02/02/2003
NUR BAYRAMI - (MESİH İSA'NIN MABETTE SUNULMASI)
Birinci okuma Malaki
3,1-4
Mezmur 24
İkinci okuma
İbran. 2,14-18
İncil
Lk. 2,22-40
"Ey
kapılar, açılın! Kanatlarınızı açın, ebedi
kapılar! Yüce Kral girecektir'.
Bu günkü Bayramda mezmur böyle ilan etmektedir. Uzaktan gelen üç yıldız
bilimcilerle birlikte, 'Yahudilerin Kralı' olarak, tapındığımız
İsa bugün Yeruşalem'deki Mebed'e girer.
Nedeni,
İsa'nın ebeveynlerinin Kutsal Yasa'ya olan itaatidir. Yasa'ya göre,
kadının kırk gün doğurduktan sonra arınması, ve
Rabbe adanmış sayılan ilk doğan her erkek çocuğun
Rabbe sunulup, bir kurbanla, fidye olarak, kurtarılması gerekiyordu.
İşte, Meryem ve Yusuf itaat edip, Kutsal Yasa'yı yerine getirmek
için Mabed'e girerler.
Şu
ana kadar hiç kimse Kutsal Mabed'e böyle bir çocuğu getirmemiştir.
Bugün ise, Mabed'i kutsayan, o Çocuk'tur; bu günkü olayın bekleyişinde
yüzyıllar boyunca adanmış bütün kurbanlara anlamı veren,
O'dur! Şimdiye kadar hiçbir kurban, hiçbir sunuş Peder'in o kadar çok
hoşuna gitmemiştir!
"Aradığınız
Rab kendi mabedine birdenbire gelecek":
Malaki'nın önceden bildirdiği gibi, şimdi gerçekleşir!
Gerçekten
Yeruşalem'de Rabbi arayan, Allah'ın varlığını göstermesini
bekleyen biri vardır! Meryem ve Yusuf, Şimeon'un kucağındaki
oğulları İsa'yı görünce ve yaşlı adamın sözlerini
duyunca, çok şaşırırlar. Bu adam sözleriyle, onların
Beytlehem'de gördüklerinin ve duyduklarının gerçek olduğunu gösterir:
o Oğul bütün milletleri aydınlatacak ışıktır,
Allah'ın hazırladığı kurtuluşudur, tüm
halk için barış ve yüceliktir. Ben de böyle bir olay önünde
şaşırmaktayım. Bu olayda kesinlikle Allah'ın müdahalesi
vardır. Çünkü Allah'ın Ruh'u yaşlı adama ve seksen dört
yaşında olan Anna'ya, insan aklından ve incelemesinden gelemeyen
sözleri esinler.
Bu
iki yaşlı insan aracılığıyla Kutsal Ruh, daha önce
çobanlara ve öteki ulusların temsilcileri olan üç yıldız
bilimcilere gösterilmiş İsa'yı İsrail Halkına tanıtır.
Allah İsrail'e O'nu tanıtmak için, Kutsal Yasa'yı yerine getirme
zamanını bekler ve Allah'a sadık olan yaşlı iki şahidin
neşeli sesini kullanır. Böylece sadık İbraniler, önyargısızca,
hatta sempatiyle, o Çocuğu kabul etmek için ve yürekten O'na inanmak için
yardım edilirler!
Şaşırtıcı
şey, Şimeon Çocuğun annesine de hitap etmesidir. O, ilham altında,
o Oğul'un, insanların yüreğinde saklamış her şeyi
ortaya çıkartan ışık olduğundan dolayı, herkes
tarafından aynı şekilde kabul edilmeyeceğini bildirir. O Çocuk
önünde herkesin görüşleri belli olacaklar. Herkesin yüreğinde
Allah'a karşı sevgi mi yoksa nefret mi varolduğu, Sevgi olan
Allah'a mı yoksa kendisine mi hizmet ettiğini, hayat mı yoksa ölüm
mü, birlik mi yoksa düşmanlık mı, hakikat mı yoksa yalan mı
varolduğu belli olacaktır!
Şimeon'un
sözleri, bir peygamberin gerçek ve güncel sözleridir. Böyle olduğunu
her gün görmekteyiz. İsa'yı sevenden sadakati, affı, merhameti,
anlayışı, hoşgörüyü, kendini verme isteğini, alçakgönüllülüğü,
sevgiyi bekleyebiliriz. İsa'yı sevmeyenden ise, güzel sözleri söylerse
de, bazen eli açık olursa da, o şeyleri bekleyemeyiz; çünkü İsa'yı
sevmeyen, Haç'ı kabul etmez; hatta, Haç'ın anlamını
anlamadığından dolayı, onu reddeder.
İsa,
sadece iyilik ile kötülük arasında değil, gerçek iyilik ile sahte
iyilik arasındaki 'ayırıcı çizgi'dir. Gerçek iyilik,
kendini feda ederek, kendi Oğlu'nu sunarak seven Allah'ın iyiliğidir!
Gerçek iyilik, kardeşine Allah'ın kurtuluşu olan İsa'yı
sunanın iyiliğidir! Çünkü İsa herkesi, anlamsız olmaktan,
ümitsiz yalnızlıkta ve günahta yaşamaktan, ölüm korkusu yüzünden
çok şeylerin ve durumların köleliğinde kalmaktan, kurtarır!
(bk. 2. okuma)
Bu
günkü Ayin merasimde elimizde bir ışık, bir mum tutacağız:
bu ışık, İsa'yı kabul ettiğimiz için aldığımız
ışığın işaretidir. Bu nur yüzümüzü aydınlatır:
böylece başkaları bizim İsa'yı kabul ettiğimizi, dolayısıyla
bize güvenebildiklerini anlarlar. O nur yolumuzu ve çevremizdeki her şeyi
ışıklandırmaktadır. O nur ötekilerinin yüzünü de
aydınlatır; o halde güvercin saflığı ile onlarda, günah
altında saklamış olursa da, Allah'ın suretini sezebiliriz ve
yılanın akıllı ile onların yanlışlarından
imanımızı koruyabiliriz!
Nur
ile dolu olan bu Bayramda, Şimeon ve Anna gibi, Peder'in sunduğu Çocuğu
karşılamaya gidelim! O'na yüreğimizin kapılarını
açalım: o zaman O'nun kurtuluşunu tadacağız ve tanıklığımız
aracılığıyla biz de kurtuluş aracı olacağız!