NOEL BAYRAMINA HAZIRLIK DEVRESİ  (1. Pazar Günü) – A -  

Din dersi metinleri: Yeni litürjik yılının konusu: “Büyük İman Duası”

 

“İnsan-Oğul geldiği zaman acaba yeryüzünde iman bulacak mı? (Luk. 18,8). İsa’nın bu sorusu beni çok düşündürüyor. Acaba İsa imanın zayıflayacağını önceden tahmin ediyor muydu? Yüzyıllar boyunca Hıristiyan imanı yayıldı, ama bazen de zayıflayarak tamamen kayboldu. Ülkemizde gelecek yıllarda iman nasıl olacak? Rabbimiz İsa’nın sevgisini yaşayan hala olacak mı? Verebileceğimiz tek cevap yaşamımızı ve tüm seçimlerimizi bize verilen iman, Allah’ın Oğlu Mesih İsa üzerine inşa etmeye göstereceğimiz sorumluluktur. Ben iman edince başkalarının yaşamlarının Rabbin ışığında gözden geçirmelerine yardım ederim. Ben, açık ve kararlı iman seçimleri yaparsam başkalarının da böyle yapmasına yardım ederim. Böylece İsa’nın sorusuna ben böyle cevap vermek istiyorum: “Evet Rabbim, yeryüzünde imanı bulacaksın! Benim imanımı ve benim ektiğim imanı bulacaksın: Gel, Rabbim İsa!”

İman” terimi iman ederek gerçekleştirdiğimiz eylemi somutlaştırır. İman etmek, imanın fiilidir. İman sahip olunan veya sahip olunmak istenen “bir şey” dir ve iman etmek imanımızı göstermek için yaptığımızdır. Yuhanna’nın İncil’inde iman teriminin kullanılmaması anlam doludur, tersine iman etmek fiili kullanılmaktadır. Belki de bize imana sahip olduğumuz için bunun hep süreceğine inanmamamızı anlatmak istemekte, çünkü Allah ile bir güven ilişkisidir ve sadece bu gerçekleştiğinde var olur. Ben “iman ediyorum” dediğim zaman yalnız olmayıp Allah ile ilişkide olduğumu bilirim, Ona güvendiğimi ve bu sebepten mutlu olduğumu, Onun beni kollarında taşıdığını bilirim. Güven tamdır, bu sebepten “iman ediyorum” demek Allah’ın kendisi hakkında bize açıkladıklarının veya Sözü, Oğlu Mesih İsa aracılığıyla açıkladıklarının gerçek olduğunu bildiğim anlamına gelir.

 

“Gelin, Rabbin dağına çıkalım, Yakup’un tanrısının mabedine gidelim, çünkü izinde yürümemiz için bize yollarını gösterecektir”. Yeni bir litürjik yıl, yani Kilise yılı başlamak Rabbin dağına çıkmaya başlamak gibidir. İnsanların yaşamında mevcut olan Allah ile O dağda karşılaşabiliriz. Gerçekten de O, Yakup’la yaptığı gibi, kendini insanlara, Baba ve arkadaş, koruyucu ve eğitmen olarak tanıtmak için antlaşmalar yaptı. Biz Onunla karşılaşmak ve öğretilerini kabullenmek için yola çıkıyoruz. Onu bulacağımızdan emin olduğumuz yollara çıkıyoruz, yani kendisinin peygamberler aracılığıyla ve özellikle İsa ile gösterdiği yollarda yürüyoruz. Eminiz ki Allah’ın yolları güvenlidir ve en iyileridir, orada insanlığımız şahsen ve ulusça tam olarak gerçekleşir. Her sene baştan başladığımız, bu yolda, bekleyişin, dinlemenin, Onu tanımanın ve sevgisine dalarak ona kavuşmanın ve Onu vermenin değişik duraklarını yaşayacağız! Bunlar Noel Bayramına Hazırlık, Noel, Karem, Paskalya ve Pentekost durakları ve misyonumuzu gerçekleştirmek için armağan olarak aldığımız kalan zamanlardır. Bu durakları yeni bir şekilde, yaşamımızı etkileyen yeni tecrübelerle zenginleşmiş olarak yaşayalım.

Allah bizi dünyaya onu değiştirmek için yolladı. Dünyayı daima savaşlar ve çatışmalarla dolu görüyoruz, bunlar onu korkutucu, acılı ve ölümlü bir şekle sokar. Allah onu yaratırken amacı bu değildi, bu sebepten işte görevimiz budur: “kılıçlarından sabanlar, mızraklarından oraklar” yapmaktır ve dolayısıyla yeryüzünü barış kaplamasını sağlamaktır.  Rabbin yolunu kat edelim, ama kendi huzurumuzu bulmak için değil dünyayı Baba’nın sevgisine ve Oğul’a itaate daldırmak için olsun. Biz dünyayı kısa veya uzun zamanda değiştirebileceğimize kendimizi kandırmayalım.  Allah’a olan sevgimiz ve imanlı itaatimizle birkaç kişinin aynı ışığa ve sevgiye kapılmasına yardım edebiliriz.

İnsanlar kendi işleri ve maddi ihtiyaçlarından dikkatleri bozulur ve bir gün bu dünyayı bırakacaklarını düşünmezler. Bu unutkanlıkları onları yüzeysel ve zayıf kılar, daha da kötüsü zamanları ayırt edemezler. Aynen dün, bana bir metre toprağını aldıkları için hissettiği kini anlatan doksan yaşındaki adam gibi. Hissettiği kinin elinde kalan arsadan zevk almasını önlediğini görmüyor ve her şeyini bırakarak öldüğünde Allah’ın hizmetkârlarının mutluluğuna erişmesini engellediğini anlamıyor! Aziz Pavlus bunun için uykudan uyanmamızı söyler bu uyku güzel ve acı olayları ve şeyleri, Allah’ın ışığında görmemizi önler. Ona giden yolda yürümemizi engeller. Bu sebepten havari, “Çılgınca eğlencelere ve sarhoşluğa, ahlaksızlığa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmamamızı” tavsiye eder! İsa, tüm hayatımızı emanet etmemiz gereken kıyafettir: Onun sözü ve sevgisi dünyanın bize güzel ve geçerli gösterdiği tüm eğlencelerden daha güvenli yaşamdır. Dünyevi arzular kıskançlık ve anlaşmazlık yaratırlar, Rabbin Sözü ise ahenk, düzen ve kardeşlik birliği sağlar.