12/06/2005 - OLAĞAN DEVRE -
11. PAZAR GÜNÜ - A yılı
Birinci okuma Çıkış
19,2-6a Mezmur 99/100
İkinci okuma Rom. 5,6-11 İncil Mt. 9,36 - 10,8
"Alınız ve hepiniz
yiyiniz": bu sözlerle İsa öğrencilerinin dikkatini yeni
ekmeğe ve yeni şaraba çekiyor. Rahip bunları yüksek sesle
tekrarlıyor ve herkes davet ediliyor! Saygısızlık etmeden,
bu daveti kabul etmek için, Aziz Pavlus'un tavsiye ettiği gibi, kendimizi
yoklamamız gerekiyor.
İsa bölünmüş ekmeği
elinde tutarak, "Bu sizin için kurban edilen benim bedenimdir"
diyor. Bu sözler, o ekmeği yiyerek bizim de, ölüme teslim edilen ve bizim
için kedisini sunan İsa'yla birleşeceğimizi ifade ediyor. "Sizin
için" deyimi bize, Yahve'nın, ölüme teslim edilmiş Kulu'ndan
bahseden İşaya'nın peygamberliğini hatırlatıyor: "bizim
isyanlarımız için, onun bedeni deşildi; bizim
suçlarımız için, o eziyet çekti". Rahibin
söylediği İsa'nın sözleri açık bir şekilde, o
ekmeğin, İsa'nın ölümüne bağlı olduğunu,
ayrıca İsa'nın, mecburi olarak değil, kendisini sunarak,
ölümü kabul ettiğini gösteriyorlar. Bunun için ölümü kurtuluş
kurbanıdır. Aynı zamanda o sözler, hem rahip hem de tüm cemaat
tarafından, kendileri için geçerli olan bir peygamberlik olarak,
algılanır. Çünkü o Bedeni yiyeceklerinden dolayı, onlar da bir
kurban olarak sunulacaklar; bu yüzden kendileri için değil, "suçlarımız
için teslim edilen ve aklanmamız için diriltilen" için yaşamaya hazırlardır.
Birinci okuma ise bize, Allah'ın,
Musa aracılığıyla, kendi halkı ile yapmak
istediği bir Antlaşmayı anlatmaktadır: "Sözümü dinlerseniz...
benim içim tüm halklardan en seçkini olacaksınız... Siz, benim için
bir ruhban topluluğu ve kutsal bir halk olacaksınız". Halk bu antlaşmayı kabul edecek,
fakat sadakati uzun süre sürmeyecek. Yeni bir antlaşma gerekli olacak.
İşte Aziz Pavlus, Romalılara
Mektupta, Yeni Antlaşma'nın güzelliğini anlatıyor. Mesih
iyi, itaatkar ve kutsal olanlar için değil, günahkarlar için öldü! "Allah,
bize olan sevgisini şununla kanıtlıyor; biz daha günahkarken,
Mesih bizim için öldü".
Yeni Antlaşma'nın önemli bir
anı, İsa'nın, bu Antlaşmayı kabul eden yeni halkı
kurduğu andır. Bu halk öğrencilerinin On ikisinin üzerinde
kurulacak: İsa onlara görev ve yetki teslim ediyor. Onların ilk
görevi duadır. Onlar İsa'nın, "çobansız koyunlar
gibi bitkin ve perişan" kalabalığa olan
acımasına katılmalılar. Buna, Peder'in, hasadına
işçi göndermesi için yalvararak, katılıyorlar. Ayrıca kendi
kararı ve hakkı sayesinde değil de, dualarını yerine
getiren Peder'in lütfü sayesinde, kendilerini Allah'ın işçileri
hissetmelidirler. Peder'in hasadında O'nun gönderdiği başka
işçiler de bulacaklar: onlara karşı hiçbir kıskançlık
olmamalıdır!
Onların diğer görevi,
zayıf ve acı çeken insanlarla ilgilenmektir. Şeytan insan ruhunu
parçalayarak, vücudunu de mahvediyor. Hastalıklar ve rahatsızlıklar
İsa'nın Havarilerini korkutmayacak, tersine dikkatlerini çekecek:
böylece insanların Allah tarafından lanetlenmiş
saydıklarına hizmet edip, O'nun sevgisinin gücünün işaretlerini
bağışlayacaklar. "Hastaları iyileştirin,
ölüleri diriltin, cüzamlıları temiz kılın, cinleri
kovun": Herkes tarafından reddedilmiş bu zavallı
insanlara özen göstererek, Göklerin Hükümdarlığının
gerçekten yaklaştığını, yanlarına Kral Mesih'in
geldiğini ispat edecekler.
Günümüzde de Kilise, İsa'nın
bu sözlerine itaat etmeye devam ediyor. Hükümdarlığı için
işçileri göndermesi için Peder'e yalvarıyor; üyelerini, özellikle
Allah'a adanmış olanları, fakirlere ve acı çekenlere
yardım etmekle görevlendiriyor. Kilise en güçsüz olanları, toplum
tarafından küçümsenenleri, dünyayı ucuz bir zevk yerine çevirmek
isteyenler tarafından sömürülenleri korumak için sesini yükseltiyor.
Bizler de, Kilise'de Rabbin
işçileri olmaya hazır olalım! Bunu yapanlar sadece rahipler
değildir, Peder'den gelen Kutsal Ruh'u ve İsa'nın sevgisini
kabul eden her Hıristiyan Göksel Hükümdarlığın
işçisidir! Allah'ın, insanlarla yaptığı Antlaşma
birlik ve sevinç meyvelerini vermeye devam ediyor!