Birinci okuma Hav. Kit.
2,14. 22-28 Mezmur
16
İkinci okuma 1.Petrus
1,17-21
İncil
Lk 24,13-35
Aziz Petrusun Mektubunun bu günkü bölümünde, İsa'nın
dirilişini Kutsal Yazıların gerçekleşmesi olarak gösterir.
Mezmurda ise ölümden sonraki yenilenmiş hayattan, coşkunun ve
sevincin bir kaynağı gibi söz edilir! Bu sevinç bizimdir. Çünkü
İsa'nın dirilişinin sayesinde ümidi, dürüstçe yaşamak için
motivasyonları, karşılıklı bir birliktelikte gelişmek
için yeteneği alırız! Nitekim dirilerek, İsa söz verdiği
Kutsal Ruh'unu Kilisesinin üyelerine yolladı. Gerçekten de Kutsal Ruh,
Allah ile aramıza Onu 'Baba!' diye çağırabilecek kadar samimi
bir ilişki kurar. Bu imana kusursuz Kuzu olan İsa'nın Kanının
sayesinde geldik. Bu iman en büyük hazinemizdir. Bunun aracılığıyla
Allah bizi korkuya dayanan yaşam tarzından, anlamsız ve boş
yaşam şeklinden kurtardı! İkinci okumada yine Aziz Petrus,
Rabbin dirilişini hatırlatarak düşüncelerini bize aktarmaktadır.
Gerçekten İsa'nın dirilişi bizi düşündürmelidir.
Bunu yapmak için bize ilk yardım eden bizzat İsa'dır. Bugünkü
İncil bize, İsa'yı, üzgün ve kederli iki şakirdi ile
beraber yürürken gösterir. Kleofas ve arkadaşı, İsa'nın
ölümünün düş kırıklığı yüzünden Kutsal
Şehirden, Yeruşalem'den ayrılırlar. Bütün ümitleri İsa'daydı.
Fakat ümitleri sadece dünyeviydi. Eskiden Ataları Firavunun köleliğinden
nasıl kurtuldularsa, onların da Romalıların boyunduruğundan
kurtulacaklarını bekliyorlardı. İsa'dan ümit ettikleri
buydu. Daha anlamlı bir kurtuluş düşünemiyorlardı, bu yüzden
İsa'dan daha iyi bir şeyi beklemiyorlardı.
İsa tanınmayan bir yolcu olarak, onlarla konuşur, üzüntülerinin
sebebini sorar, Kutsal Yazılara dikkatlerini çeker. Onlara Kutsal Yazılara
inanmak gerektiğini söyler, çünkü onlar Yaşayan Allah'ın sözü
olup, her zaman geçerlidirler. Kutsal Yazılar, düşüncelerimizden,
mantıklarımızdan, akıl yürütmelerimizden daha hakikidirler!
Kutsal Yazılara önem vermeyen imanlı aptaldır, çünkü Peder'in
sevgisinin gücünün güncelliğini unutur!
Emayus'a doğru yürüyen iki şakirt, yoldaşlarının
imanının daha sağlam ve daha gerçek olduğunun farkına
varırlar. O'nun güvenliğine ve hikmetine ihtiyaçları olduğunu
hissederler. Böylece O'nu kalmaya davet ederler. İsa da daveti kabul edip,
onlarla kalır. Kesinlikle O, bugünkü davetimi de kabul eder!
İşte, İsa öğrencileriyle beraber yine sofraya
oturur. Sofra, İsa'nın en çok sevdiği yerdir, çünkü burada
gerçek ve sade birlik anları yaşayabilir. Sofra ilk önce dua yeridir,
hayatın ve ona gereken her şeyin Peder'den geldiğini tanıma
yeridir. Burada İsa ekmeği bölerken şükran duası eder.
Bunları gerçekleştirirken tanınır ve birdenbire gözden
kaybolur. Kısa bir andır. Allah'ın lütfunun sayesinde, bazen
benim ve sizin de yaşadığımız andır.
İsa yaşıyor! O, hayatımızda gerçekten
mevcuttur, bize eşlik eder, bizi ayağa kaldırır. O, düşlediğimizden
de daha çok yanımızdadır.
O'nun mevcudiyeti, yeni olasılıklar sunar ve özellikle, başka
Hıristiyanlarla birliği tatmak için, onları aratan bir ateşi
yüreğimize koyar. Bunun için Kleofas ve arkadaşı hemen kalkıp,
yaşadıklarını anlatmak için ve kendi imanlarının
yeniliğini başkalarıyla beraber paylaşmak için yeniden yola
çıkıp Yeruşalem'e dönerler! İsa hakkında konuşmak,
O'nun dirilmiş hayatına tanıklık etmek, kendi imanını
iletmenin bu içsel itmesi, imanlı olan ve Rab'le karşılaşan
kişinin farklılığını gösteren özelliktir! Artık
o kişi, yüreğinde ve ağzında İsa'ya olan sevgisiyle yaşar.
Rab İsa, bana imanı verdiğin için sana teşekkür ederim. Yaşamımda ve hayatımda mevcut olduğunu iman etmemi sağladığın için sana şükürler olsun! Sen ekmeği bölmek için bizimle kalıyorsun ve ben seninle yürümek istiyorum!