13/07/2003 - OLAĞAN DEVRE - 15. PAZAR - B YILI
Birinci okuma Amos 7,12-15 Mezmur 85 İkinci okuma Efes. 1,3-14 İncil Mk. 6,7-13
Allahın Sözünün ilanı rahatsız edici bir olay ile başlamaktadır: Allahın mabedindeki rahip, peygamberi kovar. Peygamber sesini Allaha verir, birçok kere kendi arzusuna karşı konuşmak mecburiyetinde kalır. Peygamber söylediği sözlerin güçlüler tarafından iyi karşılanmayacağını bilmektedir. Allah adına konuşan birçok kere sert sözler kullanır, bu da büyükleri ve zenginleri kızdırabilir: Allah, gerçekten de halkın acılarına duyarlıdır, halk da, güçlü ve zengin olanların daha da güçlenmek ve zenginleşmek için yaptığı haksızlıklar, baskılar, cimrilikler yüzünden acı çekmektedir. Peygamber Amos, Allah tarafından konuşmak için gönderilmiş olmasına rağmen mabetten uzaklaşmak zorundadır, çünkü orayı yöneten rahip, kralın ve bakanlarının baskısı altındadır. Ancak peygamber zor işlere ve fakirliğe alışık olduğu için susmuyor: Allaha itaat ediyor ve konuşmaya devam ediyor.
İsa on ikileri gerçek peygamber gibi yolluyor. Onları ikişer, ikişer yolluyor. Çünkü Kutsal Kitapta şöyle deniyor, bir şahitliğin inanılır olması için iki şahide gerek vardır. Ardından onların açıklamaları karşılıklı sevgiyi doğuracaktır ve madem ki iki kişiler sadece konuşmakla kalmayıp, örnek olacaklardır!
İsa onları kumanyasız yolluyor. Fakir ve hiç bir garantileri olmadan yolluyor. Onların güveni Pederin sevgisidir, ona şartsız güvenmeleri gerekiyor. O zaman da dinleyicilerin hoşuna gidemeyecek şeyleri de müjdeleyebilirler, onların mesajını kabul etmedikleri takdirde de oradan gidebilirler.
İsa onlara önceden haber veriyor, bu sebepten onların kurtarıcı sözünü kabul etmezlerse şaşırmayacaklar. Orada onlar ayaklarını silkeleyeceklerdir: İncili kabul etmeyenler putperestler gibiler. Museviler kendi kutsal topraklarını putperest toprağı ile bulaştırmak istemiyorlardı, bu sebepten içeri girmeden ayaklarını silkelerlerdi. Aynen İncili yayan kişi onun sözünü ret edenlerle birlik yapmamalıdır, bu onu kandırmak da olurdu. Sanki ret etmesi önemsizmiş gibi olurdu.
İtaatkar şakirtler Allahın hükümdarlığını müjdeliyorlar ve tövbe etmeye çağırıyorlar. Hastalara ve acı çekenlere, Pederin sevgisinin sonucu ve var olan hükümdarlığının işareti olan, bedende iyileşmenin ve ruhta iyileşmenin sevincini ve güzelliğini gösteriyorlardı.
O halde biz de Aziz Pavlus ile birlikte övgü duamızı yükseltelim (II. Okuma). Allahın sevgisinin bildirimi olan İncil, Mesih İsanın ölümü ve dirilişi sayesinde gerçekleşir. Bu, Allahın bize büyük bir kutsamasıdır!
Aziz Pavlus kendi tecrübesinden Hıristiyan olmamanın ne demek olduğunu biliyordu. Musevilerin ve putperestlerin yaşamını biliyordu, ve İsayı ve sevgisini tanımanın ne büyük kurtuluş ve hürriyet olduğunu görüyordu. Museviler din yöneticilerinin ve katiplerin bildirdiği tüm kanunlara uyamama korkusuyla yaşıyorlardı. Putperestler ise büyü ve batıl inançlardan boğuluyorlardı. Kinci ve korkutucu, ahlaksız ilahların korkusuyla yaşıyorlardı. Başkaları ise tek Allaha inanmakla beraber onu uzak, tanınmaz ve ulaşılamaz olarak görüp kendi hallerinde veya Allah tarafından yollandıklarını söyleyen sahtekarların dediklerine göre yaşarlardı. Başkaları da, dinleyecek, takip edecek, itaat edecek kimseleri olmadığı için zorluklarda Kime güveneceklerini de bilmiyorlardı.
Hiç kimse ruhani yaşamı bilmiyordu, ne de kendilerine güvenecekleri, kalbinden barış, emniyet, af ve bilgelik, gelecek için ümit bulacakları bir kalbi olan bir Pedere güvenebilme imkanları vardı.
Allahımızı ve Pederimizi tanımak ne mutluluktur! Bize onu tanıtan, karşılaşma imkanı yaratan hatta Ruhunu, evlatlarının sevildiğini garantileyen, şimdiden cennette imişiz gibi hissettiren Kutsal Ruhunu veren İsaya şükran doluyuz. Havarinin övgüsü son bulmuyor sanki, Rabbimiz Mesih İsanın Pederini tanımaya çağrılmamız o kadar büyük bir ayrıcalık ki! Kalbimize yerleştirilen Kutsal Ruha itaat ederek, biz bu övgüyü yaşamımızla devam ettirmekteyiz. Dünyanın merkezi, kalbi olan Mesih İsaya ümit etmeye devam edelim. Mutlu ve sevinçli olacağız, ve bu sevinçle Allahın kurtuluşunun gerçekleştiğinin şahitleri olacağız. Allahın bizi cahillikten kurtarmak ve sevgisinin sırrını bildirmek için yolladığı Havariler için şükran dolu olacağız!