15/08/08 - MERYEM’İN GÖĞE ALINMASI BAYRAMI

1.Okuma Vahiy 12,1-6.10         Mezmur 44

2.Okuma 1Kor 15,20-26     İncil  Luk. 1,39-56

 

”Her şeye kadir ve ebedi Allah, Oğlunun Annesi, günahsız doğmuş Bakire Meryem’i bedeni ve ruhuyla birlikte göklerin şanına kavuşturdun, Onun mutluluğunu paylaşabilmemiz için, bu dünyada devamlı olarak gökteki nimetlere bağlı kalmamızı sağla”.

Kutsal Ayindeki bu dua bizleri Sözü dinlemeye ve bugün kutladığımız olayı anmamıza yöneltiyor. Allah’ın yaptıklarını izleyelim, bunun sonuçlarını düşünerek, yaşamımıza yön verelim ve ümidimizi besleyelim! Allah, Mesih İsa’nın bakire annesi Meryem’i göklerin şanına yükseltti. Göklerin şanı nedir? Meryem bunu nasıl hak etti? Göklerin şanına yükseltilmek demek ki, Meryem’de ve Meryem aracılığıyla Allah’ın sevgisini ve bilgeliğinin güzelliğini belirir. Meryem bu şanı hak etmedi, çünkü bu, Baba’nın bedava armağanıdır: Baba, Meryem aracılığıyla sadık ve kutsal sevgisinin bedavalığını da göstermek istedi.

 

Vahiy kitabı göklerde beliren görkemli belirtiden konuşur. Bu belirti, güneşle kuşanmış ve ayakları altında ay ve başında on iki yıldızdan oluşmuş bir tacı olan bir kadındır. Belki de kitabın yazarı Meryem’den değil, Kiliseden konuşmaktadır. Ama niçin Kiliseyi bir oğlan doğuran kadına benzetmektedir? O mutlaka Kiliseden konuşmak için İsa’nın annesinin imajını kullanmaktadır.

Güneşle kuşanmış Kilisedir, çünkü Kutsal Ruh’un lütfüyle parlamaktadır, İncil’in ışığıyla parlamaktadır ve “yükseklerden doğan güneşin”, yani İsa’nın mevcudiyetinden parlamaktadır. Ancak Kilisede Meryem’in yeri de çok özeldir, çünkü Meryem havarilerin ilk birlik ve dua tecrübelerinde onlara yardımcı oldu. İlahi ışık tüm gücüyle Meryem’de parlar, çünkü Meryem Allah’tan hiç uzaklaşmadı! Bizlerde ise ilahi ışık, günahın ve egoizmin lekelerini gün ışığına çıkarır. Ay ise, gururla şişmiş olan zenginler ve güçlüler tarafından hükmedilen insanlığın uğradığı değişiklikleri göstermek için konmuştur. Ay Kadının ayaklarının altındadır! Bu kadın Kilisedir ve Kilise aziz Meryem’in mevcudiyetiyle, onun kutsallığıyla, gururu ve gücü ret eden ilahisiyle gururlanabilir. Yıldızlı taç Kilisenin krallığını gösterir. Meryem bu krallığı tam olarak yaşadı, çünkü O, İsa’nın gerçek hizmetkarı oldu.  O kadar hizmetkar oldu ki, vaatlere göre İsa’yla birlikte hükmedebiliyor!

 

Meryem ve Kilise, Kilise ve Meryem karşılıklı olarak birbirlerini desteklemektedirler ve birbirlerinin niteliklerini göstermektedirler. İkisinin de aynı amacı ve aynı varış noktası var. Meryem bizlerin, İsa’ya itaat ettiğini görmek ister, Kilise itaat eder ve üyelerinin itaat etmesine yardım eder. Meryem İsa’nın bulunduğu yere varmak ister, Kilise de bu varış noktasına ulaşmak için, Meryem’den öğrendiği ilahiyle Allah’ın büyüklüğünü överek, oraya doğru yürümektedir. Meryem, tüm Kilisenin kabul edileceği yere kabul edildi. Orada ebedi nimetlere kavuşacak ve İsa’nın şanını paylaşabilecek, yani Allah’ın sevgisinin büyüklüğünü ve güzelliğini gösterebilecek.

 

Bu dünyada devamlı olarak ebedi nimetlere bağlı olarak yaşamalıyız: bugünkü bayramla Meryem bize bunda yardımcı olur. Şimdi yaz mevsimindeyiz ve yüzeyselliğe kolayca düşebiliriz. Sadece eğlenceyi ve kendimizi tatmin etmeyi aramayalım! Yaşamın kutsal ve derin amaçlarını unutmayalım! Allah’ın ışığını yansıtan Meryem’e bakarak gerçekten gerekli ve önemli olan ebedi yaşama ulaşmak için birbirimize destek olalım ve yürümeye devam edelim. Bugün göğe kabul edilen Meryem’e bakarak, bu dünyada da aziz bir şeklinde yaşamayı öğrenelim,  öyle ki içsel huzuru ve insanlar arasındaki ahenkli ilişkiyi besleyen şeylere dikkat edelim, mala mülke bağımlı olmayalım ve Allah’ın içimizdeki ve aramızdaki mevcudiyetine önem verelim!