06/01/2008 - EPİFANYA BAYRAMI
1. Okuma Yeş. 60,1-6 Mezmur 71 2.Okuma
Ef. 3,2-3.5-6 İncil Mat.
2,1-12
Bugün dikkatimizi çeken olay, Allah’ın sevgisinin gizeminin tüm
insanlara bildirilmeye yönelik olduğunu anlamaktır. Başta sadece
Yahudiler Allah’ı tanıyordu, bunu mezmurdan anlıyoruz ve
aynısını İsa’da Samiriyeli kadınla konuşurken
belirtmişti. Ancak, diğer halklara da Allah’ı
tanıtsınlar diye, onların tanımaları lütfedildi. Baba
Allah tüm insanları sever çünkü onları terk etmek için
yaratmadı, onları yanında ister. İşte, bugün bu gizem,
İsa’nın tüm halkların temsilcilerine gösterilmesiyle
açıklanıyor ve gerçekleşiyor.
Bu fırsat bilginlerin araştırmasından geliyor. Onlar
pagan halkların temsilcileridir ve yaşamlarına karanlık
gördükleri bir bilim aracılığıyla yön verirler, zeki
girişimlerde bulunurlar, ancak tek başlarına kayda değer
bir sonuca varamıyorlar. Görüyoruz ki yıldızların
hareketlerini okumak onları doğru yola götürüyor ama ulaşmaları
gereken yere varmalarını sağlamıyor. Onlar en
yanlış kişiye, dürüstlüğün ve her gerçeğin
düşmanı, Herodes’e varıyorlar.
Burada, Herodes’in evinde, İsrail’in bilginleri yabancılara
varmak istedikleri yere ulaşmaları için yardım ediyorlar, ama
onlarla yola çıkmıyorlar! Uzaktan gelenler, insanlığın
hazinesini buluyorlar, onlar, bilenler ise uzakta, korku içinde hatta
yaşamlarını sarsabilecek bir olası değişiklikten
korkmaktadırlar. Daima oluşan tekrar gerçekleşiyor:
yakındakiler uzaklaşıyor, uzaktakiler yakınlaşıyor.
İsa bunu sık sık tekrarlayacaktır. Havarilerin de tecrübeleri
bu olacaktır: İncil’i paganlara bildireceklerdir, çünkü
İsrailliler onu ret edeceklerdir.
Kutsal Yazıları dinledikten sonra yıldızın onlara
gösterdiği evde gelişen olaylar, herkes için bir örnektir: bilginler
Annenin kollarında olan Bebeğin önünde hazinelerini açarlar:
içlerinden sembolizmle yüklü armağanlar çıkar. Altın,
İsa’nın krallığını, buhur ilahiliğini, mür
ise ölümsüzlüğünü belirtir. İnsanlar sembolleriyle İsa’nın
Allah’ın hükümdarlığının kralı olduğunu,
Onun Allah’ın kendisi olduğunu ve insanın düşmanı,
ölümü yendiğini belirtirler. Bu semboller Bebeğe teslim edilirler ve
o zaman daha da açıkça konuşurlar: sadece O hükmetmeye,
insanların saygısını almaya ve ebediyen yaşamaya layıktır.
İsa’ya yaklaşan hikmetli bilginler, hazinelerini Onun ellerine
boşaltırlar, Onun adına seçilmiş fakirliğin
güzelliğini keşfederler, çünkü zenginlik sadece Onun ellerinde ise
değerlidir; itaat etmenin ve alçakgönüllülüğün güzelliğini
öğreniyorlar, çünkü sadece İsa insanı hürriyetinden mahrum
etmeden “emredebilir”; uysallığın ve bekaretin değerini
anlıyorlar, çünkü dünyanın geleceği için sadece
İsa’nın varlığı gereklidir.
Bilginler İsa’ya varabilmek için Herodes’e ihtiyaç duydular, ancak
şimdi ülkelerine dönmek için kimsenin yardımına gerek
duymuyorlar. Şimdi İsa’nın kendisi onların rehberi.
Artık yıldızlara ihtiyaçları yok, artık gece
karanlığında göğe bakmıyorlar. Şimdi Güneş
yollarını hep aydınlatmakta!
Şimdi tüm bebeklere dikkatle bakacaklardır. Çünkü her bebekte
o Bebeğin yansıması var. Şimdi her insanın çehresine
de dikkatle bakacaklar, çünkü her insan Allah için Beytlehem’de tapınan o
Bebeğin görüntüsünü taşımakta!
İsa ile karşılaşarak ne kadar çok
değişiklik meydana geliyor. İsa, konuşmasa da onun
varlığı Söz’dür!
İsa’nın varlığı bizim için
devamlıdır ve bize birçok yolla sunulur: özellikle de litürjik
yılın yani Kilise takviminin kutlanmasıyla. Bugün Kilise bu
takviminin anlamını ve en önemli duraklarını
bildirmektedir:
“Sevgili kardeşlerim, Rabbin şanı
kendini gösterdi ve dönüşüne kadar hep aramızda olacaktır.
Zamanın olaylarında ve duraklarında kurtuluşun gizemlerini
hatırlayalım ve yaşayalım:
Tüm litürjik takvimin merkezi ıstırap
çeken, haça gerilen ve dirilen Rabbin üç günüdür, bu günlerde Paskalya Bayramı pazarı ile
(23 Mart) en önemli noktasına ulaşacaktır.
Haftalık Paskalya olan her pazar gününde
Kilise günahı ve ölümü yenen Mesih’in bu büyük eserini kutlamaktadır.
İsa’nın Dirilişinden tüm diğer
kutsal günler anlam kazanmaktadır. Paskalya Bayramının tarihi
diğer bayramların tarihlerini kararlaştırmaktadır.
Kül Çarşambası, Karem
devresinin başlangıcı olup 6 Şubat günüdür.
Rabbin
Göğe Çıkışı
4 Mayıs günüdür.
Pentekost Bayramı ise 11
Mayıs günüdür.
Noel Bayramına
hazırlanış devresinin ilk pazarı 30
Kasım’dır.
Allah’ın Annesi Meryem’in, Havarilerin ve Azizlerin
bayramlarında, Ölüleri Anma gününde de, dünyada hacı olan Kilise,
Rabbinin Paskalyasını bildirmektedir.
Ebediyen var olmuş, var olan ve gelecek olan
Mesih, tarihin ve zamanın Rabbine, yüzyıllar boyunca övgüler olsun.
AMİN”.