25/12/2010 - RAB İSANIN NOEL BAYRAMI
Dört hafta boyunca Gel,
ya Rab İsa diye ilahiler söyledik ve şimdi
dualarımızın gerçekleşmekte olduğunu görmekteyiz.
Kendisini çağırdık ve bugün bize İşte geldim, buradayımdiyor. Ancak O, sadece
bir bebektir. Yeryüzüne büyük birinin, güçlü birinin geleceğini düşünmüştük.
Halbuki dünyaya gelen, sadece bir bebektir. Kandırılmış
mıydık? İnanıyorum ki, günümüzde olduğu gibi, bundan
iki bin yıl önce de, yeni doğan bir bebeğin, bütün bir ulus
için, hatta tüm dünya için, sevinç sebebi olduğunu ilan etmek zor
olmuştur. Ne kadar çok bebek doğar! Doğduğunda, bütün
çocuklar birbirlerine benzerler, ancak yavaş yavaş büyüdükçe ne kadar
farklı oldukları belli olur! İşaya tarafından bugün
bizlere doğumu ilan edilen bebek, diğerlerinden farklı
değildir, ancak kökeni ve görevi yenidir. Her şeyden önce bu
bebeğin bizim için
doğduğu söylenmektedir. Kendisi için doğmamıştır.
Kendisini yüceltmeyecek, hiç kimseye baskı yapmayacak, büyük bir isim
yapmaya ve zenginleşmeye çalışmayacak, egoizmle kendi
rahatlığı içine kapanıp toplum sorumluluklarından
kaçmayacaktır. Bu bebek bizim içindir. Bu yüzden
ihtiyaçlarımızla ilgilenecek ve acılarımıza hassasiyet
gösterecektir. Yüce öğüt
verici, her şeye kadir Tanrı, ezeli ve ebedi Peder, barış
elçisi: Ona verilen bütün bu unvanlar Onun görevini göstermekte ve
bizlere zayıflığımızda kendisine
başvurabileceğimizi söylemektedir. Savunulmaya, öğüt ve öneri
almaya, hatta şefkate ve emniyete ihtiyaç duyduğumuzda O
yanımızda olacaktır. İşte bu çocuk tüm
zavallılıklarımız yüzünden bize gerekli olan çocuktur. O,
psikologumuz, avukatımız, rehberimiz ve tinsel
yaşantımızın desteği olacaktır. Bencil
arzuları olmayan ve kendisi için yaşamayan bir insanın
doğumu, gerçekten büyük bir sevinç olmalıdır!
Onun tamamen adanmış yaşamı özel bir
ortamda kabul edilir. Bu ortam, kendi kapasitelerine göre, bebeğin
karşılıksız sevgisini yaşamaya başlamış
olan iki eşin sevgisidir. Yusuf ve Meryem, tüm adımlarını o
bebek için, daha doğrusu, onlara o bebeği emanet eden Tanrı
için, atarlar. Melekler ve çobanlar bile yola koyulup, onlara
yaklaşır. Melekleri sadece alçakgönüllü fakir çobanlar
görebilmektedir ve çobanlar sadece melekler tarafından değer gören
fakirlerdir. Melekler ilahi söyler ve çobanlar koşarlar. Bu bebek sadece
fakirler tarafından değer görür. Zenginler ise, bu çocuk bir kazanç
kaynağı olmadığı için, ona güçlükle
katlanmaktadırlar. Bunun için İşayanın peygamberliği
özellikle fakirlerin hoşuna gider. Çünkü acı çekenler, adalete ve
barışa kavuşmayı arzu edenler, fakirlerdir. Onlar bunlara
kavuşmak için sadece Tanrıya yönelebilirler, çünkü insanlar
arasında sadece kendi çıkarlarını arayanları ve
fakirlerin acılarından bile faydalanmak isteyenleri bulurlar.
Kimdir bu bebek?
Aziz Yuhanna bir kaç yılını Onunla geçirdikten ve ruhunu
benimsemekten sonra yazdığı İncilde bize Onun,
ışık olduğunu söylemektedir. Bütün dünya karanlıkta
yürümektedir; yolunu şaşırmaya, tökezlenmeye ve diğer
insanları düşman olarak görmeye devam etmektedir. Şimdi ise
parlayan ışık, başkalarının yüzünü
aydınlatır, ve tüm insanları kardeş olarak, hatta şu
anda onları aydınlatan Tanrının çocukları olarak,
gösterir. O bebek ışıktır, çünkü yaşamdır, daha
da üstü yeni ve ilahi yaşamdır. Bizler bu ışığı
kabul etmekteyiz ve bu ışık içimizde Tanrının
evlatlarının yaşamına dönüşmektedir. Bizim için
doğmuş olan bebeğin rehberliğinde artık yalnız
olmayacağımızdan eminiz ve bunun için de korkmamızı
gerektirecek bir şey olmayacaktır. Noel ışık
bayramıdır, çünkü insan yaşamındaki karanlık yok
edildi. Artık İsa ile birlikte yürümeye başladığı
andan itibaren insan, kendisini Rabbin rehberliğine bırakır ve
karşılaşacak yüzleri İsanın görkemiyle görecektir.
Sen halen kederli, yolunu şaşırmış,
karşılaştıkları kişileri sevmeyi bilmeyen
insanları tanıyor musun? Onlara, kendileri için de, bir
ışık olduğunu söyle, İsanın doğduğunu
ve Onun, senin yaşamını değiştirip değerli
kıldığını söyle. Sen de meleklerin Beytlehemde
yaptıklarını yap; dünyanın sevinci olan o Bebeği ilan
et! Çobanların yaptığını yap; sevincini göster,
bırak bu sevinç etrafında yayılsın. Meryemin
yaptığını yap; Çocuğu kucağına al ve sen de
Onunla birlikte kendini küçülterek, Onu sevmeyi bildiğini göster. Sevin
ve coş, çünkü bu Bebekten lütuf doluluğu ve Tanrının
olağanüstü sevgisinin doluluğu fışkırmaktadır.