14/09/03 - KUTSAL HAÇ BAYRAMI
Birinci okuma
Sayılar 21,4-9 Mezmur
78
İkinci okuma
Filip. 2,6-11 İncil Yuh. 3,13-17
Bu günkü bayram İmparator Konstantin tarafından,
Yeruşalem'de Golgota'da ve İsa'nın Kutsal Mezarı üzerinde
inşaat edilmiş büyük kiliselerin takdis edilişinden
kaynaklanmaktadır. Bu kiliseler imanımızın en kutsal ve en
anlamlı yerlerini onurlandırmak ve korumak için
yapılmışlardı. Mesih İsa Golgota'da öldü ve
yanındaki bahçede, yeni bir mezarda, konulmuştur; bu mezardan üçüncü
günde dirilmiştir. Bugün, İsa'nın orada
yaşadığı olayları derin derin düşünmek için,
onları daha dolu bir şekilde anlamak için, onlardan gelen
kurtuluşu tatmak için ve onları yaşayan İsa tarafından
öğrenmiş olmak için, ruhumuzla oraya gidelim.
Birinci okuma bizi Sina çölüne götürmektedir: orada İsrail
halkının, Mısır'dan çıkış
sırasında yaşadığı her olay, İnsanoğlu
Rab İsa ile ilgili gerçeklerin sembolüdür!
Halk, yorgunluktan dolayı, Allah'a ve Musa'ya karşı
mırıldanıyor. Bu şekilde halk kavuştuğu
özgürlüğü değerlendirmiyor, kendine eşlik eden ve kendisini
koruyan Allah'a güvenmiyor; Allah'ı, kendisini seven ve kurtuluşa
götüren bir peder olarak görmüyor, tersine kendi rahatlığına ve
maddi gelişmesine hizmet eden biri olarak, görüyor. Yılanların
zehrinden gelen ölüm, güvensizliğin ve mırıldanmanın
sonucudur. Günah işlediğini bilerek, halk, kurtuluş için
yalvarmaya kendini layık hissetmeyip, Musa'nın bunu
yapmasını rica ediyor. Allah sadık olan Musa'nın
duasını yerine getiriyor, fakat büyülü bir tarzda değil: Allah,
kurtulmayı isteyene, itaat ve iman eylemini teklif ediyor. Bu eylem zor
değil, çok kolaydır! Yılan tarafından
ısırılmış kimse, sırık üzerine
kaldırılmış tunç yılana bakarsa, kurtulacak!
Kim 'Yılan' tarafından ısırılmadı? Bütün
insanlar günahkârlar, hepimiz imansızlık, Allah'a olan güvensizlik,
O'ndan gizleme eğilimi Adem'den, miras olarak, aldık. Bu
güvensizliğin sonuçları herkes için acı çekme
kaynağıdır ve günlük ilişkilerimizi bozuyorlar. Hepimizin
kurtuluşa ihtiyacımız var. Hepimiz içimizde, şeytan olan
yılandan gelen ölüm izlerini taşımaktayız. Kim
kurtulabilir? Dönüşsüz bir ceza altında mıyız? Ne
yapabiliriz?
İşte Allah bizimle ilgilendi. O bize, bizi kurtarabilen kolay ve
hafif bir itaati önerdi. Yukarıya kaldırılmış Olan'a
bakalım, İnsanoğlunun asıldığı haça
doğru gözlerimizi çevirelim ve kurtulmuş olacağız!
Yukarıya kaldırılmış İsa, kurtuluşumuzdur.
O, haçtan bizi kendine çekiyor: O'nu sevmeye başlarsak, bize verdiği
örneği izlersek, Sözünü yaşarsak, O'nun arzularına itaat
edersek, mutlu olacağız, hizmet etmeyi ve başkalarına
kardeş olarak bakmayı bileceğiz! Tunç yılan gibi
kaldırılmış Olan, kurtulalım diye bir şeyi
yapabilmemiz için, Allah'ın bize verdiği armağandır!
Sevgiyle O'na bakabiliriz, O'nun Ruh'unu içimize kabul edebiliriz. Bu, bizi
kurtaran itaattir!
Aziz Pavlus da, İsa'nın ölümünde, günahkârlar için O'nun büyük
sevgisini görmemize yardımcı oluyor. Mesih İsa bizim için "Allah'ın
özdeşliğinden olmakla birlikte, Allah'a eşit olmayı elde
edilmiş bir hak saymadı", tersine insanın
güçsüzlüğünü ve acılarını yaşadı ve ölümün
aşağılanmasını bile kabul etti! O'nun o kadar büyük
sevgisinden dolayı, Allah O'nu yüceltti, O'na tapmamız, O'nu övüp
sevmemiz için, O'nu gözlerimizin önüne koydu. Allah O'nu yüceltti ve bizler de
O'nu hayatımızın Allah'ı ve Rabbi olarak kabul ediyoruz!
Bugün Mesih İsa'nın kanı sayesinde kurtulduğumuz için,
O'na özel bir minnetle teşekkür edelim! İsa'nın kendini feda
eden sevgisi, Peder Allah'ın bizi sevdiğinin en büyük ve en güzel
ispatıdır! Peder bize, İsa'yı, emin kurtuluş olarak,
gönderdi: O'na sıkıca tutunuyorsak, af edilip kurtuluyoruz!
Her haç, ister kolyede taşıdığımız, ister
evimizde astığımız olsun, bize Allah'ın,
İsa'nın ölümünün aşağılanma pahası olan sevgisini
hatırlamaktadır! Bu hatıra acılarımızı,
İsa'nın Peder'e olan sunuşunun devamı olarak
taşımamıza, insanlığın kurtuluşu için
O'nunla beraber işbirliği yapmamıza yardımcı oluyor.
O'nun dirilişinin hatırası da, bizi sevinçle dolduruyor ve ebedi
şanlı hayatı alma ümidimizi güçlendiriyor!