Birinci okuma
İşaya 49,3-6
Mezmur 40
İkinci
okuma 1.
Korintoslulara 1,1-3
İncil 1,29-34
Aziz Pavlus
mektubu, "Mesih İsa'da kutsanmış olanlara ve kutsal yaşama
çağrılmış olanlara" göndermektedir. Pavlus'a
göre "azizler", yani "kutsanmış olanlar" olağanüstü
kişiler değil, "normal" hıristiyanlardır. Mesih
İsa'ya inanan ve O'na seslenen
kişilerdir; vaftiz olmuş olan kişilerdir. Allah'ın ait
olanlar, O'nun karşılıksız sevgisini kabul edenlerdir; bunu
kabul etmişler ve onu aynı zamanda etraflarına dağıtmaktadırlar.
Biz gerçekten
günahkar kişileriz, ama bununla beraber ve buna rağmen "aziz"
ünvanını taşımaktayız, çünkü ilahi kurbanlık,
Allah'ın Kuzusu, dünyanın günahlarını kendi üzerine almıştır.
Bu söz her Efkaristiya ayininde ilan edilip müjdelemektedir; bugünkü İncil
okumasında Yahya tarafından da ilan ediliyor. Yahya ilk önce Mesih
İsa'yı vaftiz etmiştir, sonra da O'nu bu çok manalı ve
simgesel ünvanı ile tanıtmaktadır. Kuzu simgesi, musevilerin
dini için çok önemli ve zengin bir simgesidir. Allah'ın seçkin halkı
ile hısımlığın bir simgesidir: Allah'ın insanlara
yaptığı çok sayda yardımları hatırlamaktadır.
İbrahim'in, kendi oğlunun yerinde kurban ettiği kuzuyu; Mısır'da
kurban edilen paskalya kuzusunu; peygamber İşaya'nın yücelediği
sessizce idam götürülen kuzuyu; bütün insanların günahlarını
kendi üzerine alan kutsal Kuluyu, Allah'ın Kuluyu da hatırlatmaktadır.
Bütün bu olaylar Yahya'nın ilan ettiği ilahi kurbanlığı
simgeleyip hatırlamaktadır.
O, Allah'ın
sevgi ile kabul edilen kurbanlığıdır; Allah'ın
insanlara teslim ettiği kurbanlık ki, onlar onu kendilerin yerine O'na
armağan olarak sunabilsinler. Yahya, Mesih İsa'yı vaftiz etmiştir,
şimdi ise O'nu Allah'ın Oğlu olarak tanıtmaktadır:
kendinden önce olan olarak ve Kutsal Ruh'la vaftiz eden olarak tanıtmaktadır.
Yahya, O'ndan söz ederek, "Benden önce vardı"
diyor; böylece, daha önce söylediği gerçeği yinelemekedir. İncilci
Yuhanna da bu sözü naklederek, kendi İncil'in ilk sayfasındaki,
ilahi Kelam Allah'ın yanında, Peder',in yanında olduğu gerçeği
de hatırlatmaktadır. Yahya bunu söylerken İsa'nın ilahi
tabiatını ima etmektedir: zaten biraz sonra da açıkça, "tanıklık
ediyorum ki, Allah'ın Oğlu budur!' diyor.
Oğul,
Peder ile aynı tabiatı paylaçmaktadır. Peder'in sevgisine tanıklık
eder ve vaftiz sayesinde Kutsal Ruh'u, ilahi hayat olan Kutsal Ruh'u insanlara
ihsan etmektedir. Yaftiz etmek, sözcük olarak, daldırmak, batırmak,
içine koymak demektir. Mesih İsa, kendilerini O'na teslim edenleri Kutsal
Ruh'a batırmaktadır, onlara Peder Allah'ın sevgi hayatını
paylaştırmaktadır. Onlara ilahi hayatı vererek onları
Allah'ın evlatları yapmaktadır. İsa, insanı Peder'in
sevgisine batırır, onu bu tanrısal sevgiyle doldurup, kutsallaştırır.
Bugünkü
okuma parçaları bize Peder Allah'ın sevgisini, Oğul'un armağanı
ve ilahi lütfunun güzelliğini tanıtmaktadırlar: demek ki, taşımakta
olduğumuz bütün kötülüklere rağmen, ümit ve güvenle bu dünyada
yaşamaktayız; bu ümit İşaya'nın, bütün milletlere yöneltilen
sözleri sayesinde genişletilir; bütün uluslar, paganlar da ümit
besleyebilirler. Mesih İsa ulus, ırk veya dil arasında bir fark
tanımaz. O herkes ve tüm insanlar için vardır. Bundan dolayı diğer
dinlere mensup olanlar da Mesih İsa'ya rastladıkları zaman, O'nun
öğretişini ve sevgisini tanıdıkları zaman kendilerini
gerçekleşmiş, kurtulmuş hissederler. Bunlar Hinduist, Taoist,
Buddist, Müslüman, Konfuzianist v.s. olsunlar, durum değişmez,
İsa'nın önünde ilgisiz, duyarsız kalmak kolay bir şey değildir.
Aziz Pavlus de, Mesih İsa tarafından fethedildiğini diye
yazmaktadır (Filipililer 3,12).
Pavlus kendisini, Mesih İsa'nın Havarisi olarak tanıtmaktadır,
ve bunu sevinerek ve coşku içinde, bir nevi gurur ile söylemektedir, ve tüm
hayatı boyunca O'nu tanıtmaya çalışmıştır.
Epifanya ve
Mesih İsa'nın Vaftizin mesajı devam etmektedir: yaratık
olarak yıldız, Kutsal Yazılar ve Peder Allah'ın sesi Oğul'u
önceden ilan etmiş sonra da O'nu tanıtmışlar. Şimdi
ise bu gerçeği hergünkü hayatımız içinde yaşayarak,
İsa'ya olan tanıklık bizim ve Kilisenin aracılığıyla
devam etmelidir!