03/03/2002 Paskalya
Hazırlık Devresi III. Pazar A Yılı
Brinci Okuma: Çık.17, 3-7 Mezmur: 94
İkinci Okuma: Rm. 5, 1-2.5-8 İncil:
Yuhanna 4, 5-42
Aziz
Yuhanna bizi İsa'yla buluşturur. Kullandığı kelimeler
ve simgeler ile imanımızın bazı önemli olaylarını
ve yerlerini bize anımsatır.
Bizi, tüm yahudiler için çok değerli,
Samiriye'nin tam merkezinde, paganların bölgesinde olan bir yere götürür.
Bu şehrin nüfusu, Kral Nabukodonozor'un beş şehirden getirdiği
kişilerden oluşuyordu ve Yahudilerin dini adetleri ile onların
putperest adetleri birbirleriyle karışmıştı! Yorgun
olan İsa, Yakup'un Yusuf'a armağan olarak verdiği ve Yahudiler için
çok değerli olan kuyunun kenarında oturmuştu. Günün en sıcak
saatiydi , Musa'nın çölde yönettiği halk gibi, İsa da susamıştı.
Birinci
okumada, halkın, Allah'ın yaptığı büyük harikaları
gördüğü halde O'na güvenmeyişini, yanlarında olmasının
farkında olmayışını ve mırıldanışını
anlatıyor. O zaman Musa kayadan su fışkırtıyor!
Bugün
İsa susamış olduğu için şikayetçi değil, kuyudan
su çekmesi için hiç birşeyi olmadığı için üzülmüyor.
Ama büyük bir alçakgönüllülükle bir kadından, Samiriyeli bir kadından
su istiyor! Mümin bir yahudi bunu asla yapamazdı: Murdar olabileceği,
hatta murdar olan, bir kadının dökündüğü
kaptan su içmek!
İsa'nın
bu özgür hareketi kadını şaşırtıyor, ve kadın
yavaş yavaş İsa'ya açılıp O'nun kim olduğunun açıklamasına
fırsat veriyor! O kendisini yaşam suyu veren olarak tanıtabilir,
o su ki normal susamadan daha derin bir susamayı doyuruyor! İsa sonra
damat hakkında konuşur, aldatıcı olmaması gerekir ki ,
düş kırıklığına uğratmasın!
Elbette İsa Allah'ı ima ediyor, halkını Gelin gibi seven bir
damat! Gelin, Allah'a sadakatla yaşamıyor, kendisini yaptığı
putlarla doyurmağa çalışıyor ama farkında olmuyor ki
kalbindeki susamışlık bunlarla doyurulmayacak! Kadın, İsa'nın
Allah hakkında konuştuğunu anlar, ve kendi inancının
yahudilerin inancından daha iyi olduğunu göstermeye çalışır.
İsa ona daha geniş bir yol gösterir: sadık olanların aradığı
yolu değil, çünkü herkes kendisini diğerindan daha
sadık zanneder, ama Allah'ın insanla karşılaşmak
için geldiği yolu gösterir! Baba kendisine
gerçekten tapınmak isteyen insanları aramaya gelir, hayatında
kendisi ile karşılaşmak isteyen kişilerden hoşnuttur.
Kadın
Allah'ın tarafından, Allah'ın gerçek yüzünü açıklamak için,
diğer peygemberlerden daha büyük bir peygemberin geleceğini bilir.
İsa ona "O benim" derken güven verir!
Aç
öğrencilerinin gelmesi nedeniyle bu konuşma yarım kalır.
İsa'nın onlara da kim
olduğunu açıklaması gerekir, ve kendisini onlara yaşam ekmeği
veren kişi olarak tanıtır, bu öyle bir gıda ki içindeki açlığını
doyurur. İsa için açlık tüm insanların O'nu tanıması
ve bu şekilde hayat bulmasıdır! İsa'da
insanların O'nu kabul etmesinden doyar! Ve işte şehirdeki
Samiriyeliler gelirler: Kadın onların içinde umut doğurur! Onlar,
Samiriyeli olduğu halde, İsa'yı dünyanın kurtarıcısı
olarak kabul ettiler: O gerçekten insanları anlamsızlıktan,
maddi şeylerin yarattığı boşluktan, dünyevi arzu ve
tutkuların düş kırıklığından, Allah'tan uzak
olmaktan, ve günahtan kurtarır! Biliyoruz ki gerçekten dünyanın
kurtarıcısı budur!
Aziz
Pavlus yardımıyla biz bugün bu imanımızın temelini
ilan ediyoruz: Baba tarafından gönderilmiş olan ki bizi Allah'ın
önünde hoşnut ve doğru yapan İsa! Bu iman içimizde ümit doğurur
ve Baba'nın bizi sevdiğine emin oluruz..! Eminiz çünkü Allah
kendisi kalplerimize bu sevgiyi döktü; bu sevgiyi içimizde buluruz, o kadar
ki, İsa gibi biz de kendimizi sunabiliriz! Allah'ın sevgisini,
merhametini tattığımız için bunu hissederiz. İsa biz günahkarlar
için geldi, ve bizi kendisine çekerek, Baba'nın yumuşak ve uysal yüzünü
bize gösterdi ! Bize ilan ettiği büyük
sırlara katılabilmek için içimizde onun merhametini isteme arzusu büyüyor!
Bu kutsal Paskalya Hazırlık Devresi bize Baba'nın Kutsal Barışma sırrını aramamızda yardımcı oluyor! Rabbim İsa halime acı!