25/12/2002 – NOEL BAYRAMI -

Birinci okuma

Mezmur

İkinci okuma

İncil

İşaya 52, 7-10

98 (97)

İbraniler 1, 1-6

Yuhanna 1, 1-18

Bu günkü litürji çok zengindir: bu günkü sırları anlatan İncil metinleri arife, sabah, gündüz ve gece ayinlerine bölüştürülmüştür! Gerçekten de kutlanan sır çok büyük! Büyük demek de az kalıyor; bugün insanlığın çehresini değiştiren olayı kutluyoruz: Allah insan oldu! Peygamberler, Havariler ve İncil yazarları bu olayı karanlıkları aydınlatan ışık ve dünyanın üzüntülerini yok eden mutluluk olarak tasvir etmişlerdir!

Peygamber İşaya bugünkü müjdeyi, “barış” ve “kurtuluş”, ayrıca “Rabbin dönüşü ve halkın teselli olması” olarak açıklıyor! Mezmur ise bizi ilahi söylemeye davet ediyor, çünkü Rab, “adaletini gösterdi” ve “sevgisini hatırladı”! İbranilere Mektup ise sırrı böyle açıklıyor: “Şu son günlerde, Allah, Oğlu aracılığıyla bizimle konuştu, ...Oğul, Allah’ın nuru ve onun varlığının öz görüntüsüdür. Güçlü sözüyle her şeyin varlığını sürdürmektedir!”. Ayrıca Onun için peygamberlerin sözlerini tekrar ediyor: “Ben O'na Baba olacağım, O da bana Oğul olacaktır” ve: “Allah’ın tüm melekleri ona secde etsinler”. Bahsedilen bebek, fakir, basit, sessizlikte dua edebilen bir bakireden doğan bebektir. Bu bebek insanların gözünde diğer bebekler gibidir, ancak Allah için Oğlu’dur! Biz de Onu Allah’ın gözleriyle görelim!

İncil Yazarı Yuhanna bu günkü olayı anlatabilmek için uygun sözleri bulmanın ve açıklamanın zorluğunun bilincinde, ama yine de vazgeçmiyor! Kutsal Kitabın başlangıcında kullanılan sözlerin aynılarını kullanarak işe başlıyor, çünkü gerçekten bir “başlangıç” söz konusudur, yeni bir gerçeğin temelini, yeni bir insanlık ve yeni bir tarih başlamaktadır.

Bildiğimiz ve gördüğümüz her şeyin temelinde “Kelam” vardı! İncil’i tercüme edenler bu terimi modern bir sözle tercüme etmek için daima zorlanırlar. Onun anlamı "söz"dür; fakat telaffuz edilmeden önce, bir dilde veya başka dilde bir ses olmadan önce, henüz yüreğindeki "söz"dür; yani sözden önceki "sevgi"dir! Allah’ın “Sözü”, her şeyden önce onun ilişkiye girme, kendini tüm varlığı ile açıklama, tüm sevgisini verme, arzusudur. İnsan günahkar olalı, Allah’ın bize olan sevgisi, merhamet, acıma ve şefkattir!

Bu "Söz-Sevgi" ebedidir, Allah’tan gelir ve en derin arzularını gerçekleştirmek için tamamen O'na doğru yönelir. O “beden” aldı, görülebilen, tutulabilen, maddiyatçı ve kaba insanlar tarafından idrak edilebilecek, “beden” oldu. Allah bizimle bu insan “bedeni” aracılığıyla ilişkiye giriyor! Biz onun aracılığıyla dünyada büyük engellerle karşılaşan ışık tarafından aydınlanıyoruz, ama onu kabul eden bizler, ondan “lütuf üzerine lütuf” alıyoruz ve “gerçeğe” giriyoruz, Allah’tan uzaklaşarak Adem’in vazgeçtiği gerçek ve devamlı “yaşamı” kabul ediyoruz. Biz bugün, Adem’in oğulları olarak, Meryem’in elinden bize sunulan, Oğlu kabul ederek, yeniden “Allah’ın evlatları” oluyoruz!

Bebeğin doğumu ile gerçekleşen olayları ve Kutsal Kitaplarda Onun hakkında yazılmış peygamber sözlerini, ve melekler tarafından tekrarlanan özleri düşünerek, Meryem gibi ve Meryem’le sessiz kalıyoruz! Sessizlik yukarıdan gelen “Yaşamın” gelişebileceği ortamdır. Yeni bir ışık bizi Peder’e doğru ilerletecektir, ve “Allah’ın Gerçeği ve Allah’ın Lütfu” düşüncelerimizi değiştirecek, projelerimize ve seçimlerimize yeni şekil verecektir!

Yüce göklerde Allah’a övgüler olsun ve Onun sevgisini kabul eden ve Onun tarafından sevilen, yeryüzünde iyi niyetli insanlara barış gelsin!