24/03/2002  MESİH İSA'NIN YERUŞALEM'E GİRİŞ BAYRAMI -  A Yılı

 

Birinci okuma İşaya 50,4-7             Mezmur  21

İkinci okuma   Filipililere 2,6-11     İncil   Mt  26,14 - 27,66 

 

Peygamberler, İsa'yı ve onun yaptıklarını anlamamıza yardım ederler. İsa, Kutsal Yazılardan Peder'in isteğini biliyor ve yerine getirmeye dikkat ediyordu. Kutsal Yazılar "yüce bir kral"'dan söz eder. O'nun önünde kapılar açılır. Büyük bayramlarda nasıl İsrail'in Tanrısının merhameti ve yüceliği kutlanıyor idi ise, aynen İsa’yı kendi halkı da sevinçle karşılar. Mezmur Yazarı şöyle seslenir: "Kaldırın başınızı, ey kapılar! Açılın, ey eski kapılar! Yüce Kral girsin içeri!"

Kutsal Yazılar, herkesi seven ve alçakgönüllü bir kral hakkında konuşuyor. Peygamber İşaya da şöyle diyor: "Bak, kralın sana geliyor, O alçakgönüllü, binmiş bir eşek üzerine, bir eşek yavrusu üzerine". Bu şekilde İsa da, kendi alçakgönüllülüğünü, hizmete hazır olduğunu, ne silahları ne de kaba gücü kullanma istemediğini gösteriyor. Şeytan ise bunları her zaman kullanır!  İsa Tanrı'nın yerini almak istemez. Oysa Tanrı'nın merhametli isteğini gerçekleşmek ister. 

Bugünkü liturji bize bu alçakgönüllü kralın karşılanmasını tekrar yaşatıyor. Bugün bu alçakgönüllü kralı hep beraber karşılayalım! Biz de dalları ellerimizde tutarak, O'na övgüler söyleyerek, O'nunla beraber Kutsal şehir Yeruşalem'e girecekmişiz gibi, kiliseye girelim! Burada O hükmediyor, bizimle konuşuyor ve herkes O'nu dinliyor.

Bugünkü kutlama sadece bir anı olmasın, tersine hepimiz onu tekrar yaşayalım! Biz, İsa'yı kutlayan, O'nun onurlu kraliyetini bildiren, O'na itaat eden, O'nun halkını oluşturan cemaat olmak istiyoruz. "Davut Oğluna hosanna! Rabbin adıyla gelene övgüler olsun! Göklerin en Yücelerinde Olan'a hosanna!" diyelim! 

İsa'yı coşkuyla yücelttikten sonra, okumaları dinleyelim. 

Birinci okumada Peygamber İşaya bize İsa'nın krallığının yeni bir yüzünü göstermektedir. İsa hakaretlerden, inkarlardan, kötü davranışlardan acı çeker. Herkes O'nu kabul etmez. Yollandığı halk ve sevdiği halk O'nu reddeder.  

Ben hala İsa’nın yanında kalmak istiyor muyum? Hazır mıyım? Sevgim yeterli mi? Yoksa önce uyuyan ve sonra İsa'yı bırakıp kaçan şakirtler gibi mi yapacağım? Petrus gibi, ben de: "O adamı hiç tanımıyorum" diyecek miyim? 

Bugünkü İncil'i okumaya devam ederek, kralımız ve ümidimiz olan İsa'nın yüreğinin ve bedenin ıstıraplarına bakalım. İsa kral olduğundan suçlanıyor, sorgulanıyor, alay ediliyor, soyuluyor, dövülüyor, kırbaçlanıyor, çarmıha geriliyor. Kral ünvanı hacına yazılıyor. Kim O'nu yine bu ünvan ile çağırmaya cesaret edebilir? 

İsa haçtayken, imansızların seslerini duyuyor: "Tanrı'ya güveniyordu. Tanrı onu seviyorsa, şimdi kurtarsın bakalım!". Bu sözler O’nun için büyük bir deneme olmasına rağmen, yine de Tanrı'ya güvenmeye devam ediyor ve yirmi birinci mezmur ile dua şöyle ediyor: "Tanrım, Tanrım, niçin beni terk ettin?". Bu dua ile İsa o anda yaşadığı kaygıları anlatır, ama Peder'in sadakatine de büyük bir güven göstererek ölür. “Rabbim ruhumu sana teslim ediyorum!”. 

İsa'nın ölümü ile her şey sönmez, dünyaya çöken karanlığa sonsuzluk vermez. O'nun ölümü yeni ışıkları yakar: putperest milletlerin sembolü olan Yüzbaşı ve onunla beraber olan askerler, yüreğimizde de olan imanını açıkça beyan ederler: "Gerçekten bu, Tanrı'nın Oğluydu"

Haçta ölen İsa'ya bakarak, imanımız güçleniyor. Bu gerçek ile, önümüzdeki "Kutsal Hafta"'yı yaşamaya devam edelim. Bu, haftaya "Kutsal" denilir, çünkü bu hafta esnasında, İsa'nın ıstıraplarını derin derin düşünmeye ve onlara katılmaya davet ediliyoruz. Bu özel hafta Paskalya'nın ışığı ile ve mezardan kaldırılmış taşının sevinçli sürprizi ile biter. İsa'nın mezarı yeni bir mezardır. Onun içinde ölümün kokusu yerine parfümlerin güzel kokusu var. Bu mezarda karanlık yok çünkü içinde kutsal ve gerçek hayatın ışığını parlar! Yahudilerin, İsa'nın mezarını askerlerle ve mühürle güvenlik altına almanın tedbiri, gelecek pazar günü bizi bekleyen sürprizin büyüklüğünü ve güzelliğini vurgular!

 

Rab İsa, Kral olarak seni öven yüreğimin neşesini kabul et! Seni ıstıraplar içinde görmekten hissettiğim üzüntümü kabul et! Senin kesin zaferinin, alçakgönüllü bekleyişimi kabul et! Peder'in şanı için beni kurtar ve kutsa!