12/10/03  -  OLAĞAN DEVRE  -  28. PAZAR  -  B YILI

 

Birinci okuma  Bilgelik Kit. 7,7-11   Mezmur  90

İkinci okuma   İbraniler 4,12-13       İncil        Mk. 10,17-30

 

Birinci okuma bize, hikmetin, dua aracılığıyla elde edilebilecek bir armağan olduğunu, hatta dünyadaki bütün altından daha değerli bir armağan olduğunu anlatmaktadır. Nitekim altın, hikmetsiz bir adamın ellerinde olursa, neye yarar? Kum gibidir, hatta daha da kötüdür: altın, Allah'a itaat etmeyenin ellerinde olursa, kibir, kıskançlık, zorbalık, ölüm kaynağıdır! Zenginlikten,"sağlıktan ve güzellikten daha çok" aramak gereken hazine, hikmettir! Hikmet bütün yaşamı aydınlatır, yaşamın gerçek anlamını keşfettirir, her durumda Allah'la, insanlarla ve kendimizle olan barışa doğru, huzura ve birliğe doğru, yaşamımızı yöneltir! Dua aracılığıyla onu elde edebiliriz, çünkü Allah’ın eli açıktır ve zenginliklerini dağıtır. Fakat bu zenginliklerini, ancak değerini anlayanlara, bütün yüreğiyle bunları arzu edenlere, sevgiden gelen ısrar ile dileyenlere, vermektedir!

Bu günkü İncil metninde anlatılan olayda da, yani İsa'ya koşup onun önünde diz çöken adam da, hikmete susamış bir insandır. O, ebedi hayata kavuşmak için ne yapması gerektiğini bilmek istiyor: kendi zenginlikleri, yüreğini dolduramadıklarının farkına vardı. Allah'ın buyruklarını yerine getirerek, dürüstçe yaşamak için kendi gayretinin, huzura götürmediğini ve insanın yüreğinin susuzluğunu gideremediğinin farkına vardı. O, İsa'nın kendi araştırmasına cevap verebilen tek kişi olduğunu düşünüyor, bunun için, İsa'dan yol gösteren bir cevap almaktan emin olarak, O'na koşuyor. Ve İsa her şeyden önce onu Allah'a yöneltiyor. Mesih İsa'ya başvuran, O'ndan sihirli bir sözü beklememeli: İsa, güvenle itaat eden imana yöneltiyor, Peder tarafından Gönderilenin sözünü ciddiye almaya davet ediyor!

İlk önce İsa kendine gelen adamın araştırmasının ciddi olup olmadığını görmek istiyor: herkese verilen Allah'ın buyruklarını yerine getirmeye başladı mı? Evet. O zaman, yürek susuzluğunu gidermek için, atacak tek bir adım geri kaldı: Allah'ın 'Armağanı'nı ciddiyetle kabul etmek. Bu 'Armağan' Peder'in bütün hikmetini kapsar; bu 'Armağan' bir şey değildir, kazanabil inecek bir hak da değildir, derin bir sevgi ilişkisini kurmak istediğimiz bir kişidir! Ve O'nunla derin sevgi ilişkisini kurmak gerekmektedir! Allah'ın Armağanı Oğlu İsa'dır. Bu Armağan o adamın önündedir. Huzur ve doluluk, İsa'yı, her şeyin yerine, zenginliğin yerine, rahatlığımızın yerine, en sevdiğimiz insanların üstüne koyduğumuz zaman, yüreğimize girer!

İsa'nın önünde diz çöken adam, bu adım atamıyor ve keder içinde kalıyor; hayatını yenileyemeyen, tersine günden güne onu ihtiyarlatan hazinelerine bağlı kalıyor.

O anda İsa'nın yanındaki şakirtler her şeyi bırakmışlardı, ama hala anlamıyorlardı. Bu önemli adımı attılar, ama yalnızca dışsal bir şekilde: İsa için her şeyi bıraktılar ama yüreklerinde, bırakmış olduklarını tekrar almayı ümit ediyorlar: onlar için dünyanın malları hala önemlidir. Onların, Rabbi, yeni bir şekilde tanımaları gerekiyor. O'nu daha güçlü bir sevgiyle sevmeliler: dünyadaki en çekici şeylere olan 'sevgiyi' yenen bir sevgi ile. Mesih İsa'ya olan sevgileri, sevgilerinden, hatta anne, baba ve oğullardan bekledikleri sevgiyi aşmalıdır.

O kadar radikal bir karar imkansız görünebilir. Hakikatten böyledir. Böyle bir karar alma yeteneği Allah'ın eseridir: "İnsanlar için bu imkansızdır, ama Allah için değil" diyor Rab bize!

Bu yüzden, Peder'in Armağanı olan, Mesih İsa'ya kendimizi tamamen verme yeteneği olan hakiki hikmeti alabilmek için, dua etmek ve yalvarmak gerekmektedir. Mesih İsa, insan yüreğinin derinliğine inen, düşünceleri ve amaçları ışığa getiren, arzuları eleştiren "canlı ve güçlü sözüdür"! İsa, insanı tamamen iyileştirmek için, yaralayan Sözdür. O, insan yüreğine Allah'ın sevgisiyle sevme yeteneğini bağışlar ve bundan dolayı yüreğin susuzluğunu giderip, daima aradığı huzurla onu doldurur. Mesih İsa insanı, bağlayan ve engelleyen şeylerden özgür kılan, Sözdür. O, insan yüreğinde anne, baba ve oğullara karşı daha büyük ve daha çok saygılı bir sevgiyi sağlar. Gerçekten, İsa yaşamak ve Peder'e varabilmek için, gerekli hikmettir!