30/10/2011 – OLAĞAN DEVRE - 31. Pazar Günü – A -
1.Okuma Mal. 1,14 - 2,2.8-10 Mezmur 130 2.Okuma 1Sel. 2,7-9.13 İncil Mt. 23,1-12
İlk iki okuma tezat yaratıyor
gibiler. Peygamber Malaki, millettin en saygıdeğer kişileri olan
başkahinlere Allah’ın kınamasını duyurtuyor, çünkü
Allah’ın öğretilerini dinlemediler ve böylece herkes için engel
oldular. Aziz Pavlus ise, tam ve karşılıksız bir sevgiyle
kendisini cemaate adadı ve onlardan Allah’a örnek bir sadakat elde etti:
Onlar Sözü Havarinin ağzından dinlediler, ama Allah’ın Sözü
olduğuna inandılar. Onlar itaat etti ve Havari’de minnettarlık
ve hayranlık uyandırdılar. Onların Allah’a olan bu itaati
sayesinde aziz Pavlus ve arkadaşlarıyla bir sevgi birliği
doğdu ve aralarında, bir annenin oğluna olan bağ gibi güçlü
bir bağ hissettiler.
İsa’nın, şakirtlerine
sevgiyle yönelttiği uyarının konusu da dinlemek ve itaat
etmektir. O, şakirtlerini ve dolayısıyla Kilisesini
düşünmektedir, ama daha etkili olmak için ve arkadaşlarının
O’nu daha iyi anlaması için onlara her gün gözlerinin önünde olan bir
şeyde örnek vermektedir. Onlar geleneklerine ve kültürlerine uygun olarak
Yazıcılara ve Ferisilere hayranlık duymaya eğilimliler.
Yazıcılar Kutsal Yazıları okumuş ve biliyorlar, hatta
öğretiyorlar, Ferisiler ise tüm dini kanunları en küçük
detaylarına kadar yaşamaya dikkat eden bir tarikata mensuplar.
İsa şakirtlerine ihtiyatlı olmayı öğretiyor. Bir
kişinin Yazıları bilmesi veya bir tarikata üye olması
yeterli değildir, Allah’ın hoşuna gitmek için O’nun Sözünü
dinlemek ve yaşamını merhamet ve alçakgönüllülükle yaşamak
gereklidir. Bu sebepten Yazıcılardan ve Ferisilerden sakınmak
gereklidir, çünkü onlar sadece insanlar tarafından beğenilmeyi ve
kendi beğenmişliklerini arttırmak için giysilerine dikkat
etmekteler. Biz bu öğretiyi bir deyimle özetleyebiliriz: İnsanı
keşiş kılan, keşiş kıyafeti değildir.
Dış görünüş aldatabilir.
Birçok Yazıcının ve Ferisinin yaptığı hata,
İsa’nın şakirtlerinin de başına gelebilir. Bu sebepten
İsa onları uyarıyor, şöyle diyor gibidir:
“Yüreğinizden geçenlerden, beğenilmek arzusundan, insanların
sizleri ilk sıraya koymasını arzulamaktan
sakınınız. Önemli olan, Allah’ın gördüğü gerçek
durumunuzdur”. Gerçekten içimizde daima sevgi olmalıdır, sevgi de
kendini karşılıksız vermektir, bunun için de hizmet etmektir.
Hizmet etmek için kendini son sırada hissetmelisin. Eğer
başkaları bizim için hayranlık ve değer sözleri
kullanıyorlarsa, bununla gururlanmamaya dikkat etmeliyiz, tersine
kendimizi alçaltmalıyız, yoksa o güzel sözler bizler için denenme
oluyorlar. “Kimse sizleri ‘Rabbi’, … veya
‘Baba’,... ‘Hoca’ diye çağırmasın”: Bu şekilde İsa
O’nunkilerin dikkatini uyandırıyor. Biz daima Allah’ın
Hükümdarlığının hizmetindeyiz, kendimizi
düşünmemeliyiz. O halde başkalarının bizi nasıl
düşündüğü veya bize hitap ederken hangi sözleri
kullandığını önemsizdir. Başkaları güzel unvanlar
ile dalkavukluk edebilirler ya da bizi kullanabilirler. Bunun için biz sadece
Baba’nın ve İsa’nın bizi nasıl çağırdığına
bakmalıyız, çünkü onlar kalbimize bakmaktalar, görünüşümüze
değil! Ben tüm bunları cemaatimdeki yaşlı bir
Hıristiyandan öğrendim. O, benimle ilk
karşılaştığında bana şöyle dedi: “Ben sizi
hiçbir zaman ‘saygıdeğer peder’ diye çağırmayacağım,
ama size isminizle hitap edeceğim, dedi. Çünkü size “saygıdeğer”
dersem, “Uzakta kalın” diye söylemiş oluyorum! O iyi kadın,
unvanların tehlikeli olduğunu anlamıştı, onlar yalan
söyleyebilir, bu şekilde de aldatabilirler. Bu sadece rahip olan ben için
geçerli değildir. Kilisede büyük veya küçük görev yapan herkes için
geçerlidir.
Bana “Peder” dediklerinde önemsememeyi
öğrendim: Bu güzel bir söz, ama ardından itaat geliyor mu? Biri bana
böyle hitap ediyorsa, ben ardından yaşamı vermeye, yani
İsa’yı vermeye çalışıyorum. Ama o, armağanımı
almaya hazır mı?
Allah’ın evlatlarına ve benim
kardeşlerime bir armağan olmak için alçakgönüllü olmaya, kendimi
değersiz hissetmeye çalışacağım. Eğer Rab beni
kullanırsa, bunu O bilir ve ben kendimi daha da çok
alçaltmalıyım. Yoksa O, beni bir daha Hükümdarlığı
için araç olarak almayacak, çünkü sadece küçükleri kullanır. Bunlar Onun
sevincidirler, çünkü hizmete açık ve yüreğinin gizemlerini
kabullenmeye hazırdırlar.