02/03/2003 - OLAĞAN DEVRESİ - 8. PAZAR - B YILI
Birinci okuma Hoşea 2,16-17.21-22 Mezmur 103 İkinci okuma 2.Kor. 3,1-6 İncil Mk. 2,18-22
İsa'ya yöneltilen soru, orucun değeri ile değil, daha çok İsa'nın otoritesi ile ilgilidir. Neden O, gelenekleri değiştiriyor? O zamanda dindar insanlar, Kutsal Yasa'ya göre mecburi olmamasına rağmen, salı ve perşembe günü oruç tutuyorlardı. İsa ise şakirtlerine oruç tutturmaz. Neden? İsa onların Allah'ın hoşuna gitmeleri için, sevgisini ve iyiliğini 'kazanmaları' için, neler yapmaya davet edecektir?
İsa'nın cevabı yalnız bir cevap değil, bir belirtmedir: O, Ferisilerin cevabından yararlanarak, kendisini tanıttır.
Oruç, ıstırabı, acıyı, pişmanlığı, kendini tutma yeteneğini ifade etmektedir. İsa'nın şakirtleri ise sevinçle dolu bir zaman yaşıyorlardı, çünkü düğüne davet edildiklerini bilmektedirler! Hangi düğüne? Allah'ın Hükümdarlığı'nın düğününe, çünkü tanrısal Kral gelip, kendi halkı ile karşılaşmayı kutlamaktadır! Böylece İsa Allah'ın kendisini tanıtmak için kullandığı unvanının aynısını kendine veriyor. Hoşea'nın birinci okumada yazdığı gibi, gelini kendisine çekmek için her şeyi yapan bir güvey gibi, Allah kendi halkına sevgisini göstermektedir: "Milletimi kendime çekeceğim, onu çöle götüreceğim. Orada onun kalbine konuşacağım". İsa kendisine güvey unvanını vererek, kendi kimliğini tanıtır: O, Allah'ın elçisidir, Allah'ı somut bir şekilde temsil eden Odur!
Damat aramızda olduğunda, kederli olabilir miyiz? Düğün zamanında, Mesih'in sevinçli zamanında yaşadıkça, oruç tutamayız, yoksa bizi çağıran, bizi gelini olarak seçene, sevene hakaret etmiş oluruz. Gizli bir şekilde, İsa ölümünü de önceden bildirmektedir: "Damadın aralarından alınacağı günler gelecek". O günler, yas günleri ve acı dolu günler olacak, o zaman oruç tutma sebebi olacaktır.
Bu cevap aracılığıyla İsa, Allah'a olan sevgimizin ve imanımızın ifadelerini yaşamak için yeni bir tarz öğretmektedir: bunlar bir yasaya değil, İsa'nın şahsına, Peder'den gelen O'na dayanacaklardır! Oruç bir yasa tarafından değil, O'nunla olan ilişki tarafından düzenlenecek. İsa, imanlının hayatının yeni merkezi olacak. İsa'nın şakirtlerinin imanı, Musevi dininin sadece bir düzelmesi ya da bir eki olmamalı, bir yenilik olmalıdır.
Onların imanı, giymeye alıştığımız bir giysiye, yamalanmış yeni bir kumaş parçası olmayacak! İsa'ya dayananların imanı, eski tuluma konmuş yeni şarap gibi olmayacak: İsa'ya olan iman, Ferisilerin uygulamalarında ve geleneklerinde yaşayamaz, patlar. İsa'ya olan iman, yeni şekillerde belirecek, O'nun şahsına, örneğine ve öğretişine dayanan yeni gelenekler ve adetler yaratacaktır.
İşte bütün zamanlarda ve her yerde Hıristiyanlar, Rab'be olan sevgilerini, O'nun Sözüne olan itaatlerini, armağan olarak aldıkları birlik ruhunu, Peder tarafından sevildiklerini bilmenin sevinçlerini, kardeşlerinin ve tüm dünyanın ıstırapları için üzüntülerini sürekli gösteriyorlar! Onlar, Peder'in gönderdiği Olan'a ait olmalarını, yaşadıkları çeşitli kültürlere göre, farklı ve yeni şekillerde göstermektedirler. Onlar Peder'in sevgisine cevap olan dinsel alışkanlıkları ve duaları değiştirmekten korkmuyorlar. Böylece, O'nu kabul edenler, daima damat olan İsa'ya sadık oluyorlar. İsa'nın şakirtleri O'na bağlılıklarını, sayısız maddi ve ruhsal ihtiyaçlar için kardeşlerine ve tüm dünyaya hizmet ederek, göstereceklerdir. Onların hayatları herkes için bir yenilik olacak: Aziz Pavlus "siz Mesih'in mektubu oldunuz" diye yazmıştır!
Havarinin kullandığı bu simge güzel ve zengin anlatımlıdır. Bu imaj hepimizin, vaizcilerin sözlerinden daha çok, hayatımız vasıtasıyla tüm dünyaya Allah'ın sevgisini ve sevincini tanıttığımızı, anlamlı bir şekilde ifade etmektedir! Yaşama tarzımızla, karanlıkta yürüyen dünyaya, Rab Mesih İsa'dan gelen hakiki hayatı belirtiyoruz. O kadar dalgın dünyaya, "damadın alındığı günde" oruç tutarak kurtarıcının ölümünü ilan ediyoruz ve gerçek mutluluğun 'fiyatını' gösteriyoruz. Kendimizi ve içgüdülerimizi tutarak, dirilmiş Rabbin şanını açıkça göstermek için, biraz acıyı aramayı da bilmekteyiz. Cuma gününde ve Oruç Devresinde, yani Paskalyaya Hazırlık Döneminde, O'nun ölümünün ıstıraplarına isteyerek katılmak için, Rabbe olan sevgimizi, oruç aracılığıyla da ifade ederiz. Böylece Diriliş Gününde sevinç daha büyük, daha derin, daha anlamlı olacak!
Rab İsa, sen beni kendine çekip, yüreğime konuşuyorsun: ben seni dinlemek istiyorum ve sadakatin yüzünden sevinçle sana cevap vereceğim!