03/08/2003 OLAĞAN DEVRE - 18. PAZAR - B YILI
Birinci okuma Çıkış 16,2-4. 12-15 Mezmur 78 İkinci okuma Efes. 4,17. 20-24 İncil Yuh. 6,24-35
"Kardeşlerim, Rabbin adına sizi uyarıyorum. Artık öteki putperest uluslar gibi davranmayın". Pavlus, Hıristiyanlara yardımcı olmaktan emin olarak, bu ciddi sözlerle onlara hitap eder. Acaba putperestler kim? Nasıl davranırlar? Kendi duygularına ve içgüdülerine itaat ederek, kendi fikirlerine göre yaşayan insanlardır. Geçmiş zamanlarda yaşayan insanlar değiller, belki bizleriz de.
Nitekim Pavlus'un sözleri gerçekten günceldir. Günümüzde ebeveynler bile, hıristiyan olanlar dahil, çocuklarına, kendi arzularının iyi ya da kötü olduklarını ayırt etmeyi öğretmeden, onları izlemeyi öğretiyorlar. Gençler sadece hissettiklerine ve hoşlandıklarına göre yaşarlar, hissettiklerini ve hoşlarına giden şeyleri yaparlar. Ve herkesin böyle yaptığını sanarak, doğru olduğunu inanırlar! Karı kocalar, ev, iş ve oğullar hakkında, tüketimlerine, yani egoizm ve kaprislerine göre, karar verirler. Sıra daha uzun olabilir...
Tekrar Havariyi dinleyelim: "Rabbin adına sizi uyarıyorum. Artık öteki putperestler uluslar gibi davranmayın". Maalesef bazı Hıristiyanlar, İsa'nın, kendi sağlık ve işleri için, kendi eğlence, zevk ve sefa yaşamları için, dileklerini yerine getirmesini isterler! Mesih İsa ise, bambaşka bir yaşama tarzını ve dilekleri öğretti. O kendini, kendisini düşünen ve kaprislerimizi tatmin eden biri olarak, tanıtmadı. "Siz, Mesih'ten bunu öğrenmediniz. Kuşkusuz İsa'nın sözlerini duydunuz; Mesih İsa gerçektir ve bu gerçek yolunda eğildiniz". Mesih İsa'ya yaklaşıyorsak, kendimizi değişim için, sadık hizmetkâr olmak için, Peder'in isteğini yerine getirmek için, herkesi sevmek için, hayatımızı, sıkıntılarımız dahi, sunmak için, O'na yaklaşıyoruz. İsa'yı, arzularımızın hizmetkârı olarak değil, tersine hayatımızı yenilemekle, hayatımıza yeni bir anlamı kazandıran ve bundan dolayı birçoklarının iyiliği için onu faydalı kılan biri olarak, görmeliyiz!
Sık sık biz, Allah'a ve Musa'ya karşı mırıldanan İsrail halkına benzemekteyiz. Halk, geçmişte Allah'ın kendileriyle beraber yürüdüğünü ve yardımcı olduğunu ispat eden büyük mucizeleri gördükten sonra bile, yeni sorunla karşılaşınca, O'na olan güven kaybolup, mırıldanıp, Musa'ya ve Allah'a karşı bile kötü konuşmaya başlıyor. Nankör, yüzeysel ve güvenmeyi bilmeyen insanlardı. İsa'yı izleyen kalabalık da böyleydi: yüzeysel, güvenmeyi ve işaretleri anlamayı bilmeyen insanlardı. İsa'nın böldüğü beş ekmekle doymuş kalabalık, yeniden ekmeği dilemek için İsa'ya tekrar geliyor. İsa'ya: 'İsa, Allah'tan geldiğini anladık. Bu yüzden, sana itaat etmek için, öğretişlerine göre yaşamak için, yanına geldik' demiyorlar. Hayır, sadece kolayca ekmeği bulmak için O'nu arıyorlar.
Maalesef İsa'nın duyduğu kendisine hitap edilmiş dualar, genelde bunlardır: 'Ver bana! Bana yardım et! Beni dinle! İyileştir beni!'. O'na : 'Sana kendimi, hayatımı sunuyorum. Sen Rabbimsin, yolunda yürümek istiyorum. Benim için ve sevdiklerim için neyin iyi olduğunu sen bilirsin, bunun için isteğine göre yaşamak istiyorum.' diye, söylersek, kuşkusuz O çok memnun olur!
Oysa kalabalığı azarlamalıdır: "Tükenip geçici olan yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalan yiyecek için çalışın". Sonunda O'na: "Allah'ın işlerini yapmak için ne yapmalıyız?" diye soruyorlar. Ve İsa, Peder'in en hoşuna giden şeyin, O'nun gönderdiği kişiyi kabul etmek olduğunu açıklıyor. Ne Peder, İsa'yı boşuna gönderdi, ne de İsa'nın kurtuluş eseri yalnızca isteyenler içindir. İsa bütün insanların kurtuluşu için gereklidir! Fakat kalabalık O'na iman etmeyip, başka yeni mucizeleri istiyor: beş bin kişiye dağıtılmış beş ekmeğin mucizesi yetmezdi! İnsanda ne kadar güvensiz var!
İsa'nın dinleyenlerin yüzeyselliğine rağmen, O'nun kendisini yaptığı tanıtması gerçekten güzel ve büyüktür: "Hayat ekmeği Ben'im". Biz her gün İsa'nın bu sözünün hakikatini tecrübe ediyoruz. O'nunla geçirilmiş her gün, dolu, anlamlı, güzel, önemli, ciddi ve huzurlu bir gündür!
İsa, senin mevcudiyetin, yüreğimi barışla, neşeyle, doldurup, sevildiğimden ve hayatımın birçokları için faydalı olduğundan beni emin kılar. Senin sözlerinle, yüzünle ve yüreğinin sıcaklığıyla kendimi doyururum. Seninle olduğumda, başka bir şey aramam, çünkü sen hayatımın doluluğusun. Seninle yaşarsam, sana güvenirsem, hiç bir susuzluğum kalmaz! Şükürler sana, Rabbimiz Mesih İsa!