15/08/2011 - MERYEM ANANIN GÖĞE ALINMASI BAYRAMI A
1.Okuma
Ap. 11,19a; 12,1-6a.10ab Mezmur
44 2.Okuma 1 Kor.
15,20-26 İncil Lk. 1,39-56
Meryem Ana Allah'ın şanına
erişti. Cennette bütün melekler sevinsinler! İncili dinlemeden önce
bu ilahiyi söylüyoruz. Biz şunu da ekleyebiliriz, sevinen sadece melekler
değil, biz de onlarla birlikte, hatta onlardan çok seviniyoruz! Onlar
seviniyorlar, çünkü Kraliçeleri yanlarına gidiyor: Onun hakkında
mezmur şöyle diyor: Kral senin
güzelliğine hayran kaldı. Zaten o, senin efendindir, onun önünde
eğil!. Kraliçe, kralın sevinci ve övünç
kaynağıdır: kralla birlikte tüm halk da sevinir. Bugün
Allahın Meryeme olan sevincine katılalım: Baba Oğlundan
hoşnut, Oğlunu sevmiş olan ve doğuran Meryemden de
hoşnut. Bu sebepten bizler de durmadan Elizabetin sözlerini tekrar
edebiliriz: Kadınlar arasında
kutsanmış bulunuyorsun
! Ne mutlu iman eden kadına
! Meryemi
överek, Babanın ve Oğulun sevincine katılmış
oluyoruz! Meryem Kanada Oğluna
yardım etti, hacın altında iken de Onu teselli etti. Aynı
zamanda Kutsal Ruhun sevincine de katılıyoruz, çünkü O, Meryemi
kendisinin gelişini, Kudüste, Havarilerle beklerken ve dua ederken,
gördü. Bugünkü bayram meleklerin ve azizlerin bayramıdır, çünkü
Allahın bayramıdır. Allah, bizi ne mutlulukların
beklediğini göstermekten sevinçlidir, bizi götürmek istediği yere
Annemiz ulaştı bile
orada biz evlatlarını beklemekte.
Meryem, Rabbimiz
Oğlunun yüceltilmesine katılıyor. O bize tüm Kilisenin yolunu
göstermektedir. Kilise, atlatması gereken birçok zulüm ve dünyevi
zorluğu yaşadıktan sonra, şana ulaşacaktır. Vahiy
Kitabı, Kilisenin ilk durumunu anlatmaktadır. Kilise, zulümlerin şiddetinden
kurtulmak için gerçekten çöle kaçmak zorunda kaldı. Kilise birçok defa da
yıkılmanın eşiğine vardı, çünkü kocaman ejderha
önüne çıkıp Oğulu kaçırmak istedi, aynen Kadın-Anneden
de Onu kaçırmayı denedi. Ancak Allah daima bir sığınak
hazırlamaktadır. Bizler de imanımız, Kilisenin birliği
ve cemaatlerimizin kurtuluşu için zor bir devrede yaşamaktayız.
Ama ne ümidimizi, ne de cesaretimizi kaybediyoruz. Çünkü geçmişte de ve günümüzde
de dünyanın birçok yerinde, birçok kardeşimiz bu yolu kat etti ve kat
ediyor. İmanımızın zorlukları yeni değil ve
cesaretimizi kırmamalı çünkü bu denenmeler sayesinde Allahın
Oğluna, Meryemin Oğluna
bağlılığımızı gösterebiliriz ve
dolayısıyla Meryemin ve Babanın sevinci olabiliriz.
Rabbimiz
İsaya sadakatimizi göstererek bizler de Meryemin ilahisini söylemeye
devam edebiliriz: Canım Rabbi
yüceltir ve ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle
coşar. Hatta birbirimize ve çocuklarımıza şu
gerçeği iletebiliriz: dünyevi güç, kibir veya zenginlik bizlere ne
yaşam ne de sevinç verebilir, ne de kardeş olmamızı
sağlar. Bizler haklarımızı ve kendi şeylerimizi
bırakmaya hazır olabiliriz, yeter ki alçakgönüllü bir yürek ve
etrafımızdakilere merhamet kaybetmeyelim. İşte Meryem bu
ilahisiyle bizlere bu öğretiyi iletiyor. Bu sayede dünyadaki boş
örneklere bakarak değil de, Kutsal Ruhun içsel ilhamlarını izleyerek
yaşayacağız. Herkes gibi değil de, Meryem gibi
yaşayacağız ve göksel mutluluğumuzu hep gözümüzün önünde
tutacağız.
Göğe alınmış ve ilahi
boyutlara ulaştırmış olan Meryem, bizi elimizden tutarak
Oğlunu dinlememizi ve Babaya ruhta
ve gerçekte tapmamızı sağlayacaktır. Yüreğimiz,
Meryem Annemizin yüreği yanında dinlenirken, burada, yeryüzünde
korkmayacağız ve üzüntüye kapılmayacağız. Meryem bize
dua etmeyi öğretecektir, tespih duasını söyleyerek onu evimizin
merkezine koyacağız ve etrafında toplanarak Oğlunun
yaşamının gizemlerini anacağız. O, ailelerimizin
Kraliçesi olacaktır, bizim ve ailelerimizin üzerine Babanın ve
Oğulun hoşnut bakışlarını çekecektir.