23/03/03 - PASKALYA'YA HAZIRLIK DEVRESİ - 3.PAZAR - B
Birinci okuma Çıkış 20,1-17 Mezmur 19 İkinci okuma 1.Kor. 1,22-25 İncil Yh. 2,13-25
"Rabbin yasası eksiksizdir: ruha canlılık verir. Rabbin kuralları doğrudur: kalbi sevindirir. Rabbin buyrukları bir ışıktır: gözleri aydınlatır".
Bu sözlerle, Allah'ın halkı için Musa'ya teslim ettiği buyrukları kabul ediyoruz. Allah bize, içgüdümüzden, tepkilerimizden gelen ve bizi aldatan hileleri yenebilmemiz için, bu buyrukları veriyor. Onları uygularsak, kişisel hayat, ailenin ve toplumun hayatı rahat, uyumlu ve yüreği sevindiren barışla dolu olur.
Bu buyrukları yerine getirenin kalbi gerçekten neşe içinde olacak, gözleri açık ve ışıkla dolu olacak, ruhu sabit ve rahat olacaktır! Hiç kuşku yok ki, biz bunları yaşamaya başlamak için, etrafımızdaki tüm insanların onları uygulamalarını beklememeliyiz: bunun Allah'ın isteği olduğunu bilmekteyiz, bu yüzden ilk olarak onları uygulamaya biz başlayalım!
Rab ile, O'nun ismini çıkarımız için kullanmaktan kaçınarak, putlarla ve büyülerle karışık olmayan, güven ilişkisini besleyeceğiz.
Eğlencemizle değil, tersine O'nun Sözleri ile, O'nun sevgisinin eylemleri ile doldurması için, yedinci günü O'na adacağız.
Aile ve toplum içinde sevgi ve saygı ilişkileri besleyeceğiz, çünkü yalnızca Allah hayatın "Rabbi"dir! Cinsel hayat düzenli olacak, bencilliğimize ve zevkimize değil, Allah'ın sevgisine hizmet edecektir! Zenginlik ve elimizdeki mallar yüreğimize sahip olmayacak, dünyada kardeşlere hizmet edebilmemiz için, Rabden aldığımız araçlar sayılacaklardır. Konuşmalarımız zarar vermeye değil, Allah'ın sevdiği tüm insanlarla birlik kurmaya yarayacaklardır. Hem sevgi hem de sahip olma ile ilgili olarak, bütün arzularımızı kontrol altında tutacağız.
Gerçekten Allah'ın emirleri bir hazinedir, bize eşlik eden bir ışıktır, bütün seçimlerimizde, iş hakkında, sosyal ilişkilerde, günlük yaşantımız hakkında, bizi yöneten yöntemlerdir.
Vaftize hazırlananlar, ve bunu ciddi olarak yaşamak isteyenler, Allah'ın bu sözlerini, evlat sevgisiyle okumaya, İsa'nın bize örnek verdiği gibi, bütün anlamlarını her anda keşfetmeye dikkat ediyorlar.
İsa, Yeruşalem'deki Mabede girdiğinde, kuşkusuz şu sözleri hatırladı: "Ben Allahınım, Benden başka Allahın olmayacaktır!. Çünkü Peder'inin Evinin, O'nunla karşılaşmak için ayrılmış olan yerin, bir pazara çevrildiğini gördü. Orada bazı kişiler hırslarını ve açgözlülüklerini gideriyorlardı ve ticaretleri aracılığıyla, Allah'la ticaret yapmanın mümkün olduğunu düşündürüyorlardı. Bu şekilde, fakir insanın alçak gönüllüğünden çok, zengin olanların bağışlarını değerlendiren ve paraya dikkat eden bir Allah'ın imajı yayılıyordu! İsa bu tür bir yalanı ne kabul edip, ne de ona katlanabiliyordu. O, hepsinin temeli olan ilk emrini yerine getirmek ve getirtmek istedi. Etkili ve anlamlı bir davranışla, kutsal yeri hayvanlardan ve paradan arıtmak istedi.
İsaya soru soran Yahudiler, Onun cevabını oldukça gizemli buldular. Şakirtler de onu hemen anlamadılar; sadece İsa'nın ölümü ve dirilişinden sonra, Kutsal Ruh tarafından aydınlanınca, şu sözlerini hatırladılar: "Bu Mabedi yıkın, üç günde onu yeniden kuracağım". Nitekim üçüncü günde İsa kendi bedenine şanlı yaşamı verdi! O zaman şakirtler İsa'nın, kendi bedenini, gerçek ve son Mabet olarak, göstermek istediğini anladılar: İsa, Allah'la, sevgisiyle, Sözüyle, hikmetiyle karşılaşma yeridir; Peder'in hoşuna giden gerçek kurbanın sunulduğu yerdir! İsa'nın bedeni, Yahudilerin yok etmeye karar verdiği Mabettir! Bunu başardıklarını düşünüyorlardı.
İmanlılar, yukardan gelen lütuf vasıtasıyla, çarmıha gerilmiş Olan'ın, Allah'ın sevgisini gösterip, bağışladığını anladılar. Allah'ın sevgisini gösteren ve dağıtanın, çarmıha gerilmişin olduğunu anladılar. Haça gerilmiş İsa, Allah'ı içtenlikten arayanın kalbini kendine çeker! Haça gerilmiş İsa, Peder'in gerçek hikmetidir, en derin ve en somut sevgisidir. Kendi bilgeliğinden gurur duyana göre, haça gerilmiş İsa, akılsızlıktır; kendi iyiliğini beğenene göre, haça gerilmiş İsa, rezalettir.
Bizler ise, İsa'ya alçakgönüllülükle yaklaşalım! Ve aynı alçakgönüllülükle Allah'ın buyruklarını kabul edelim ve yerine getirelim! Böylece hayatımız aydınlanmış ve güçlenmiş olacak, biz de içten özgür, denemelerde güçlü, dirilmiş Rabbimizin şanlı yüzünü görme bekleyişinde, sevinçli olacağız!