31/03/02 PASKALYA
BAYRAMI
- A YILI
Birinci okuma
Hav. Kit. 10,37-44
Mezmur 117
İkinci okuma
1.Kor. 5,6-8
İncil
Yh. 20,1-9
İsa
dirildi, alleluya! Gerçek Pasah Kuzusumuz, Mesih kurban edildi. Alleluya!
Bu büyük bayramın
Ayini çok zengindir. Paskalya Arifesi bize Allahın sevgisinin bütün
öyküsünü hatırlatır: dünyanın yaratılışından
Kurtarıcının vatına; İbrahim'le Antlaşmanın ilk adımlarından,
İsrail halkını kölelikten kurtarmak için Rabbin yaptığı
harikalara ve Peygamberlerin sevinçli vaatlerine kadar! Bu harika kurtuluş
öyküsü Rabbimiz İsa'nın dirilişinin neşeli ve yüce ilanı
ile tamamlanır! Bu önemli olay hem önceki olayların doğrulanması
ve açıklamasıdır, hem de daha sonra olacak her şeyin
temelidir!
Bizim birlik hayatımız, içsel barışımız, Allahın oğulları olmanın güveni, İsa'nın bu dünyadan Peder'e geçişi olan Paskalya'da kökenlidir. Bu geçiş bizi şaşırtan bir şekilde oldu: İsa insanlar tarafından öldürülmesinden yararlanarak Peder'e geçti. O kendisini sundu, böylece öldürülmesi bir cinayet değil, bir kurban oldu. İsa kurban kuzusudur; gönüllü ve sevginin meyvesi olan bir kurbandır. Bu yüzden Peder'in çok hoşuna gidiyor. O kadar çok ki, insanların sundukları bütün kurbanlar faydasız ve geçersiz oluyor. İsa'nın kurbanı hepimiz için, herkes için, her zaman ve her yerde değerli ve geçerlidir.
İsa'nın dirilişi
bu kurbanın hoşa gitmesinin kanıtıdır! İsa'ya iman
eden ve böylece O'nunla birleşen herkeste aynı dirilişe katılmanın
kesinliği vardır!
Bunun için Paskalya
"sırrı", yani İsa'nın dirilişinin "sırrı",
Hıristiyanlar için en önemli sırdır. Onların imanını
açıklayan, onların yaşamına anlam veren, onların
sevgisine sebatı sağlayan bir sırdır. Kavranmış
ama her zaman daha derinden anlaşılması gereken bir sırdır.
Bu sırrı tadalım
ve usanmadan alleluya diyelim! Paskalya Arifesi esnasında, imansız
hayattan uzaklaşmamız için ve Peder, Oğul ve Kutsal Ruh'un mükemmel
sevgisinin sırrına girmemiz için, Vaftizimiz sırasında
verdiğimiz sözlerimizi tüm Hıristiyanlarla beraber sevinçle
tekrarlayalım!
İsa
dirildi!
İncil'deki dirilişin
anlatımları bize, İsa'yı izleyen ve O'na hizmet eden kadınların
ve Mecdelli Meryem'in tanıklığını, düğün parfümlerin
güzel kokusu ile kokan açık ve boş mezara koşan Petrus'un ve öteki
şakirdin şaşırmış imanını, Emayus'ta
dirilmiş İsa'yı gördükten sonra ayrıldıkları
cemaate dönmeyi arzulayan iki kederli şakirdin beklenmedik neşesini
anlatmaktadır.
Bugün okuduğumuz
diriliş tanıklığına bakalım. Mecdelli Meryem
"taşın mezarın girişinden kaldırılmış
olduğunu gördü", fakat bir hırsızlık dışında
başka bir şeyi düşünemez. Gördüğü şeyi ve üzüntüsünü
bildirmek için, İsa'nın tutuklandığı gecede O'nu
izlemeye cesaret eden iki şakirde koşar. Onlar da koşarak mezara
giderler. Oraya ilk varan genç şakirt mezara girmek için Petrus'u
bekleyip, ona öncelik verir. Onlar sadece "yerde duran kefeni ve İsa'nın
başına örtülmüş olan mendili gördü".
Fakat bezlerin bulunma
şekli hepsinin şüphelerini siler: kesinlikle İsa'nın
cesedini insanlar tarafından çalınamadı. Tek bir izahat kalır.
Bu da, İsa'nın imansız şakirtlerine önceden söylediği
sözdür: "İnsanoğlu, baş kahinlerin ve din bilginlerinin
eline teslim edilecek. O'nunla alay etmeleri, kamçılayıp çarmıha
germeleri için .O'nu teslim edecekler. Ne var ki O, üçüncü gün
dirilecek." O anda İsanın bu sözü şakirtlerin
aklına gelir ve iman etmeye başlarlar! O söz onların canlarında
yeni bir ışığı alevlendirir, önceki günleri ve bütün
geçmiş olayları aydınlatır, bilinmeyen geleceği de açılır.
Petrus'un ve "Öteki
şakirt"in iman eylemi, gerçek ve tam bir imanın yeryüzünde doğan
ilk eylemidir.
Ben de bu imana katılıyorum.
İsa, senin dirildiğine inanıyorum. Senin Allahın Oğlu
olduğuna iman ediyorum. Sen, gerçek hayat, gerçek ekmek, ölümün hüküm
sürdüğü karanlık yerde O'nun sevgisinin güzelliği gelsin diye
Peder tarafından gönderilmiş olan gerçek adam olduğuna inanıyorum!
O'nun sevgisi, egoizm mayasını yürekten kaldıran ve göklerin
şeylerini arayan imanlıların cemaatinde ve bende de yerleşecek!
Alleluya!
Gerçekten bugün
"Rabbin günüdür"! Alleluya!