13.02.2001 - Olağan Devre (6. pazar Günü) – A -

 

1.Okuma Sir 15,15-20  Mezmur 118,2  Okuma 1Kor. 2,6-10  İncil Mt 5,17-37

 

Sırlar ve gizemler! Allah’ın gizemi saklıydı ve şimdi açıklanmaktadır. Aziz Pavlus işte bunu söylemektedir. Bu dünyada hiç kimse, güçlü veya bilge olsun, Allah’ın gizemlerini keşfedemedi, anlayamadı. Sadece Onu sevenler bir şeyler bilebilirler ve haça gerileni kabul edenler Onu gerçekten sevmektedirler. Bunların aralarında bizler de varız: Bununla övünebiliriz, ama büyük bir alçakgönüllülükle, çünkü alçakgönüllü değilsek, Allah bize kendini göstermez: Gerçekten de kendini gösteren O’dur, Onun yüreğinin sırlarını keşfeden biz değiliz. O, yüreğini sadece küçüklere ve alçakgönüllülere açar.

Bugün İsa bize Allah’ın emirlerini okumanın yolunu açıklamaktadır. O, bunları evlat olarak okumaktadır, hizmetkar olarak değil! Hizmetkarlar Allah’a Onu sevmeden itaat ederler, her şeyi harfi harfine uymaya çalışırlar, hatta bunu biraz korku ile de yaparlar: Bir mükafat beklerler ve cezadan korkarlar. İsa ise bize bir evladın, babasını seven bir evladın, nasıl itaat ettiğini öğretmektedir. Bir oğul Baba Allah’ın sevdiğini bilir ve bu sebepten emirleri bir sevgi armağanı olarak alır. Böylece İsa bizleri Allah’ın yüreğine girişimizi sağlar ve içsel güzelliğini gösterir, sevgisinin güzelliğini ve derinliğini öğretir. İsa’nın dağdaki vaazını duymaya devam etmekteyiz ve bununla İsa bizlere emirleri okuma örnekleri vermektedir.

Allah insanlara niçin “Öldürmeyeceksin” dedi? Allah bu emri tüm insanları sevdiği için verdi. Onlara olan sevgisi derin ve devamlıdır. Bir oğul cinayetten kaçınmakla kalmaz, Baba’nın sevgisini örnek alarak herkesi sevmeye çalışır. Bir oğul insanların büyümesine yardımcı olacaktır, sevme kapasitelerinin artması için elinden geleni yapacaktır. Öldürmek yaşamı esirgemektir. İnsanların yaşamlarını engellemek için de birçok yöntem vardır: kırıcı bir söz veya bir alay, bir kişinin gününü bozabilir ve büyümesini engelleyebilir. Bir kişi ile herhangi bir çıkarın için kavga ettiğinde o kişiye huzursuzluk yaratıyorsun ve uykusunu kaçırıyorsun. Kim Allah’ı bir evlat gibi seviyorsa kavga etmez ve kimseyi kırmaz. “Zina etme” diyen emri Baba niçin verdi? Eğer bir oğul olarak Onu dinlersen evlilik hakkındaki niyetlerini anlarsın. Eğer O, bir erkek ile bir kadın arasındaki birliği kutsadıysa, sen uzaktan bile bunu bozmayı düşünemezsin. Bu, Allah’a karşı yapılan bir Hakaret olur. O kadının veya o erkeğin “kendi kadınından” veya “erkeğinden” daha çok hoşuna gitmesi, bunu onun da istemesi, hiç önemli değildir. Sen insanlara değil, Allah’a itaat etmelisin. Eğer eşini aldatan biriyle birlikte olursan, sen Allah tarafından kutsanan bir bağı koparmaya yardımcı oluyorsun: Allah’ın önünde suçlusun! Allah’a yapılan her itaatsizlik insana karşı sevgi de değildir. Baba’ya itaatsizlik olan bir eyleme sevgi diyemezsin. İsa’nın bize verdiği diğer bir itaat örneği yeminle ilgilidir. Bu da ciddi bir meseledir, çünkü bununla Allah’ı seni doğrulaması için tanık olarak çağırmaktasın. Bu sebepten “yalan yere şahitlik yapma” emri bu şekilde konuşmamanı önermektedir, yani kendi fikirlerini savunmak için hiçbir zaman yemin etme. Eğer daima doğruyu söylemeye çalışıyorsan yemin etmeye ihtiyacın yoktur. Sen Allah’ın oğlusun ve her dediğin doğru ve ölçülü olmalıdır, yoksa yalancı olan şeytana yer vermiş olursun.

Tüm emirler yaşam içindir: “Eğer emirlere uyarsan, onlar seni koruyacaklardır; Ona güveniyorsan, sen de yaşayacaksın”. Allah’ı dinlemeden O’ndan mutluluk ve iyilik istemek aptallıktır. O emirleriyle bize sevinç ve barış yolunu gösterdi. Allah’ın ağzından çıkan her sözü ciddiye almak bilgeliktir ve tabii ki beden alan Sözü sevmek en büyük bilgiliktir! İsa’yı kabul etmek Allah’ı gerçekten dinlemenin işaretidir, en faydalı bilgeliktir, gerçek yaşam yoludur!