28/04/2002 PASKALYA
DEVRESİ 5. PAZAR
- A YILI
Birinci okuma Hav.
Kit. 6,1-7
Mezmur 33
(32)
İkinci okuma 1.Petrus
2,4-9
İncil
Yh. 14,1-14
Birinci okuma bize Yeruşalem'deki ilk Hıristiyan cemaatının
önemli bir anını anlatmaktadır. Zorluklar, gelişmek ve
olgunlaşmak için, önemli fırsatlardır. İki farklı
imanlı grubu arasındaki hoşnutsuzluk, Havariler için bir seçenek
fırsatı olur. Onlar kendi görevleri için neyin daha önemli olduğunu
düşünürler. Maddi yardımların başka insanlar tarafından
yapılması ile Havariler kendilerini ruhani sorunlara, duaya ve Tanrı
sözünü yaymaya adamaya karar verirler. Fakat onlar cemaat yararına yapılacak
maddi hizmetin de herhangi bir kişi tarafından değil, "Ruh'la
ve bilge dolu" olan insanlar tarafından yapılmasını
isterler. Maddi hizmetler de Allahın sevgisini göstermelidir. O halde
Kutsal Ruh'la dolu kişiler tarafından yerine getirilmelidir!
Dua ettikten sonra, fakir dullara hizmet etme görevini yedi kişi
alır ve bu görevi Allahın Egemenliğinin kurulmasına bir
hizmet olarak, kabul ederler!
Bu tecrübede ile de güçlenmiş olan Petrus, mektubunda bütün
imanlılar için geçerli olan bir teşvikte bulunur. "İnsanlar
tarafından reddedilmiş, ama Allah tarafından seçilmiş ve
onurlandırılmış olan" Mesih'e iman eden kişi,
sıkıca O'nunla birlikte kalmalıdır. Havari Petrus, Kutsal
Yazılardaki bir simgeyi kullanır: biz bir binanın taşları
gibiyiz. Bir binayı oluşturmak için kullanılacak taş, altındaki
taşa kusursuzca uymalıdır. Yoksa üzerine binecek yükü taşıyamayacaktır!
Ruhani binada herkesin tutulması gereken taş, köşe taşı
dır, ve bu köşe taşı İsa'dır.
İsa'nın bu günkü İncilde bize yönelttiği Söz,
O'na hiç tereddüt etmeden inanmamıza ve O'nun kişiliğinin önemine,
bilinçli olmamıza yardım eder.
Son Akşam Yemeği esnasında İsa, kendi ölümünü
bildirmesinden dolayı, sıkıntılı ve kederli olan öğrencilerinin
sorularına cevap verir. Onları rahatlatır. O'nun gidişi
onları terk etmek değildir, tersine hayatları için gereklidir.
Çünkü bu şekilde İsa onlara Peder'in evinde bir yer hazırlayabilir.
Tomas'ı ve Filippusu yanıtlamak için şöyle der: "Yol,
Hakikat ve Hayat Ben'im" . Sonra bu üç simgeyi açıklar.
İsa Peder'e götüren Yoldur! Hiç kimse Peder'e varmadı,
hiç kimse O'na götürmedi. İnsanlar, en dindar olanları bile, ünlü
dinlerin kurucuları bile, seni korkutan bir Allaha yöneltebilirler, ama
seni seven, seni ölümden kurtarmak isteyen Peder'e hiç götüremezler!
İsa, Peder'in yüzünün gerçekte nasıl olduğunu gösteren
Hakikattir. Bütün şeyleri Peder'in onları gördüğü
gibi gösterir. Olayların anlamını Peder'in onları değerlendirdiği
ve izin verdiği gibi tanıtan Hakikattir! İsa Hakikattir, çünkü
O'nun aracılığıyla sen hakiki gerçeği, tarihin ve
hayatının olaylarındaki Peder'in saklı sevgisini tanıyabilirsin.
Kim İsa'yı tanırsa, insanların arkadaşı olan, bir
baba gibi oğullarının iyiliğiyle ilgilenen, insanların
birbirlerini kardeş olarak sevmeleri için uğraşan Allahın
gerçek kimliğini tanır!
İsa Hayattır. Çünkü, içinde olduğu Peder'den
gelir! O Peder'in içindedir! Bunlar bizim için zor sözlerdir, fakat bu sözlerle
ikna olmazsak, (ilahi gizemleri açıklamak için sözlerimiz her zaman
yetersizdir!), İsa'nın yaptıkları bizi ikna etmelilerdir. O'nun
yaptığı eserler tanrısaldır: İsa'nın Lazar'ı
nasıl dirilttiğini hatırlamamız yeterlidir! İsa
hastalara şifa, ölülere hayat verdiyse, sebep Peder'in O'nda yaşadığıdır!
İsa'nın sonucu şaşırtıcıdır: "Bana
iman eden, yaptığım işleri o da yapacaktır; hatta daha
büyüklerini yapacaktır"!
Rab İsa, büyük işler yapmak için değil, senin hayatını
ve ışığını almak, kurtulmak ve Peder'e doğru
yürümek için, senin Hükümdarlığına ve Kilisene faydalı
olmak için, sana inanıyorum!