OLAĞAN DEVRE - 10. PAZAR  -  A YILI

 

Birinci okuma Hoşea 6,3-6        Mezmur   50

İkinci okuma   Rom. 4,18-25      İncil        Mt. 9,9-13

   

Hoşea'nın Kitabında Rab şöyle dedi: "Ey Efraim! Sana ne yapayım? Ey Yahuda! Sana ne yapayım?". Efraim ve Yahuda İsrail Halkının iki kabilesidir ve Süleyman’dan sonra İsrail Halkının bölündüğü iki krallığın adıdır. Bu yüzden Efraim ve Yahuda İbranilerin tümünü temsil ederler. Allah, tüm halkının güvenini ve itaatini kazanmak için, tüm yaptıklarından sonra, sevgisini göstermek için daha ne yapması gerektiğini soruyordu. Bu halk Allah'a hayvanlarla kurban sunmaya hazırdı, fakat O'nun isteğini dinlemek, kardeşler arasında uyumsuzluğu gidermek ve haksızlığı önlemek için alışkanlıklardan vazgeçmek istemiyordu. Allah, O'nu tanımakla ve dinlemekle ilgilenmeyen insanlar tarafından sunulan kurbanlardan, pahalı olsalar bile, memnun olamaz!

Aynı durum İsa'nın hayatında da olur. İsa iki ateş arasında kalır: bir tarafta, O'nu dinlemek için O'nu arayan ve tövbeye ihtiyaç duyan günahkarlar var, öbür tarafta ise, herkese açık davranışı yüzünden O'nu eleştiren ve reddeden dinci ferisiler var. Onlar Yasa'ya, yemek ile ilgili ve yaşamın farklı durumları ile ilgili kurallara uyulması gerektiğini düşünüp, başkalarını yargılarlar, fakat Allah'ı tanımayı düşünmezler. İsa bunu bilir, Peder'in, günahkarların tövbe etmelerini dilediğini de bilir. Bunun için İsa onları kabul edip, onlarla beraber yemek yemekle yanlış davranışta bulunmaz. Aynı zamanda İsa, halkının, kendilerini en dürüst olarak gören üyeleri olan ferisileri de Allah'ı ve O'nun babalığını tanımaya ihtiyacı olduklarına ikna etmeye çalışır. Bu tanıma mümkündür, çünkü Peygamberler daha önce bunun hakkında konuşmuş ve çok yazmışlardı. Allah'ı ve O'nun düşüncelerini tanımak isteyen, tanıyabilir. Gerçekten Allah'ı sevmek isteyen, Allah'ın düşüncelerini kabul edebilir ve etmelidir!

Allah şöyle diyor: "Ben kurban değil, merhamet isterim". İsa Peder'in merhametini gösteriyor ve günahkarlara, kendisinin hastalar için bir hekim gibi olduğunu bilerek, yaklaşır. Hastalar hekimden vazgeçebilirler mi? Aynen hekim de ne hastalar hiç yokmuş gibi davranabilir, ne de hastalıkları ile ilgilenmeden kalamaz. Bunun için İsa'yı engellemeden, O'nun görevini gerçekleştirebilmesine izin vermek gerekiyor. Ayrıca Peder'in hoşuna gitmek istenirse, İsa'ya yardım etmek gerekir.

Bunu bütün Ferisiler değil, aralarında sadece bazıları anlayacak. Oysa reddedilmiş ve küçümsemiş sınıflardan gelen ve İsa tarafından seçilmiş olan şakirtleri anlayacaklardır. İsa Matta'yı seçip çağırır ve Matta kendi kötü geçmişinden çekinmeden, İsa'yı izler. Tersine onun geçmişi, İsa'nın kaygılarını paylaşmaya, O'nun davranışına uymaya, günahkarları sevmeye, onların dünyanın tek kurtarıcısı olan İsa'yla karşılaşabilmeleri için onlara yardım etmeye çalışır!

Matta İsa'yı hemen ve kararlıkla kabul etmekle bize iyi bir örnek verir. O, Rabbin sesini izlemek için kendi işini, meslektaşlarını ve arkadaşlarını bırakır. Matta'nın eylemi, bütün hayatımızı değiştiren, imana dayanan cesaretli kararlar vermek için

yüreğimizi açar. Günümüzde, gençler kendi hayatları için, kısa devreler dışında, ister evlilikle, ister kendilerini Allah’a adamakla, kendilerini bağlayan kararlarda, nihai kararlar veremezler. Gençlerimizde sorun nedir? Psikolojik olarak güçsüzler mi? Motivasyonları mı eksik? Büyük bir olasılıkla onlarda sadece biraz iman eksikliği var. Çünkü cesaretli ve kalıcı kararların nedeni imandır.

Aziz Pavlus sebata ihtiyacı olan imanlılara atalarımızın, özellikle İbrahim'in imanını örnek olarak vermek için, onu uzun uzun anlatır.

İman, cesaretli ve kalıcı kararlar vermek için, tek gerekli şeydir. İman, Allah'ın yeteneklerine ve O'nun sonsuz sevgisine güven duymaktır, O'nun ne yardımını, ne de vaatlerini esirgemeyeceğinden kesinlikle emin olmaktır!

İbrahim tek bir olay değildir: eğer o, iman sayesinde Allah'ın hoşnutluğunu kazandıysa ve doğru sayıldıysa, "Rabbimiz Mesih İsa'yı ölüler arasından dirilten Allah'a iman edenler" ondan ne kadar daha çok doğru sayılacaklar!

Allah'ın sevgisini tanıdıkça, bizler de bütün yaşamımız boyunca İsa'ya tam olarak bağlanmamız için cesaret alacağız. Böylece kardeşler için Peder'in sevgisinin armağanı olacağız!