07/04/2002 PASKALYA DEVRESİNİN  2. PAZARI  - A YILI

 

Birinci okuma  Hav. Kit. 2,42-47          Mezmur  117

İkinci okuma   1.Petrus 1,3-9                İncil        Yh. 20,19-31

 

Bu pazar günü de Kilise Rabbinin dirilişi için sevinç içindedir.

Bugünkü İncil bize şakirtlerin tecrübelerinin en önemli anlarından birini  yaşatıyor. Şakirtler aralarında toplanmışlar, şaşırmış ve korkuyla dolu otururlarken birdenbire İsa'yla birlikte bulunurlar! O'nun girdiğini görmedikleri halde O ortalarındadır! Artık "onların önünde" değil, "ortalarında" deyimi kullanılır. Onlar toplandıkları zaman, İsa "ortalarında" bulunur! Yeni bir öykü başlar: Allah’ın Hükümdarlığı başlamıştır!

Şakirtler, İsa'nın "ortalarında" bulunması için, toplanmaya devam edecekler! İki kere ard arda pazar gününde onlara görünmesi, bizzat İsa’nın toplama günlerini ve haftalık ritmi düzlediğini gösterir.

 

Cumartesinden sonraki günde, yani pazar günü, İsa şakirtlerine "üzerinize esenlik olsun" dedi. Esenlik, insanlara Allah’ın armağanıdır, O'nun zenginliklerini ve hayatını paylaşmaktır. Bu paylaşma sevinçle, sevilmiş olmanın kesinliğiyle, İsa'nın ölümünün bir hayatı bitireceğine, yeni bir yol, yeni bir devreyi başlattığının bilinci ile başlar.

Sevinç, şakirtleri bir görev için, Allah'ın Oğlu'nun başladığı misyonu devam ettirmek için hazırlar! Onlar kurtuluşu, Peder'in sevgisini ve hikmetini dünyaya getirecekler.

Bu görevi gerçekleştirmek için Kutsal Ruh'a ihtiyaçları vardır, yoksa hayatları ürün veremeyecektir. Bu yüzden İsa onların üzerine Kutsal Ruh'u üfler. Şimdi onlar anlayabiliyorlar ve Allah’ın Sözlerini bildirebilirler, Kutsal Ruh'un ışığı olmadan küfür olarak görülen 'af sözünü’ bile tanıtabilirler!

Bugün okuduğumuz İsa’nın şakirtlerine gözükmesi olayı ile, İsa eserini tamamlamış olur. Ancak şakirtlerin hala desteklenmeye ve güçlenmeye ihtiyaçları vardı. Ayrıca aralarından birisi, Tomas, o gün yoktu.

Tomas arkadaşlarının sevincini gözleriyle görebilmesine rağmen, ikna olmaz, inanmaz. Gururu onu onlardan uzak tutar.

İman sadece İsa'nın dirildiğine inanmak değildir, O'na yüksek sesle "Rabbim ve Allah’ım" diyebilmektir. İman etmek, İsa’ya Rab gibi davranmak demektir. Yani O'na itaatimizi sunmak, hayatımızı O’na vermektir. İsa'ya iman etmek, Peder'in otoritesini ve görkemini O'da tanımaktır, O'na Allah gibi tapmaktır! İsa’ya Allah gibi tapmak bir tören değildir, yaşamımızı sadece O’nun “sahip olabileceğini” ve yönetebileceğini tanımaktır.  Allah O’na bu görevi,  insanların değişik Allah düşüncelerine kapılıp aldanmamaları için verdi. Kalplerinde bu iman ile şakirtlerin arasında birlik doğar: Şimdi Tomas da tekrar onlardan biri olmuştur!

 

Birinci ve ikinci okuma bize şakirtlerinin dirilmiş İsa’ya olan imanlarının hayatlarını somut olarak değiştirdiğini göstermektedirler. Onlar kardeş ve özellikle imanlı oldular: "Onlar kardeşçe toplanarak, Havarilerin öğretisine bağlı kalıp, ekmek bölmeye ve dua etmeye devamlı olarak katılıyorlardı". Zamanında İsrail halkının Allah’a gösterdiği sadakatsizliğin tersine sadakat onların karakteristiği oldu. İsa'yı Allah olarak kabul edenlerin sadakati, özellikle Havarilerin öğretişine bağlı kalmaları ile belli olur. Havariler İsa hakkında konuşurlar. Hiç kimse İsa’yı yeterince tanımaz!

 

İsa'nın Sözü birliğin, karşılıklı sevginin, saygının ve paylaşmanın kaynağı olur. Birlik olduğunda Rab ile en güzel ve en samimi karşılaşma kutlanabilir; yani O'nun ölümü ve dirilişi için Şükran Duası olan Efkaristiya'yı kutlanabilir. O anda İsa aramızdadır, bunun için 'Ekmek bölmesi', yani Efkaristiya esnasında O'na övgüler sunarız. Bu dua sayesinde yaşam güzelleşir!

 

Okuduğumuz mektupta, Aziz Petrus İsa'ya iman etmekten gelen zorlukları saklamaz ve söylemekten de kaçınmaz. İsa, ellerinde ve ayaklarında çivilerin işaretlerini taşıyan değil midir? Peder'e sadakati sebebiyle ölümü ilk çeken O değil mi? İmanlıları acı çektiren zorluklar yıldırmamalı, cesaretlerini kırmamalı, aksine onlara Rabbin izlediği yolda olduklarının temini olmalı!

İmandan dolayı acı çekmek, şakirtleri Rabbin mutluluğuyla doldurur! Onlar, Peder'i övmeye, İsa’ya olan imanları için sevinçten haykırmaya ve yüreklerinde yaşayan İsa için sevinmeye devam edecekler! Onlar İsa'yı görmedikleri halde, O'na inanıyor ve O'ndan mutlu oluyorlar. “Görmeden iman edenlere ne mutlu!": onlar için İsa'nın bu sözleri gerçekleşiyor! Alleluya