Birinci okuma 2.Krallar Kit. 4,8-10;14-16 Mezmur 89
İkinci okuma
Romalılara 6-3-11 İncil Mt.
10,37-42
İlk
parçada okuduğumuz olay duygulandırıcıdır. Peygamber
Elişa bir evli çiftin konuğu olur ve oradan her geçtiğinde
yemek yemek için gelmeye davet edilir. Ayrıca Allahın adamı
olduğu için, kadının cömertliği ve nazikliği göze çarpar:
kocasından onun için bir oda hazırlamasını ister, böylece
adam oralarda olunca kalacak bir yeri de olacaktır. O kadın bütün
bunları karşılıksız yapıyor. Allahın bir
peygamberine hizmet etmekten mutludur! Allah da onu en büyük arzusunu gerçekleştirerek,
mükafatlandırır. Peygamber ilahi düşünceleri söyler ve kadının
bir oğul doğuracağını müjdeler.
Bu cömertlik
örneği İsanın sözlerini dinlerken aklımıza gelir;
havarilerini eğitirken belki onun da aklında bu örnek vardı: Bir
peygamberi, peygamber olduğu için kabul eden, peygambere yaraşan bir
karşılık alacak. Doğru bir adamı, doğru olduğu
için kabul eden, doğru adama yaraşan bir karşılık
alacaktır.
Bu sözler Allahın adamlarını
ciddiye almamız için bize güç verirler ve yardım ederler.
Yani Allah kendisine bize bazı kişiler vasıtasıyla gösterir.
Bu sözler kalbimizi, İsaya açmamıza hazırlar: İsa
Pederin yolladığı, Mesih, Allahın Oğlu, insani
bedeninde ilahiyi getirendir. İsa
havarilerine ödüllendirme prensibini uygular: kim onları kabul ederse,
onları yollayanı da kabul etmiş olur, yani Onu kabul eder! Böylece
havariler kendilerini Allahın koruması altında hissederler ve
onun iyiliğinden yardım görerek görevleri için cesaret alırlar.
Ama onlar da gerçek havari olmalıdırlar. Gerçek havari olmak nedir?
Kim
İsanın gerçek havarisidir? Rabbin öğretisi yarım
terimlerle veya yarım ölçülerle değildir. Biz öğretisini tatlılaştırmak,
kolaylaştırarak açıklamak isteriz, ama O ilk bakışta
cesaret kıracak kelimeler kullanmaktan korkmuyor! Kim annesini ve babasını
benden çok seviyorsa bana layık değildir!
Allahın
oğlu yanımızda iken kutsal bağların önemi yoktur. En büyük
sevgimiz genelde anne ve babamız veya çocuklarımız içindir. Bu
sevgiyi herkes bilir. İsa bir anne, bir baba, bir oğul gibi
sevilebilir, hatta onlardan daha da çok sevilmelidir.
Herkes İsayı diğer tüm büyük sevgilerin önüne
koymayı anlamaz ve kabul etmez. Ancak Hıristiyan ebeveynler, çocuklarında
İsa sevgisi görmedikleri zaman üzülürler: hatta aralarında gerçek
bir birlik olmadığını fark ederler!
İsayı kendi yaşamımızdan
da çok sevmeliyiz. Bunu havariler
ve din şehitleri anlamışlardır ve bize bunun örneğini
vermişlerdir. Biz de İsaya olan sevgimizden dolayı fedakarlıklar
yapmazsak veya Onun adına hor görülmeyi veya alay edilmeyi
katlanmazsak, imanımız kaybolabilir ve yaşamımız en güzel
ve en gerçek anlamını kaybeder! İsa, insan kalbinin hazinesidir.
İsa içimizde ise, biz daha olgun, daha cömert, sevmeye hazır,
yaşamaya hazır, küçük veya büyük haçlar taşımaya
hazır oluruz. Eğer bizde İsa sevgisi varsa, bizim sevgimizi paylaşan
birçok kişi ile kendimizi birlik içinde hissederiz. Bu birlik gerçekten
büyüktür, kalbimizi ve yaşamımızı dolduran bir mutluluğu
paylaşmaktır!
İkinci okumada aziz Pavlus bize İsa
ile bağlı yaşamdan bahseder! Kim Mesih İsada vaftiz
edildi ise, bu dünya ve gereksiz şeyleri için ve yalancı güvenliklere
ölmüş gibidir. Kim İsada yaşıyorsa, onunla yaşıyor,
Allah için yaşıyor, ebedi diyebileceğimiz yeni bir yaşam yaşıyor,
çünkü artık yaşamı Allahınkine bağlıdır.
Biz de yeni bir yaşamda yaşayabiliriz. Kim İsayı bulursa,
kendi yaşamını daha güzel ve daha gerçek bulur! Ben de size
bunu söylüyorum, ancak İsayı ebeveynlerimden çok, arkadaşlarımdan
çok, kendimden çok, zenginlikten ve onurlardan çok sevmeye başladığım
zaman bunu anladım.
Allaha size de yeni bir yaşama başlamayı
bağışlaması için dua ediyorum. O zaman sadece anlamakla
kalmayacaksın, en güzel ve en kalıcı mutlulukları da
tadacaksın!