23/10/2011 – OLAĞAN DEVRE - 30. Pazar Günü – A -
1.Okuma Çık. 2,20-26 Mezmur 17 2.Okuma 1Sel. 1,5-10 İncil Mt. 22,34-40
Sevgi
sözcüğünü kullanmak kolay. Bu
sözcük hem kolay, hem de çok sık kullanılmaktadır. Ama sevmek ne
demekti? Buna birçok cevap verebiliriz, ancak hiç biri bir eylemden daha
geçerli değildir. Sözler susup somut hareketler gereklidir. Gece boyunca
birçok kere yatağından kalkarak ağlayan çocuğunun
yanına şikâyet etmeden giden anneye bak. Yaşına bakmadan
her gün hastanedeki engelli eşinin yanına giden eşe bak.
Sarhoş gelen babasını bekleyen ve ona yatması için
nezaketle yardım eden ve kimsenin bunu görmemesine de dikkat eden
oğula bak. Zamanında miras paylaşılınca unutulan ve,
hiçbir şey olmamış gibi, şikâyet etmeden kardeşlerini
davete çağıran kardeşe bak. Onunla dalga geçilmesine rağmen
kimsesizlere yemek dağıtan organizasyonda çalışan gence
bak. Bu tarzda birçok örnek sen de verebilirsin. Bugünkü ilk okuma da fakirlere
yöneltilen somut sevgi eylemlerine örnekler vermektedir.
Anlattığımız örneklerde
sevgiyi gördün. Sevmeyi bilen insanları gördün. Bu kişiler kimi
severler? Akrabalarını mı seviyorlar? Fakirleri mi seviyorlar?
Evet ve hayır; bu devamlı sevgi eylemleri sadece insani sevgi diye
açıklanamaz. Bu eylemlerdeki devamlılık ve sadakat sadece Allah
sevgisiyle desteklendiğinden vardır.
Allah’ı sevmek ve insanları
sevmek; bu iki sevgi birlikte gider. Biri olmadan öteki mümkün değildir.
Bu sebepten İsa en büyük emir hakkında sorgulandığında
sadece birincisini söylemekle kalmamış, hemen ikincisini de
eklemiştir. İlk ve en önemli emir, Allah’ı tüm yüreğimizle
sevmemizdir. Bu emir tüm yaşamımızı kapsamalı,
tamamlamalıdır. Kim Allah’ı tüm yüreğiyle seviyorsa,
aldığı ve almaya devam ettiği sevgiye cevap vermektedir.
Aziz Yuhanna diyor ki, Allah sevgidir; Onunla karşılaşmak
istiyorsan, Onunla sadece sevgi yolunda karşılaşabilirsin.
Allah’ı seviyor muyum diye nasıl
bilebilirim? “Beni seven, emirlerime
uyar” dedi İsa. Kim Allah’ı seviyorsa, Sözüne uyar, Allah’ın
Sözü de tüm insanları sevmeyi “emreder”. Tüm emirlere dikkat edersek, her
birinin bizleri yaşamın değişik durumlarında sevgiye
götürdüğünü görürüz. Anne ve babaya saygı göstermek, herkesin
yaşamına saygı göstermek, cinselliği dürtülere göre
değil, sadakatli bir sevgiyle kendimizi sunmak için kullanmak,
başkalarına ait olana ve onların sorumluluklarına,
çağrılarına saygı duymak, gerçekten hiç uzaklaşmamak,
kötü duygu ve geçici şeylere götüren arzuları beslememek.
İnsanları sevmenin birçok boyutu ve şekli vardır, çünkü
Baba Allah’ın sevgisinin ifadesidir: Dünyadaki milyarlarca insanın
her birinde, değişik bir şekilde, mevcut olmak isteyen bir
sevgidir, aynı zamanda milyarlarca kişiye, değişik ve
kişisel yollarla ulaşmak isteyen bir sevgidir. İnsana olan
sevgi, Allah’ın sevgisinin tanıklığı ve göstermesidir.
İmkânların sınırlı da olsa, sen insanları
seviyorsan, senin ve onların Baba’larına saygı duyduğunu,
O’na taptığını ve O’nu gösterdiğini söyleyebilirsin.
Ama insanları nasıl sevelim?
Yakınındakini, yorgun olduğumuzda veya minnettarsızlık
karşısında nasıl sevebiliriz? İnsanlara
uysallıkla sevgi ve sadakat verebilmemiz için, aynı zamanda bundan
gurur duymamamız için, bütün bunlar için Allah’ı sevmeliyiz.
Unutmayalım da, Allah’ı sevmemiz, Ondan aldığımız
sevgiye zayıf bir cevaptır.
Allah’ı sevmek, bir
yabancıyı sevmek değildir, Baba’mı sevmektir! Bunu daima
hatırlamalıyım: Allah, Babamdır, benim doğmamı O
istedi ve benimle her zaman ve her şekilde ilgileniyor. Yaşamım
büyük bir acı içersinde olsa bile, Allah’ın Babam olduğunu
biliyorum. Başıma gelenlere bir anlam ve değer veren O’dur, yani
bana, çok daha güçlü ve büyük bir sevgiyle sevmek için fırsat vermektedir.
Allah’ı bütün yüreğimle sevmek, yüreğimin sevme
imkânlarını bölmemektir. Herkes Ondan sonra gelir. İnsanlara
arta kalan sevgiyi değil de, Allah’ın kendisi bana vermekle
görevlendirdiği sevgiyi vereceğim. Her çeşit sevgi duygum,
eylemim ve hareketim Baba olan Allah’ıma bir itaat olacak,
dolayısıyla da Onun bir kutsaması olacaktır. Sevginin büyük
bir armağanı, Allah’ın Sözü’dur, İncil’i müjdelemektir.
Aziz Pavlus İncil’i müjdelemekle övünüyor ve
Hıristiyanlarının da bunu yapmasından mutludur: Bu, Allah’a
sevgidir ve komşuna, yakınına, insana gösterebilecek en büyük
sevgidir!