23/10/05  OLAĞAN DEVRE - 30. Pazar günü – A -

Dünya Misyonerler Günü

 

İlk Okuma               Çıkış 22,20-26       Mezmur    17/18

İkinci Okuma          1Selaniklilere 1,5c-10  İncil    Matteo 22,34-40

 

Efkaristiya esnasında sunak masasının etrafında dolaşan ve küçük hizmetler yapan  çocuklar dolaşır. Servis yapan çocukların varlığı cemaat için değerlidir ve bunu yapmak kendilerine de faydalıdır. Bu sayede Ayine dikkatle ve sevinçle katılırlar. Kilisede bir görevlerinin olmasından mutluluk duyarlar ve işbirliği yaptıkları için sevinirler. Birkaç yıldan beri servis yapan çocuklar, sadece erkek çocuklar değil, artık bunu yapan kız çocuklar da  var. Cemaatımızda herkesin bir görevi vardır. Kız çocukların da servis yapmasını kadın erkek eşitliğini isteyen feminist bir akımın etkisi gibi görenler var. Bazı kişiler ise bu iş uzarsa erkek çocukların belirli yaşlara vardıklarında rahatsızlık duyup çekileceğini savunuyorlar. Bazı rahipler ise kız ve erkek çocuklarına değişik görevler vererek çözüm bulmuşlardır. Mesela erkekler sunak masası etrafındaki hizmetleri yaparlar, kızlar sunakları getirirler, gibi. Her ne olursa,  çocukların varlığı Peder’in ve İsa’nın çocuklara olan sevgilerinin işaretidir. Çocuklar yoksa büyükler sunak masası etrafındaki hizmetleri yerine getirirler. Yaptıkları en önemli hizmet orada bulunmalarıdır. Bu sayede rahip bir cemaatın parçası olduğunu hisseder ve cemaatın da seyirci değil, aktif bir toplum olduğunu hissetmesini sağlar.

 

Aziz Pavlus, Selanikli Hıristiyanların imanlarını ciddiye alarak İncil’in öğretilerine uygun yaşamalarından duyduğu sevinci anlatmaktadır. Onların yaşam şekli putperestlerin beğenisini kazanıyor ve herkes onlar hakkında konuşuyor.  Bu şekilde de Mesih İsa sayesinde gerçekleşen Allah’ın sevgisinin müjdesi ve iman birçok kişiye ulaşıyor: onlar kendileri artık Rabbi arayacaklardır!

Havarinin sözleri bana yıllar önce duyduğum ve beni çok etkileyen bir sözü hatırlattı: “Rab hakkında sadece soru sorulduğunda konuş, ama öyle bir şekilde yaşa ki herkes sebebini bilmek için sorular sorsun!”.

Biz Hıristiyanlar merak, güzel ve ‘kutsal’ bir merak uyandıracak şekilde yaşamalıyız, öyle ki etrafımızdakiler o merak sayesinde Rabbe yaklaşsın. Musa merak yüzünden  yanan ve tükenmeyen çalıya  yaklaştı! Grekler de, merak ederek, İsa’yı görmek için yaklaştılar.  Maltalılar, Pavlus’u yılan ısırıp da ölmediğinde durumu merak ettiler!

Sana kötülük yapanları af ettiğini ve sevdiğini görenler, sana selam vermeyenlerin sağlık durumu ile ilgilendiğini görenler, seni merak edeceklerdir. Hasta iken çektiğin acılardan şikayet etmediğini görenler de huzurunu merak edecekler. Araba kullanırken ve acele işlerin varken nasıl oluyor da sakin ve yavaş araba kullandığını merak edenler de olacaktır. O zaman sen de cevap vereceksin.  Cevabını da Mesih İsa’ya olan sevginle vereceksin: basit ve yüzeysel bir cevapla yetinmeyeceksin, onlara imanını anlatacaksın ve hiçbir şey beklemeden Allah’ının ve Peder’in sevgisini anlatacaksın!

 

İsa Ferisililerin sorduğu ikiyüzlü sorudan faydalanıp verdiği cevapla Allah’ı düşünmelerini sağlamaktadır; biz de cevabını sevinçle ve minnettarlıkla dinliyoruz. “Kutsal Yasada en büyük emir”, Peder olarak tanıdığımız Allah’ı bütün yüreğimizle, bütün canımızla ve bütün aklımızla sevmektir.

Günün her anında, her işimizde, her boş zamanımızda O’na karşı minnettarlık  hissedeceğiz ve her şeyi O’nun armağanı olarak göreceğiz ve her şeyi bu duygularla yapacağız. O’nu o kadar çok seveceğiz ki kardeşlerimize de O’nun sevgisinin işaretlerini vermeyi arzu edeceğiz: kardeşlerimize karşı hoşgörülü, merhametli, şefkatli, anlayışlı olacağız! Kardeşlerimize göstereceğimiz sevgi, Allah’a olan sevgimizin işareti olacak, Allah’a olan sevgimiz ise, kardeşlerimize olan sevginin kaynağı ve desteği olacaktır. Böylece iki sevgi tek sevgi olacaktır, iki emir, tek emir olacaktır. Bu iki emir bir tek alevin ışığı ve sıcaklığı gibidir. Böyle bir ahenkli sevginin sonucunda da davranışlarımız on emrin değişik yönlerini yansıtacaktır. Bu sevgiyi yaşayan, dünyanın merakını uyandıracaktır ve bize sorular sorulacaktır; bize İncil’i müjdeleme fırsatı doğacaktır.  Böylece karşılaştığımız kişilerle Peder’in ve İsa’nın sevgisinin misyonerleri olacağız. Dünyaya dağılmış misyonerlerin beklediği destek işte budur.