13/04/03 MESİH İSA'NIN YERUŞALEM'E GİRİŞ BAYRAMI - B

 

Giriş okuma Mk. 11,1-10

Birinci okuma İşaya 50,4-7 Mezmur 22

İkinci okuma Filip. 2,6-11 İncil Mk. 14,1 - 15,47

 

Bu günkü pazar günü, biz, Hıristiyanları, yılın en anlamlı haftasına sokmaktadır: Kutsal Haftaya! Bu hafta boyunca, neredeyse her anı, İsa'yla birlikte, O'nun yüreğinde yaşamaya çalışalım, çünkü O'nun bedeninin üyeleriyiz ve böyle kalmak istiyoruz!

Bu günkü törene, Yeruşalem'e girince İsa'nın ve şakirtlerinin tattığı sevinci yaşayarak, başlayalım.

İbraniler için, Kutsal Şehir'e yaklaşmak, Mabet'e götüren yolları ve merdivenleri çıkmak, gerçekten sınırsız bir sevinçti. İsa bu anı, Peygamberlerin bunu önceden bildirdikleri şekilde, yaşamak istedi. Peygamber Zakarya "bir eşek yavrusu üzerine" gelen "alçakgönüllü" bir "kral"dan bahseder. İşte İsa iki şakirdini, "üzerine daha hiç kimsenin binmediği", bu yüzden dinsel kullanışa uygun olan, bir sıpayı almaya gönderiyor! İsa onun üzerine, bir kral gibi biniyor ve öğrencileri, zafer kazanmış kahramanlar için gelenek olduğu gibi, giysilerini ve dalları onun önüne serip, mezmurun sözleri bağırıyorlar: "Rabbin adına gelene övgüler olsun"! O anda İsa'yı, kendi yüceliği için ayrılmış Mabet'e ve kendi şehrine giren Mesih olarak, tanıyorlar.

Bugün bizler de, zeytin yada palmiye dallarını yükselterek, "Hozanna!" diye seslenelim! Bugün biz de, Zeytinlik Dağının yolunda sevinçle yürüyen, Çedron Vadisine inen ve Mabet'e doğru çıkan şakirtlerin arasında bulunuyoruz. Bugün biz de, İsa'yı sevindirelim! Ve O da bizi sevindirecektir! Rabbe tanıklık ettiğimizde, yürek neşesi ve yaşam gücü artar!

Bugün, İsa'nın kastettiği ve Golgota'da sonuçlanan, yürüyüşü izlemeye başlamak için, sevince ve güce ihtiyacımız vardır. Bu günkü Ayinin okumaları, "Hosanna" diye seslendikten sonra, bizi İsa'nın ıstırabının gizemi içine sokuyorlar. O'nun ıstırabı gerçekten bir gizemdir, yani insanı seven Allah'ın, sevgi dolu isteğine bağlıdır!

İşte İşaya Peygamber bize İsa'yı, Allah'ın isteğini dikkatle dinleyen, insanların yarattıkları acılarda Allah'ın yardımına güvenen, Yahve'nın Kulu olarak, tanıtıyor. O Yahve'nın Kulu ‘dur! Kendi sözüyle teselli etmek ve yardımcı olmak istediği, ümitsiz insanlar tarafından, teslim ediliyor. Mezmur O'nun ıstıraplarını tasvir edip, Peder'e olan güvenini ve herkese iyi haberi iletme isteğini anlatmaktadır!

Aziz Pavlus, Efeslilere Mektubunun metninde, İsa'ya, kendi tanrısal yüceliğinden vazgeçecek kadar alçakgönüllü ve itaatli hizmetkar olarak, bakmamıza yardımcı oluyor! Ancak Peder Oğlu'nun sevgisinin karşısında duyarsız kalmayıp, O'na, bütün varlıklar tarafından tapılmaya ve her dil tarafından övülmeye layık olan, bir ismi veriyor! Aziz Pavlus bu şekilde İsa'nın ıstıraplarını ve dirilişini yorumlayarak, bize bu olaylara, Allah'ın bakışıyla bakmaya yardım etmektedir!

Aziz Markos tarafından yazılan Mesih İsa'nın ıstırapları ve ölümü, bir kadının sevgi eylemi ile başlamaktadır. Bu kadın bir kap kırarak, çok değerli sümbül yağını İsa'nın başına döküyor. Bu hareketten çıkan tartışmalar, Kilisenin sürekli yaşadığı çelişkileri gösteriyor. O kadın, Kilisenin sembolüdür! Ve Rabbini doğru bir şekilde tam sevdiği anda, O'nunla zaman "kabettiği"nde , O'nun Sözünü bildirmek için enerjisini kullandığında, O'nu dinlemek ve O'nu övmek için O'nunla beraber kaldığı tam o sırada, Kilise engellenip eleştirilmektedir!

Ben bu Kilise'ye ait olmak, tüm sevgimi İsa'ya vermek, istiyorum. Fakirlerin mırıldanmayacaklarından eminim, çünkü onlar da İsa'ya verilmiş sevgiden yararlanacaklar! Bu saf sevgi, Rabbi Getsemani'ye ve Golgota'ya kadar izlemeyebilmek için gereken, güç sağlayan, tek sevgidir. Nitekim Haçın yanında, Yuhanna dışında, yalnızca kadınlar vardı!

İncil'i okurken, İsa'ya olan sevgimizin gelişmesini ve büyümesini arzu edelim. Sevgimiz, İsa’nın haçını taşımak zorunda kalmış olan Kireneli Simon'un sevgisinden, daha büyük olsun! İmanımız da gelişsin, o zaman Yüzbaşı ile birlikte "gerçekten bu, Allah'ın Oğluydu!" diye seslenmeyi bileceğiz!

Tüm bu hafta boyunca bu imanda ve bu sevgide kalalım!

Home Page