24/03/2005 - KUTSAL PERŞEMBE
İlk Okuma Çıkış 12,1-8.11-14 Mezmur115/116
İkinci Okuma 1Kor. 11,23-26 İncil Yuhanna 13,1-15
Bu sene
Kutsal Perşembe Günü her zamankinden daha özel bir anlam
taşıyor. Çünkü bu sene Efkaristiya Yılıdır, bu yüzden
bugün özel bir şekilde bu Gizemin lütfünü tadıyoruz.
İsa,
elinde bölünmüş mayasız ekmeği tutarak, "Bu sizin için
kurban edilen benim bedenimdir. Bunu, beni anmak için yapınız"
diye söylemektedir. "Anlaşılmaz" Olanı anlamaya
çalışalım mı? Bölünmüş ekmek, İsa'nın
bedenidir: beden, görebildiğimiz, elleyebildiğimiz,
duyularımızla duyabildiğimizdir, somut bir şekilde bizimle
ilişki kuran O'nun mevcudiyetidir. O Ekmek
aracılığıyla, ölmüş ve dirilmiş Rabbimizin
mevcudiyetini görüyoruz, elliyoruz ve elde ediyoruz!
"Sizin
için": bu kadar kısa olan bu deyim, bize Peygamberlerin
sözlerini hatırlatmaktadır. İşaya Peygamber, 53. bölümde
Yahve'nin Kulundan bahsederken, hep "bizim isyanlarımız için,
onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız için, o eziyet
çekti", "halkımın isyanı ve hak ettiği ceza için",
"pek çoklarının günahını o üzerine aldı,
başkaldıranlar için de yalvardı" diye
tekrarlanmaktadır. İsa'nın kullandığı "sizin
için" deyimi, açık bir şekilde bize, İsa'nın
kendisi için yaşayıp, ölmediğini, tersine bizim için,
yaşayıp öldüğünü gösteriyor; Peder'den uzak ve günahkar olan
bizlerin bağışlanması için, ve Peder'e dönüp, O'nunla
birlikte yaşamamızı sağlamak için, yaşadı ve
öldü. Yediğimiz o Ekmek, bizden günahı uzaklaştırıp,
Allah ile bizim aramızdaki mesafeyi yok ediyor! O Ekmek, İsa'nın
kurbanıdır, Peder'e kurtuluşumuz ve hayatımız
uğruna sunulmuş O'nun hayatıdır!
Sonra da
İsa: "Bunu yapın"! diye buyuruyor. İşte
yeni buyruk! Ne yapmalıyız? "Bunu yapın",
sadece ekmeği bölmek, sadece bir hareketi tekrar etmek olamaz; İsa
bize her ne kadar güzel ise de, sadece dinsel bir hareketi, bir töreni
yapmayı buyurmaz. O bizi, hayatının sunuluşuna
katılmayı buyuruyor; O bizim de, günahkarlar için, ve
dünyanın kurtuluşu için, Peder'e sunulan bir kurban
olmamızı istiyor. O zaman, hem Ekmeği bölerek, hem de
birbirlerimizin ayaklarını yıkayarak, İsa'nın
buyruğunu yerine getirmiş oluyoruz! Hem Ekmek, hem de
karşılıklı hizmet, "beni anmak için"
olacaktır! Her ne yaparsak yapalım, onu insanlar için değil, Rab
için, candan yapalım! O zaman yapacağımız her sevgi eylemi
bir "tören" olacak, Allah'a yöneltilmiş olacak ve yüzeysel bir
insan sevgisi ile, hiçbir şey yapmamış olacağız.
Hayatımız, İsa'ya olan sevgi tarafından yönetilmiş
olacak.
Bu günkü Efkaristiya
Ayininde, İsa'nın bize bıraktığı
armağanı büyük minnetle kabul edelim: Peder'in şanı için ve
yaşamımızın da, O'nun örneğine uygun olması için,
O'nunla beslenelim ve O'na tapalım!