27/04/2003 - PASKALYA DEVRESİ - 2.PAZARI - B YILI
Birinci okuma Hav. Kit. 4,32-35 Mezmur 117 İkinci okuma 1.Yuh. 5,1-6 İncil Yuh. 20,19-31
Eskiden, yeni vaftiz olanlar, bu pazar gününde de, Paskalya Arifesinde vaftiz sırasında aldıkları beyaz elbiseleri giyiyorlardı. Bunun için bu günkü pazar günü "in albis" ("beyaz elbiseler ile") denilmektedir.
Vaftizin sevinci, mutluluğu bütün hayatımız boyunca canlı olmalı, tüm zamanımızı doldurmalı, bizimle karşılaşanlarda 'soru işaretleri' doğurmalıdır! İmanı reddetmekte inatçı olmayanlar, gerçek imanın hakikatini ve sevincini kabul edebilmek için, gerekli işaretleri alacaktır!
Meyve veren gerçek imandan, bu günkü okumalar da, söz etmektedirler.
İsa, Onikilere gözükünce, özel bir dikkatle Tomas'la ilgileniyor. Tomas, arkadaşlarının sevincine katılmamaya inat ediyordu, çünkü sevinçlerinin nedenini kabul etmek istemiyordu. Neden onlar, kederli ve korkakken, neşeli, güvenli, ümitli ve cesaretli olmuşlardı? Çünkü dirilmiş Rab ile karşılaşmışlardır! Rab onlara esenliğini ve affını verdi, onların içine Kutsal Ruh'u üfleyerek, onlara kurtuluş eserini devam etme görevini teslim etti. Onların mutluluğu, anlattıklarının gerçek olduğunu ispat ediyordu. Buna rağmen Tomas inatçılıkla kendi g
özleriyle görmek ve elliyle dokunmak istiyordu.Sekiz gün sonra, Cumartesinden sonraki ilk günde, İsa yeniden geliyor. Alışılmış selamı verdikten sonra, tüm dikkatini Tomas'a çevirip, onun arzularını yerine getiriyor. İsa ona, başka bir şekilde davranmış olabileceğini, alçakgönüllülükle kardeşlerine inanması gerektiğini, kibarlıkla ama aynı zamanda kararlıkla, açıkça söylüyor. Bu azarlama ve Tomas'a söylediği sözler ile, İsa bizi kibrin ve aklın eğilimlerine fazla güvenmeyip, onları izlememeye çağırmaktadır. İman etmek, yaşamımızı büyük ve dolu kılan davranıştır! Allah'ın gücüne ve dirilmiş İsa'nın mevcudiyetine olan iman, bizi, sürekli karşı karşıya kaldığımız denemelerde destekleyip, sevindiriyor.
İmanımız, alçakgönüllülükte kökleştiği zaman, mantıklı ve akıllı temelden mahrum değildir! İmanımız, fanteziye ve hayallere değil, gerçek ve somut olaylara dayanmaktadır. İmanımızı sağlam temele atmak için gereken olaylar, sadece sözlerle değil, hayatlarını değiştirerek gördüklerini ispatlayan tanıklar tarafından yazılmıştır!
Birinci okuma, imanlıların arasında doğan yeni bir durumu tasvir ediyor: aralarında gerçek kardeşlik vardır ve onları tek aile oluşturan sevgi hükmeder. İsa'nın dirildiğine inanan kişi, gerçekten göklerin değerlerini aramayı ve yeryüzündeki şeyleri, Rabbin verdiği yeni emre göre kullanmayı bilmektedir! "Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin." Bu şekilde yeryüzündeki yaşamı, güzel ve yaşanabilecek, kılıyorlar.
İkinci okuma, Rab Mesih İsa'ya olan imanın, "dünyaya karşı zafer kazandıran" güç olduğunu göstermektedir. Bu iman verimlidir: içimizde, Allah'a ve insana olan sevgiyi doğurur; anı zamanda bu sevgi, yeni hayatımızın, Yaşayan Allah'tan doğduğunu kanıtlamaktadır!
Sevgi, dünyada hükmeden, yaşamı sevince boğan, insanlar arasındaki birliliğe ve uyumu engelleyen egoizme karşı gerçek zaferdir.
Gerçek iman, Dirilmiş İsa'ya dayanır, ve O'ndan, 'af' dediğimiz derin sevgi, doğar. İsa, Onikilerin üzerine Kutsal Ruh'u üfleyerek, onlara en gerekli ve en güzel görevi teslim ediyor: Allah'ın merhametini insanlara bağışlamak! Her kim isterse, günahlarını alçakgönüllülükle itiraf edebilir ve bağışlanır. Günahları bağışlamak, Kilisenin, bu günde kendi Rabbinin dudaklarından kabul ettiği, günümüze kadar yerine getirdiği ve yerine getirmeye devam edeceği, görevdir. Kim Havarilerin birisine günahlarını 'itiraf ederek', İsa'ya olan imanını yenilemek isterse, O'nun dirilişini yeniden tecrübe edecek ve yeniden bulduğu sevinçle, O'na tanıklık edecektir!
Bu Gün, Mesih İsa'ya iman etme günü ve Peder'in merhametinin günüdür! Peder, günahkar insanlara İsayı teslim ederek, onları yeniden oğulları yaptı. Mesih İsa, ölümden dirilerek, O'na iman edenlere affı ve barışı vermek için bütün dünyaya Havarilerini gönderiyor!
Kilise, "sekizinci günde", bu görevi sürdürmek ve Rab'den sevinç, barış ve affı almak için toplanmaya devam edecektir. "Sekizinci gün", Kilisenin imanının ve dolayısıyla her imanlının Kiliseye olan imanının, yeniden doğduğu ve güçlendiği gündür! Alleluya!