28/09/2003  -  OLAĞAN DEVRESİ  -  26. PAZAR  -  B YILI

 

Birinci okuma  Sayılar 11,25-29

Mezmur  19

İkinci okuma   Yakup 5,1-6

İncil  Mk. 9,38-43. 47-48

 

Mesih İsa, Allah'ın Oğlu, Yol, Hakikat ve Yaşamdır. Öğrencilerini eğiterek, onlara bilmeleri gereken haberleri değil de aksine onlara bir yaşam tarzı ve özellikle O'nunla yaşamaları gereken ilişkiyi öğretmektedir.

Şakirt, İsa'dan özel bir yetki aldığı halde, bu yetkiye kibirle bağlanmamalıdır. Şakirt aracılığıyla çalışan, her zaman, Rab İsa'dır! Ve İsa başka insanların imanı aracılığıyla da, farklı ve yeni şekilde çalışabilir. Mesih'in öğrencisinin yüreğinde hiçbir gurur, hiçbir kıskançlık olmamalıdır: başka insanlar aracılığıyla da, Rabbin Ruh'unu dünyada yaymasından, herkesin gönlünü kazanmasından memnun olmalıdır! Bugünkü İncil parçası bize bunu öğretmektedir: eğer Hıristiyan olmayan bir kişi İsa'nın adına yalvarıp, Rab onun duasını yerine getirirse, bunun Kilise dışında gerçekleşmesine rağmen, bu olay Rabbe şan verir. İsa'ya güvenen insan, O'nun arkadaşı olur: bundan dolayı, Hıristiyan olmazsa da, Hıristiyanların arkadaşı ve imanlıların kardeşi de olur! Herkes için İsa tek yargıçtır, tek merkez noktasıdır. Bugün okuduğumuz İncil, O'nunla olan ilişkimizi durmadan yenilememiz için, kendimizden emin olmamamız için, doğuştan beri Hıristiyan olanların yüreğinde sık sık var olan kibri yenmek için, Rabbin davetidir!

Birinci okuma bize, Yeşu'nun kıskançlığı karşısında, Musa'nın nasıl davrandığını anlatmaktadır. Yeşu, kural dışında olan bir yerde iki kişinin peygamberlik yaptıkları için, kıskanıyordu. Musa Yeşu'yu, Allah'ın özgürlüğüne ve O'nun davranışına saygı göstermeye, O'nun yaptıklarını minnetle kabul etmeye davet eder. İsa da, Yuhanna'ya böylece cevap vermektedir.

"Bize karşı olmayan bizden yanadır" İsa'nın söylediği bu sözdeki "biz", güzel ve teselli eden bir kelimedir. İsa, kendisinin, Kilisenin başı ve onunla bir olduğunu bilmektedir! “Kilise ile savaşmayan, Kilise ile arkadaştır”. İkisinin ortası olan bir yol olamaz, çünkü İsa'nın önünde karar vermeden kimse kalamaz. İnsanlar ya O'nunla ya da O'na karşı olacaklar: sonuç olarak, ya Kilise ile ya da Kilise'ye karşı olacaklar. Baş'a karşı olan kimse, Beden'e de karşı olur, aynen Beden'e karşı olan, Baş'a da karşıdır! Aziz Pavlus Şam yolunda bunu tecrübe etti. Kendisine, "Saul, Saul, neden bana zulmediyorsun?" diye hitap eden bir ses duydu. "Ey efendim, sen kimsin?" diye sorduğunda, bu cevabı duydu: "Ben, senin zulmettiğin İsa'yım". Aslında Pavlus Hıristiyanlara zulmediyordu! Aynı şekilde bir Hıristiyan’a yapılmış bir sevgi hareketi, İsa'ya yapılmış olur.

Mesih İsa'nın üçüncü öğretişi skandal hakkındadır. Yunanca’da "skandal", yolda bulunan bir engeldir, yürümeye engel olan bir şeydir. Skandal, imanda henüz olgun ve emin olmayanın İsa'yı izlemesine, O'nun Sözünü dinlemesine, O'nun öğretişine göre yaşamasına engel olan her şeydir. Bu yüzden skandal, yüzeyselce iman hakkında şüpheleri dile getirmek, iğneleyici bir şekilde bir kardeşin iman kararını eleştirmek, Kilisenin otoritesine karşı konuşmak, kolayca pazar gününün duasından vazgeçmek, imana karşı olan bir fıkra için gülmek... vesairedir. Bu "küçük" hareketler, imanda zayıf olanlar için, herkesin kötü bir şeyin olduğunu anlayabildiği, mesela, bir cinayetten, daha zararlı engellerdir.

İnsanların tek Kurtarıcısı olan İsa, O'nunla yürüyüşümüzde birbirimize yardımcı olmamızı istiyor. Ciddi sözlerle, davranışlarımıza dikkatimizi çekiyor. Hareketlerimiz, iman yürüyüşümüze da engel olabilirler. "Eğer elin seni günah işlemeye sürüklerse, kes onu!" Hiçbir Aziz kendi elini kesmedi! Fakat imanda olgun kardeşler, imanları zarar görünce, kendi işlerini değiştirdiler (el), bazı eğlence yerlerine gitmekten vazgeçtiler (ayak!), kötü kitapları, dergileri atıp, bazı televizyon programlarına bakmadılar (göz!).

Aziz Yakup, bizi özellikle zenginlikten sakındırıyor. Zenginliğin büyük çekim gücü, imanımıza, sevgimize ve Rab İsa'ya tanıklık etmemize kolayca engel olabilir. En büyük hazine olan Rabbimiz Mesih İsa'yı, asla gözlerimizden kaçırmamalıyız. Aynı zamanda insanlara, özellikle fakir ve muhtaç olanlara karşı, dikkatli olmalıyız, çünkü Rabbimizin yüreği dünyanın bütün "küçüklerine" açıktır!