğul
olduğu için, 'doğru' dur! İsa'yı bağlı kalırsak,
bizde Allah'ın hoşuna gidip 'doğru' olacağız! İkinci
okumada Aziz Pavlus bu düşünce üzerinde durur ve bu şekilde İsa'nın
fedakârlığının önemliliğini ve güzelliğini bize
gösterir ve bizi O'nu sevmeye davet eder!
Paskalya
Hazırlık Devresinde Kilise bizim denemelerden muzaffer çıkmamızı
ve şeytanın bize sahte bir Allah'ın yüzünü göstermesinden
bizi kurtarmak ister. Bu dönemde bizi Allah'ın Sözüne ve duaya daha
fazla önem vermemiz için bizi teşvik eder. Düşman, bizim Baba'ya güvenimizi
kaybettiğimizde, gıdamızı, yüzeysel düşüncelerde,
aldatıcı şeylerde, büyücülerde,
hırsta ve boş şeylerde aradığımızı
bilir. Aldanmamak için, gözlerimizi İsa'yı dikmemiz
gerekir. Ve O'nunla birlikte kalbimizde bu güven verici sözleri tutmalıyız:
"İnsan yalnız ekmekle değil, Tanrı'nın ağzından
çıkan her bir sözle yaşar", "Tanrın olan Rab'bi sınama",
"Tanrın olan Rabbe tap, yalnız ona kulluk et!"
Rab
İsa, bize merhamet edip bizi kurtar!